11.bölüm "asıl yara burda buna kim pansuman yapacak? "

217 16 101
                                    

Gözlerimi açtığımda karşımda ağzı yüzü dağılmış bir adet Alp oturuyordu.

Sanırım beni buraya getirirken bir yere çarpmıştı  ya da etlerin etkisinden dolayı yumuşacık bir yatakta yatmama rağmen başım fena halde ağrıyordu.

Uyandığımı gören kız Alp'e gidip "Alp bey kız uyandı" tarzı bir şeyler dedi ama ses tam olarak anlaşılmıyor.

"günaydın aşkım" diyip yanağımdan öptü.

Ellerim arkadan bağlı olduğu için ancak suratımı buruşturabildim.

"yaa sen nasıl biri oldun ya? Benim aşık olduğum adam böyle biri değildi kimseyi öldürmeye tesebüs etmez kimseyi zorla alıkoymazdı"

"ÇIKIN DIŞARI! HEPİNİZ ÇIKIN!"

Bağırmasıyla ürkmüş uzanıyorum.

Herkes çıktıktan sonra yanıma gelip çenemi tuttu.

"hayatım aşkım sen şimdi merak ediyorsundur benim nasıl kurtulup seni kaçırdığımı"

"geber inşallah, merakta etmiyorum"

İşaret parmağını sallayarak "ooo hayır hayır biliyorum merak ediyorsun anlatayım aslında senin o salak kocan çok yardım etti. Yanına iki tane iri yarı adam gönderdim o salata hemen baş korumaları yaptı adamlar etrafı iyice kolaçan ettikten sonra gelip Murat'ı bayıltılar. Bu arada Vedat abin içeri girmeden hemen önce onuda bayıltılar aslında onlarıda kaçıracaktım ama seninle birlikte olduğumu görüp orda hiç bir şey yapamayan kocanı bekletmek daha zevk verici olur"

"BANA DOKUNURSAN ÖNCE BEN SONRA DA O SALAK(!) DEDİĞİN KOCAM KIRAR O KEPÇÜK AĞZINI"

Yanağımı sıkarak "benim canımı sıkma sevgilim! Sıkarsan fena olur! Sadece sus ve akşamı bekle!" dedi ve çıktı.

Hemen ardından bir kız geldi ve yanıma gelip "bir şey ister misiniz Nazar Hanım?" diye sordu.

Aslında hayır diyecektim ama aklıma gelen dahiyane fikirle "Alp gelmeden bir yarım saat önce bana bol naneli en nanelisinden ama naneli şeker getir" kafasını evet manasında sallayıp çıktı.

Tahir'den;
Murat'ı ve Nazar'ın okuldan arkadaşı olduğunu söyleyen Vedat'ı deponun önünde bulmuş eve getirmiştik.

İkisininde yüzü gözü kan ve morluk içindeydi.

Murat şuan sinirden duvarı yumrukluyordu babam her zamanki gibi korumalarını azarlayıp "gelinimi bulun" diyordu. Anam ise alaleme rezil olacağımızı düşünüp kendi kendine söyleniyordu. Vedat ise ona pansuman yapan Nefes'in ellerini tutuş bir şeyler söylüyordu.

Konuşmalarına kulak verip onları dinlemeye başladım.

"Nefes'cim tamam çok yoruldun hem senin gibi güzel bir kadını yormakta beni çok üzüyor"

"yok Vedat bey ne yorulması bırakında pansumanınızı tamamlayayım"

Vedat ise Nefes'in elini alıp kalbine götürdü

"asıl yara burda buna kim pansuman yapacak"

Lan bu piç bildiğin benim sevdiğim kıza yavşıyor. Ben napıyorum tabikide gidip o piçin ağzını yüzünü dağıtamıyorum ama şuan yapacağım şeyden sonra zaten onada gerek kalmayacak.

"Nefes Bi gelsene Yiğit'e bir tişört vereceğim de"

Nefes'le koridorda ilerlerken kolundan tutup duvarla benim arama aldım. Kulağına eğilip fısıltı gibi konuşurken aynı zamanda heyecandan nefes alış verişim hızlanmıştı.

"Nefes hatun seni seviyorum sadece ama sedece benim Nefes' im ol istiyorum."

Nefes ise beni itip kendinden uzaklaştırdı.

"kışkançlıktan yapıyorsun hele dur Nazar bulunsun sağ sağlim gelsin sonra bunun kıskançlıktan olmadığına inandırırsan olur. Şimdi Yiğit'e bakmaya gidiyorum."

Koridoru döndükten hemen sonra ellerini birleştirip derin bir Nefes aldıktan sonra "Allah'ım sana sükürler olsun çok teşekkür ederim" diyip Yiğit'in odasına gitti.

Nazar'dan;
Nane şekerini getirmiş ve köşeye koymuştu. Yaklaşık yarım saat civarı bir süre geçincede içeri Alp girdi.

"Alp hayatım"

"Noldu kız başını bir yere mi çarptın?"

"yok sadece sana direnmenin yanlış olduğunu anladım yanı aklım başıma geldi"

"aferin kız"

"yaa Alp şuradan bana naneli şekeri versene ağzım kokmasın ki benden soğuma"

Naneli şekeri getirdi paketten bir tanesini çıkarıp verdi. Şekeri tuttuktan sonra yaklaşıp tam beni öpecektiki.

Ben yapacağımı yapıp üstüne kustum naneli şeker her zaman midemi bulandırır bu da ekstra naneli olduğu için midem alt üst olmuş ve Alp'in üstüne kusmuştum.

Tabii üstümde berbat olmuşdu.

Alp bana iğrenir gibi bakıp çıktı, sanırım plan başarıya sonuçlandı.

Alp gittikten yaklaşık beş dakika kadar sonra içeri bir kız geldi ve ayaklarımı çözdü.

"buyurun Nazar hanım banyoya gidelim."

Benim bile kendimden midem bulandığı için zorluk çıkarmadan çıktık.

Tam banyoya giderken banyonun yakınlarındaki sehba tarzı şeyde küçük eski model bir dokunmatik telefon vardı.

O sehba tarzı şeye yaklaşınca yere düşmüş ve sehbaya tutunmuş gibi yaparak telefonu aldım.

Ellerimin bağlı olduğunu fırsat bilerek telefonu avuçlarıma aldım.

Kız beni banyoya bırakıp "kapının önündeyim bir şey olrsa seslenirsiniz Nazar hanım" diyerek çıktı.

Bende kapıyı kitleyi musluğu açıp Tahir abiyi aradım. Allah'tan görsel hafızam iyide bir kere gördüğüm şeyi unutmuyorum.

Hemen Tahir abiyi arayıp olayı anlatım. Konum yolladım.

Telefonu ise parçalayıp çöp kutusuna koydum.

Yaklaşık üç saat geçmişti. Ne gelen vardı ne giden. Derken büyük bir patlama sesi ve acı bir çığlık duydum ama Bi dakika bu Fatih'i sesiydi

Wattpad yeni bir karar almış diyorki "satır arası yorum yapmayan okuyucularına istedikleri yeni bölümü vermeyin" o yüzden veremem yani yeni bölüm. Bol bol satır arası yorum yapıp oy verirseniz yazarından motivasyonu yükselirmiş ve yeni bölüm o kadar iyi olurmuş ya bu bilimsel bir şey şjljj neyse sizleri seviyorum

Doğudan Karadenize AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin