8.bölüm "saçları çok güzel kokuyor"

206 17 63
                                    

Uzun zaman sonra yine ben umarım eski tadı alırsınız. Keyifli okumalar
💙💙💙💙💙💙💙💙
Salona girer girmez ilk dans şarkımız başladı elimi Nazar'ın beline koydum ve o güzel mavi gözlerine baktım çok güzeldi gerçekten sadece baktık gözlerimiz buluştu onun gözleriyle...
Şuan sanki zaman durmuştu. Sadece bir biz vardık. Hep flimlerde falan görürdüm böyle bir anım ilk defa oluyordu. Gerçekten o sesi çok tatlıydı gülüşünü anlatmaya kelimeler yetmez. "Murat, Murat hadi Memur Bey bekliyor." kafamı onaylar biçimde salladım. Nikah törenimiz başladı "Siz Murat Kaleli Cemil kızı Nazar Dağdeviren'i hastalıkta, sağlıkta;iyi günde, kötü günde eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?" Hayatımın en anlamlı sorusunu sormuştu bende ona hayatımın en anlamlı cevabını verecektim "evet" aslında bağıra bağıra söylemek istedim ama ben bir ağaydım daha doğrusu ağa oğluydum bağıramazdım ne derdi "elalem" nikah memuruna döndüm o ise devam etti. "Siz Nazar Dağdeviren Mehmet oğlu Murat Kaleli'yi eş olarak kabul ediyor musunuz?" usul etrafa bakındı aniden göğsümde hissettiğim acıyla yere yığışdım duyduğum son sözler Nazar'ın yüksek sesle "MURAT" diye bağırması olmuştu başka seslerde geliyordu ama anlayamadım sonrası karanlık.
**********************
Gözlerimi açtığımda odada bir tek Nazar vardı başucumda elimi tutmuş ağlıyordu. Gözümü tam olarak açmamla Nazar'ın sesini duymam bir olmuştu haytımda duyduğum en güzel en husuz verici sesi duymuştum galiba "özür dilerim, özür dierim gerçekten çok özür dilerim" suratını avucuma aldım ve göz yaşlarını sildim "sen özür dileyecek bir şey yapmadın özür dileyecek bir şey yapan varsa o da Alp piçi" Nazar'dan bekkenmeyecek bir şey olarak avuç içlerimi öptü vende onun ellerini aldım suratıma yaklaştırıp avuç içini öptüm. Gözlerinin içi gülüyordu. "az kalsın bana bu kadar iyi davranan bir abimi kaybedecektim" hay senin abini... Bozuntuya vermeden konuştum "ya Nazar abi demesen Murat  desen" gülerek cevpladı "ya neden?" yapmacık bir sinirle "ölümden dönen bir adamı kıracak mısın?" kafasını tamam manasında salladı. "acıktın mı yemek getireyim mi?" kafamı olur manasında sallayıp konışmaya başladım "ama çorba tarzı bir şeyler getir katı bir şeyler olmasın" ani bir şekilde "evet doktorda öyle dedi zaten" sonrada çıktı. Yarım saate elinde bir tepsiyle geldi. Dikleşmeye çalışırken acıyla ağzımımdan bir inilti çıktı. Hemen tepsiyi bırakıp yanıma koşan Nazar'ı gördüm yardım ediyordu. Saçları çok güzel kokuyor. Dikleştikten sonra tam kaşığa dokuncaktımki sidettli bir şekilde bağırdı "olmaz" vağırmasına karşılık vererek bende bağırdım "niye lan?" bu seferde gayet sakin bir şekilde "bir bana lan deme, iki ben yedireceğim" güldüm çünkü dağılmış saçı, akmış makyajı ve hala karşımda gelinlikle dikiliyor olması gerçekten sevimliydi. Çorbayı içerken gözlerime bakıyordu sanırım bundan başka hiç bir şey veni artık mutlu etmez "eee Nazar bizimkiler nerde" çorbayı içirirken konuşmaya başladı "baban anneni zorla eve götürdü işte 'hepimiz burda durmayalım kalablık olmasın' felan dedi. Yiğit uyunca Tahir abiyle Nefes onu eve götürdü. Berrak seni bekledikçe ağlamaktan harap olunca Fatih de onu dışarıya götürdü" ve bitirdi. Güldüm "iyi bari fırsatını kaçırmamış hemen almış götürmüş kardeşimi" güldü "Eeeee Alp piçine noldu" suratı düştü "hepimiz senin yanına toplanınca o da hızlıca koştu korumalarda Mehmet beyin emrine uyup koştular ama yetişenediler" duraksadı devam etti "hastaneye getirdik Saniye Hanım beni azarlarken Mehmet Bey de korumaları azarlıyordu. Berrak zaten ağlıyordu. Tahir abi duvarı yumruklarken Nefes de Yiğiti sakinleştiriyordu" sinirli bir şekilde Nazar'a döndüm "annem naptı dedin?" panik bir şekilde "ama ben cevabını verdim. Merak etme kimse Nazar Dağdeviren'e bağıranmaz" garip bir şekilde bu beni mutlu etmişti yani kızın biri annemi azarlayacak ve ben mutlu olacağım bunu Nazar'la tanışmadan önce söyleseydiniz gülerdim herhalde. Nazar'a dönüp aklımdan geçen ilk soruyu sordum "bu gece benimle yatar mısın" Nazar'ın surat ifadesine bakıp devam ettim "arkadaşça..." kafasını evet manasında sallayıp yanıma geldi.
************
Tam bir hafta geçmişti özel hastane oldupu için bir haftadır burda tutuluyordum aslında gayet iyiyim artık canım acımıyor. Bu arada Nazar nerde kaldı ya? Bir saattir sözde çay almaya gitmişti dur gidim bir bakayım. Beynimden vurulmuş gibiyim şuan sanırım yaşarken ölüyorum Nazar beni vuran adamı Alp'i öpüyordu daha doğrusu öpüşüyorlardı

İnşallah beğenmizsinizdir. Fazla uzun olmadı ama... Oy verip yorum yapmayı unutmayın. Yazım hatalarım afola sizi seviyorum😘😘😘😘😘😘😘

Doğudan Karadenize AşkWhere stories live. Discover now