"kaldır elleri kaldır" sesiyle ikimiz de yerimizden sıçradı.
Açıkcası karşımda bir elinde sarı bir elbise bir elinde sarı bir elbise diğer elinde krem topuklu bir terlik olan bir adet Berrak beklemiyordum.
Bizi böyle görünce kollarıyla gözlerini kapatmaya çalıştı.
O böyle yapınca dönüp bize baktım.
Galiba haklıydı çünkü Murat'ın sadece üst kısmı gözüküyordu.
Benimde geceliğimin bir askısı inmiş, boynumu da sinek ısırdığı için kaşıdığımdan kıpkırmızı olmuştu.
Gerçekten dün birlikte olmuşuz gibi gözüküyordu.
Bu düşüncelerimden Berrak'ın konuşmasıyla ayrıldım.
"tamam, tamam bunları bırakıp çıkıyorum. Şey yenge aşağıya inerken bunları giymeyi unutma. Bir de annem bu gün halamlar, yengemler, amcalar dekan geliyormuş çabuk olsun dedi"
Murat'ın kolunu omuzuma atmasıyla ona döndüm.
"Berrak abim 3 saniyen var bu odadan çıkman için. Hatta başladı bile"
Berrak panik bir şekilde hemen odadan çıkıp kapıyı kapattı.
"Nazar şimdi ben banyoya giriyorum. Benden sonrada sen girersin sonra beraber aşağıya ineriz"
Kafamı tamam manasında sallayıp yatağı toparlamaya başladım.
Çarşafları çıkarıp kirli sepetine attım, banyoya girmeden önce makineye atarım diye
Sonra hiç yeni çarşafları çıkarmadan hemen yatak örtüsünü serdim ve yatağın üstüne oturdum.
Tüm bunları yapmam yaklaşık beş dakikamı almıştı.
Aslında şaşırmadım çünkü annem sayesinde bir sürü işte çalışmıştım artık elim pratikleştiği için bu kadar çabuk bitti.
Murat hala çıkmadığı için bende halıyı tavanı felan incelemeye başlamıştım ama güzel desenleri vardı.
Yaklaşık bir on beş dakika sonra Murat çıktı. Bende kirli sepetini alıp banyoya girdim.
Çarşafları makineye atıp banyoya girdim.
Banyodan çıktıktan sonra banyodaki düzleştirici ve makyaj malzemeleri dikkatimi çekti.
Sanırım benim için burdaydılar, bence kullanabilirim hatta kulanacağım.
Bi ara koaföre çırak olarak girdiğim için biraz iyiydim bu konularda.
Saçlarım ve makyajım hazırdı.
Öff çok güzel oldum yaa ve galiba hevesim kursağımda kaldı çünkü elbiseyle terliği odada unutmuşum.
"Murat elbiseyi ve terliği unutmuşum kapı arasından versene"
Elbiseyi uzatarak konuşmaya başladı.
"hayır ben anlamıyorum dün gece gecelikle yattığın adamın yanına gecelikten daha uzun olan bornozla gelmeye uyanıyorsun. Nazar sen unutunmu bilmiyorum ama biz senle imam nikahlıyız."
Haklıydı gerçekten ve buraya ilk geldiğim gün imam nikahımızda kıyılmıştı.
Evet dardadam hazırım artık
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bence elbise güzeldi.
Odaya gidip kendi etrafımda döndüm
" Eee nasıl buldun güzel mi? "
İyice süzdükten sonra soluk sesiyle cevap verdi.
"güzel"
"bu kadar mı?"
"Ne deme mi bekliyorsun Nazar?"
Doğru söylüyordu ne diyecektim haklıydı. Tam çıkacakken yine durdurdu. Bu adam sanırım kapılara takıntılı
"bak Nazar annemgil Berrak'ı bu gün gönderdi bizden bilgi almak için bu gün halamlar özelikle dün geceyi soracaklar lütfen kaçamak cevaplar ver ve sakın ha ağzından kaçırma dün gece bir şey olmadığını"
Sonra boynundaki kızarmış ve baya kabarmış olan fondöten ile kapattığım sivri sinek ısırığı on fondötenini sildi.
" belli olsun boşver"
Kafamı yine tamam manasında saladım. Sonra çıktım. Sanırım bu benim hareketi olmalıydı artık bu hareketle anılmalıyım.
Aşağı indikten sonra kahvaltı yapan Murat'ı ailesine "günaydın" dedim tam Yiğit'e yemek yedirmeye çalışan Nefes'in yanına oturacaktım ki gözüyle Murat'ı işaret edince Murat'ın yanına geçtim ve kahvaltıya başladık.
Yemek yedikten sonra Nefes'le birlikte Mutfağa geçip avluda oturanlara kahve yapmaya başladık.
Nefes iyice etrafı kolaçan ettikten sonra yanıma gelip bir şeyler fısıldamaya başladı
"Nazar ağamlar konuşurken duydum. Alp'i bulmuşlar. Murat ağam 'saklayın o piçi akşam misafirler gittikten sonra ben icabına bakacağım' dedi"
"tamam sen karışma Nefes ben haledeceği senin başın yanmasın"
Bu sefer o kafasını tama manasında salladı bu benim için bir zafer ilk defa biri benim hareketimi yaptı.
Kahveleri hazırladıktan sonra telefonumu da alıp kahveleri avludakilere dağıttım.
"şey siz kahveleri için ben bir lavaboya gidip geliyorum"
Diyip lavaboya kaçtım kapıyı iyice kiltledikten sonra heman Vedat abiyi aradım
"alo Vedat abi"
....................
"abi acil sana ihtiyacım var"
.......................
"şimdi anlatamam bu gün en yakın uçakla Antep'e gelir misin lütfen çok acil"
.....................
"gelince her şeyi anlatacağım lütfen çabuk gel"
.....................................
"tamam görüşürüz çabuk gel"
Kapattıktan sonra avluya indim ve kahvemi alıp Murat'ı yanına oturdum.
Vedat abim: 3 saate oradayım prenses sen konumunu yolla
Konum yolladıktan sonra telefonu kapatıp kahvemi içmeye devam ettim.
Aradan bir saat geçmiş misafirler gelmişti. Biz ise yine Nefes'le mutfaktaydık ama bu sefer tek bir fark vardı kahve değil çay yapıyorduk.
Vedat abim: Uçak rötar yapmış saat 15:00'de ancak gelebileceğim prenses
"kimden geldi Nazar"
"kimse değil"
***********,,,,,,,,,,,,????????!!!!!!!!!)))) (((((####### İçeri girdiğimizde Alp kanrevan içinde yerde yatıyordu.
Onu böyle görünce avazımın çıktığı son raddeye kadar bağırdım
"DUR MURAT YAPMA!!!!"
Arkasını dönen kişinin Murat olmadığını görünce şok olmuş bir şekilde etrafa bakarken burnuma gelen eter kokusuyla göz kapaklarım kapanmaya başladı.
Bir hafta bölüm atmayacağım dedim ama ısrarlara dayanamayıp Atım. Bu bölüm satır arası yorum yapsaydınız diye böyle yazdım. Oy verip yorum yapmayı unutmayınız sizi seviyorum
