9.bölüm "beni Kendine Çekiyordu"

199 16 49
                                    

Nazar'dan;
Garip bir şeydi tarifi zor garip bir şey. Sinirliydim, öfkeliydim, ügün aynı zamanda kırılmıştım ama gerçekten beni çekiyordu. Başta zorla öpsede bir süre sonra bende onu öpmeye başlamıştım yaptığımın yanlış olduğunu bilsem bile devam ediyordum. Bir bataklık giniydi beni kendine çekiyordu bende o çekime yardım ediyordum. Çırpınmıyor aksine daha çok batmam için yardım ediyordu. Murat'ın "LAN" diye bağırmasıyla bu bataklıktan kurtuldum. Murat'ın beni itip Alp'e yumruk atmasıyla ona döndüm ve aralarına girdim. "MURAT BAŞTA O BENİ ZORLA ÖPMÜŞ OLSADA SONRA BEN ONA KARŞILIK VERDİM SON KEZ BENİ UNUT KARŞILIĞIYDI BAK BAK BOYNUMA BAK SU PERİSİ YOK ARTIK KOPARTIM ATTIM YAPTIĞIMIN YANLIŞ OLDUĞUNU BİLSEM DE ONU ÖPTÜM KOLYEYİ ATINCA YÜREĞİMİ DE SÖKÜP ATARIM SANDIM AMA OLMADI" o kadar bağırmıştım ki tüm hastane bize bakıyordu. Alp zafer gülüşü atıp Murat'a bakarken Murat parçalanmış gibiydi ben ise.
Göz yaşlarımı serbest bırakmış akmasına izin veriyordum. Yaptığım büyük bir hataydı ama güzel bir hata, hala seviyordum.
Bile  bile ölüyordum ama ben durmadım yutkunduktan sonra konuşmaya devam ettim yine bağıra çağıra "AMA ALP SEN HİÇ GÜLME ÇÜNKÜ SEN BENİM İÇİN BÜYÜK. İR HİÇSİN ARTIK ŞUNU UNUTMA KİMSE KİMSEYİ İLEBEBET SEVMEZ HELE SENİN GİBİ SEVDİĞİNİ BU KADAR ZOR BİR DURUMA DÜŞÜREN KİŞİYİ HİÇ SEVMEZ." ve onları arkamda bırakarak gittim. Arkamdaki konuşmaları duymazdan gelerek gittim. Otaparka gidip Murat'ın arabasına bindim. Çantaları sabah yerleştirmiştik içerde Murat'ın son test sonuçlarını bekliyorduk. Ama sanırım öğrenmeyeceğiz çünkü Murat arabaya bindi gitmeden önce kucağıma iki kolye kutusu oşduğunu düşündüğüm şeyi bıraktı. İçlerini açınca yanılmadığımı anladım. İlk olarak üstekini açtım güzel hoş bir kolyeydi.

"sen Alp'in su perisiydin ya benim sonsuzum olacaksın" Flaş back ;

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"sen Alp'in su perisiydin ya benim sonsuzum olacaksın"
Flaş back ;

Alp: Nazar ben sana hep su perim derim yaaa
Nazar:evet çünkü gözlerim su rengi gibi mavi
Alp:evet ama eksik çünkü sen kendin su perisisin
Nazar: yaa sen aşksın
Alp: bak bu kolye hep senin boynunda kalsın ayrılsak bile yanında kalsın sana beni hatırlatsın. Tamam mı?

Şimdi;
"sen su perisini nerden biliyorsun" derin bir nefes alıp konuşmaya başladı "bir not kağıdına Alp bana kolye aldı. Yazmıştın kolyeyi atarkende su perisi öldü dedin seni nasıl duyduğumu sorma anlatmayacağım." Çok ruhsuz konuştuğu için sustum. Bana bakarken gözlerinin içi gülen adam gitmiş yerine bu ruhsuz gelmişti. Soluk aldı sonra devam etti."yani olacaktın Berrakların çocuğu olana kadar evli kalırız sonra anlaşamadık diyip boşanırız" durdu yüzüme baktı sonra devam etti. "beni sevmeyen başkasını seven biriyle bir ömür geçirecek halim yok" aslında dediği her şey hata yaptığımı kanıtlar nitelikteydi. Fazla üstelemeyip diğer kolye kutusunu açıntım içinden ilki kadar güzel olmayan ama değerli olduğu belli fazla abartı bir set çıktı.

 Fazla üstelemeyip diğer kolye kutusunu açıntım içinden ilki kadar güzel olmayan ama değerli olduğu belli fazla abartı bir set çıktı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"bunu sabah tak aslında evlendiğimiz gece takacaktım ama olmadı o yüzden bunu sakla bu gece sözde yüz görümlülüğü olarak takıcağım." kafamı tamam manasında salladım. Zaten başka bir şey yapmaya yüzüm yoktu. Eve geldiğimizi görünce tam kapıyı açacaktım ki Murat kolumu tuttu." bak Nazar senin bu günden sonra sorumlulukkarın var ilk sorumluluğun sanki biz mutluymuşuz gibi yapacaksın içeri girince gerçekten karı kocaymışız gibi yapacaksın" kafamı yine evet manasında salladım zaten bu gün başka hiç bir şey yapamazdım. Kapıyı açınca bizi konaktaki kızlar karşıladı hepsi "hoşgeldiniz ağam" diyince bizde kafa sallayıp içeri geçtik saat çok geç olduğu için herkes uyumuştu biz geldiğimizdede kızlar çardakta çay içiyordu. Kimsenin olmadığını görünce mutfağa gittim. Bize atıştırmalık bir şeyler bi de çay hazırlamaya başladım. Çantaları almamıştık arabada duruyordu. Zaten iki üç parça bi şeydi. Çayda hazır olduktan sonra yukarı çıktım. Murat sadece gri bir alt eşofmanla karşımda duruyordu. Ama hiç o dizi ve filmlrdeki kızlar gibi arkamı dönüp çığlık atamadım. Sakince süzüp "tişörtün yok muydu? dedim o da aynen benim sakinliğimde "var ama böyle yatacağım" dedi tepsiyi yatağın üstüne koymuş. Ekmekten bir parça kopartı üştüne fıstık ezmesi sürüp yedim. Sonra konuşmaya başladım. "neden?" oda bir parça peynir alıp konuşmaya başladı "sende şurdaki geceliği giyeceksin" geceliğe bakımca bordo diz kapağının baya üstünde bir gecelik vardı. "hiç öyle 'bın bını gıyımım' deme sizin giydiğiniz elbiselere benziyor"
Artık günün verdiği yorgunlukla "Neden?" diye sordum bitkin bir şekilde "çünkü dün gece sanki şey olmuş gibi göstereceğiz" kafamı olumlu manada salladım. Artık gerçekten yorgundum. Hazırladığım atıştırmalıkları son derece geniş olan odanın bir yerine bıraktım. Sonra geceliği alıp Murat'ın yanına yatım o yatağın bir ucunda ben ise diğer ucuna kıvrıldım ve yattık. Sabah ise aniden "kaldır eleri kaldır" diyen şidettli bir sesle açtık gözlerimizi
Evet sonunda yazdım uzunda oldu artık benden bir hafta yeni bölüm istemezsiniz neyse oy verip yorum yapmayı unutmayın sizleri seviyorum. Bu bölüm baya içime sindi umarım sizde  beğenirsiniz

Doğudan Karadenize AşkWhere stories live. Discover now