9 "amora'nın son gecesi"

332 50 67
                                    

Güneş tutulurken orada olmayacağım;

ama yıldızlar kayarken her saniyeyi sayıp her saniyedeki dileğime seni sığdıracağım.

Hey sen, duyuyor musun kesik kesik alınan nefesleri?

Sen, sen! 

Görebiliyor musun gözlerimdeki seni?

Gerçekten görebiliyor musun kirpiklerime asılan yıldızları?

final

"Benim için dans eder misin Amora?" Ben Yarel'e, o bana bakıyordu. Bu dediğine mimiksel bir tepki vermeden sadece "Hayır," demekle yetindim. Pantolonunun cebinden telefonunu çıkardı ve bir şeylere tıkladıktan sonra ortama bir piyano sesi hakim oldu. Bu müzik, tabloyu buraya koyduğundaki çalan müzikti. "Bu parçayı hatırlıyor musun?" Bu müzik insanın içine huzur aşılıyor gibiydi. "Hayır," dediğimde dudaklarında yine o özlemle harmanlanan gülümseme belirdi. "Bu Beethoven'ın Silence parçası ve sen bu parçayla dans etmeyi çok severdin. Atlas'a dans ederken ilk defa görmüştüm seni, yine bu parça çalıyordu. Piano almıştım bir tane, notaları çıkarıp çalmaya çalışmıştım, pek beceremediğim için gösterememiştim sana da. Ama sen... çok güzeldin o gün." Utanmadım. Gözlerimi kaçırmadım. Tam tersi gözlerinin içine ilk defa bu kadar net bakıyordum. Ve gözlerinde gördüğüm o yoğun sevgi, sol göğsümde saçma bir hareketlenmeye sebep oldu.

Aptal Amora. 

"Hafızam gidip geliyor, neyi, ne zaman ve nasıl yaşadığımı bilmiyorum," diye itiraf ettim. Elimdeki bitmek üzere olan birayı kenara koydum. "Ama şu an, bu parçayla ilk defa dans ediyormuş gibi etmek istiyorum." Ayağa kalktım, eşofmanımı sıyırdım, spor ayakkabılarımı çıkarıp hızlıca bale ayakkabılarımı giydim, boş alanda durdum. Bana dönüktü ve ela irisleri gözlerimdeydi. 

Gözlerimi kapattım, bacağımı kollarımla eş zamanlı kaldırdım. Müziği bedenimde, zihnimde, kalbimde ve ruhumda hissedebiliyordum. Bu müzik beni güçlendiriyor gibiydi. Tek kolumu yana açıp etrafımda döndüm. Notalar, damlalar haline dönüşüp bedenimde hayat buluyordu. Damlalar kanıma karışıp kalbime yol alıyordu. 

Ve bir el hissettim bedenimde. Yine bir gölge olmalıydı. Bana uyum sağlamaya çalışan bir gölge. Gözlerimi açtığımda onun gölge değil, Yarel olduğunu gördüm. Hiçbir şey demeden onunla bir olup zirveye çıkmaya karar verdim. Yarel kucakladı beni, gökyüzüne kaldırdı. Gökyüzünden aşağı sallananlar bu sefer insanlar değil, yıldızlardı. Yıldızlardan birine dokunduğumda gökyüzünden kayıp birilerinin dileği oldu. Beni yere indirip tek elimden tutarak etrafımda döndürdü. Ardından bacaklarımdan tutup tekrar gökyüzüne kaldırdı, bir yıldızı daha kaydırdım. Bir tanesini daha. Üzerinden inip ileri zıpladım ve bir yıldız daha kaydırdım gökyüzünden. Müzik şiddetlendikçe, notalar yükseldikçe bedenime hakim olan tutku daha da artıyordu. Yarel bale yapmayı bilmiyordu; ama biliyormuşçasına tek beden oluyorduk. Tek bir tutku oluyorduk.

Aptal Amora.

Ve o an zihnim netlik kazandığında fark ettim ki; sahilin önünde dans ettiğim yüzü sisler içinde o gölge, aslında zihnimin ardında kendini gizleyen herhangi bir anıdan fırlayan Yarel'di.

O gölge, Yarel'di.

O gölge, kurtarıcımdı.

O gölge, beklenmeyen çocuktu.

Müzik sonlandığında karşılıklı birbirimize bakıyorduk, bir şey demeden. Ellerimiz yanlarımızdan sarkıyordu. Nefes nefeseydik. Aramızda birkaç santimi geçmeyen bir boşluk vardı. Ve o an hissettim. Kalbimin gerçekten attığını o an hissettim. 

Kalbim, ilk defa sadece yaşamak için atmıyordu.

Aptal Amora.

Hayır,  bu sefer değil.

"Bu resitalin adı ne olsun Amora?"

Ona baktım.

"Amora'nın Son Gecesi olsun. O gecede yaşanan her şey, bugünü var etti. Beni var etti."

Yarel bana uzun uzun baktı. Sonra, beklemediğim bir anda beni kendine çekip sımsıkı sarıldı, kemiklerimi kemiklerine kadar hissetmek ister gibi. Özlemini tek bir sarılmaya sığdırmak ister gibi. Ellerimi göğsüne koyduğumda "Nolur," dedi. "Nolur biraz daha böyle kalmama izin ver." Sesi titriyordu. Kesik kesik aldığı nefesleri boynuma vuruyordu. "Sonra istersen giderim; ama biraz daha Amora... Biraz daha. Gerçek yıldızlara... yıldızlarıma bakmaya ihtiyacım var, biraz daha. Biraz daha sığınmaya ihtiyacım var kayan yıldızların dileklerine, biraz daha..." Ellerimi göğsünden sırtına kaydırdım ve onun beni çektiği gibi ben de onu kendime çektim; kaybettiğim eski, yıkık limanı yeniden bulmuş gibi. Öyle bir sarıldım ki ona, kalbinin o delicesine atışını duyabilene kadar.

"Hayır, bu sefer gitmene izin vermeyeceğim Yarel."

Belki bunca olan her şey de bir sanrıydı.

Amora diyorlar bana,

ölümü fısıldar gibi.

bitti.

amora'nın son gecesiWhere stories live. Discover now