Buzlu Hıyar

5.4K 227 34
                                    

Esma kulübe adım atar atmaz farklı atmosferine hayran kaldı. Tüm çalışanlar kot ve siyah atlet giymişti. Mekana gri hakimdi ama sanki diğer tüm renkleri birleştirmeyi düşünmüşlerdi. Locaların her biri farklı bir temayla düzenlenmişti. Şu an oturdukları loca ise eski tip kadife koltuklara gömüldükleri çok şık, aynı zamanda salaş, aykırı bir havaya sahipti. Kısacık kızıl saçlı balık etli bir kız yanlarına gelip;"Dem e hoşgeldiniz. Ben Rüya. Bu gece size ben hizmet edeceğim." diyerek kendini tanıtmış, gitmeden önce sipariş almıştı.
Esma dördüncü shot ını içerken bir taraftan da über ünlü DJ in performansının mükemmel olduğunu düşündü. Şimdi Sezenin Sarışını hareketli bir cover la kulaklara geliyor, ritmi başını döndürüyordu. Kollarını iki yana açıp omuz sallarken bunun uzun süredir yaşadığı en keyifli an olduğunu düşündü. Zeynep de karşısında kıvırıyor, bağıra bağıra şarkıya eşlik ediyordu. Erkekler iki genç kızı karşılıklı zıplayıp bağırırken bulmuş, ağır abiler koltuklara yayılırken, Mahir ve Demir kızlara katılmıştı. Demir ablasının elindeki bardağı kapıp kendi kafasına dikerken bir taraftan Zeynep'i kendi etrafında döndürüyordu. Üç şarkıyı böyle çılgınlar gibi dans ederek bitirip, kendilerini koltuklara attılar.
Esma dudaklarını uzatıp; "Allah'ını seven su versin." diye inliyordu.
Siyah pul payet bir şort ve yine siyah dantelli bir bistüyer giymişti üstüne. Başka birinde bayağı durabilecek bu avuç içi gibi giysiler kızda çok şık duruyordu.
Poyraz suyu kıza hayran bakışlarıyla uzatırken Esma'nın nereye baktığını anlamaya çalışıyordu. Genç kız hipnotize olmuş gibi buz kovasından aldığı küpleri boynuna sürüp serinlemeye çalışan Demir'e bakıyordu.
'Yok daha neler' diye geçirdi aklından Poyraz. İnsan bezli halini hatırladığı birine öyle bakmazdı değil mi?
Esma "teşekkürler" dedi bu sırada.
"Çok güzelsin. Senin böyle dans ettiğini hiç bilmiyordum." dedi.
"En son ne zaman dans ettim ben bile hatırlamıyorum. Ama severim." yanıtını aldı.
Kadir lafa girip;"Ufaklığın reşit olduğu geceydi balım. Sabaha kadar kudurmuştuk." deyince Esma'nın yüzü düştü. Demir o gece ilk kez kendileriyle dışarı çıkabilmişti. Barda ne kadar ince kabuklu ceviz varsa kırmış, sonra kolunda esmer bir afetle ayrılmıştı yanlarından.
Kadir;"Sıpa adam oldu bizi kendi kulübünde ağırlıyor şimdi." deyince şaşırdı Esma.
"Nasıl yani? Burası Demir'in mi?
"Tabi. Kızım ne kadar ilgisizsin ya biz senin not ortalamanı bile biliyoruz. Sen gittin gurbet ellerde bizi unuttun. Adam bildiğin sikip attı ortalığı." dedi.
Esma Demirle göz göze geldi. Genç adam yamuk bir gülümsemeyle kızdan bir şey söylemesini bekliyor gibiydi.
"Ben de kirayı dert ediyorum. Sen baya baya aşmışsın Demir." dedi.
"Yok canım. Doktor falan olamadık. Ticari başarı bu sadece" diye cevap verdi tevazuyla.
"Daha neler? Ben Avrupa'da bile böyle mekan görmedim. Araba tekne otel gecekulübü Avm. Doğru söyle kiminle yattın?"
Locanın tamamı krize girmiş gibi gülüyordu.
Demir alaycı bir şekilde; "Uyumuyorum, tatil yapmıyorum, şu akşama kadar neredeyse iki yıldır çıkıp dağıtmıyorum. Yani çok çalışıyorum dedi." Sonra yavaşça eğilip Esma'nın gözlerine bakarak;"İnan bana sırf çok iyi düzüyorum diye para alıyor olsaydım sen ilk üniversiteni bitirmeden milyarder olurdum." diye ekledi.
Zeynep kardeşinin tuhaf bakışlarına anlam vermeye çalışıyordu. Esma'ya kızdığı ortadaydı. Kızarmış bir surat, şişmiş damarlar, sürekli hareket eden çene kasları bunun kanıtıydı. Ama garip bir şekilde kendini tuttuğu da ortadaydı ki bu Demir'in huyu değildi. 'Belki ilk günden kalbini kırmak istemiyor' diye içinden geçirdi.
Mahirin düşünceleri ise daha farklıydı. 'Bildiğin yürüyor kıza lan bu. Hatta koşuyor. Ulan acaba anladı da fırsatı mı kullanıyor yoksa boş mu atıyor? Tadımlık mı, ölümlük mü? Zeynep'i bir kenara çeksem de konuşsak. Yok ya gevşek ağızlı gider Esma'ya bir şey söyler. Kız zaten divane iyice kaybeder kendini. Gözüm üstünde oğlum. Bak bir yanlış yap bacıma gör bakalım kim iyi düzüyor?' diye kuruyordu.
Bu sırada Demir;"Haydi bakalım Esma Hanım. Biraz da Avrupa'da bu işler nasıl yapılır görelim." diyerek kızın eline uzandı. O sırada Esma'ya at çiftliğinden söz eden Poyraz'ın sözü yarım kaldı. Merdivenden inince genç kız yüksek sese aldırmadan Demir'in kulağına fısıldadı.
"Ayıp oldu Poyraza Demir."
"Niye? Seni malıyla mülküyle etkileyemezdi zaten. Taktik değiştirir belki." diye yanıtladı genç adam.
"Allah Allah çocuk kendini anlatıyor. Sen fesatsın." ama gülüyordu Esma.
"He he kendini anlatıyor. Hiç senin gözünü kamaştırmak değil niyeti."
Esma alkolün verdiği cesaretle"Sen ne yapardın çok bilmiş, son çok iyi düzücü acaba?" diye sorunca "Şşşttt uslu kızlara böyle laflar hiç yakışmıyor. Bak imajını sarsacaksın. Bu mahallenin kötü çocuğu benim." dedi Demir. Sonra devam etti. "Önce flört ederdim. Tabi söz konusu sen olunca bu durum oldukça uzun sürerdi çünkü zorsun. Belki ufak minik öpücükler, bir iki yakın dans, kesinlikle biraz şarap. Gerilmiş ok gibisin çoğu zaman. Sonra en hassas noktalarını keşfe çıkardım" yavaşça genç kızın omuzuyla başının birleştiği noktaya dokundu. Esma titremişti. "Belki burası belki de..." deyip tam kulağının arkasına eğildi. Kız bahar gibi kokuyordu. Temiz taze ve insanı delirten bir koku. Yavaşça öptü o noktayı. İkisi için de zaman donmuş gibiydi. Dans pistinin hemen yanında bir sütuna yaslanmış bariz şekilde en azgınından bir ön sevişme yaşıyor gibiydiler. Bu sırada Mahirin; "Avrupa stili oldukça farklıymış yalnız." diyen sesiyle ayrıldılar.
Esma şok geçiriyordu. "Haydi bakalım prenses gel de pist hatun görsün. Sonra da koruya döneriz. Lale Teyzem sana lavantalı kurabiye yapmış bekliyor." diyerek kızı piste sürükledi.
Eve dönerken Mahir Demir'in davranışlarından çok etkilenmemesini zira genç adamın belki şaka bile yapmış olabileceğini söyledi. Esma nedense pçok ciddi bulmuştu Demir'i. Onun daha önce de flört ettiğini görmüştü. Bir kadını beğenince onu güldürüşünü, dans edişini sohbet edişini sonra elinden tutup gidişini görmüştü. Bakışlarında gördüğü şey hayaldi mutlaka kendi kalbinin oyunuydu. Yoksa Demir aynıydı. Değil miydi? Kafayı sıyıracaktı yine. Daha önce de böyle olmuştu. Az uyumaya, az yemeye, az gülmeye başlamıştı Esma. Her akşam aynı pencerede ruhunu tutsak eden sarışın bir başın bahçesinden  geçişini gözleyen her kız böyle olmaz mıydı? Kendi kendine söz verdi. Aynı şeyleri tekrar yaşamayacaktı. Ailesi arkadaşları yine üzülmeyecekti.

Susturma Kalbini Artık ( TAMAMLANDI) Korunun Çocukları İlk Kitap Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin