Oooofff offf

3.8K 189 14
                                    

"Ayrı gitseydik keşke. Ay seni niye dinledim ki acaba?"

İpek homurdandıkça Mahir gülüyordu. "İpek ayrı gitsek ne olacaktı sence? Annen boynumuza sarılıp buyur mu edecekti?"

"Ama böyle de ne bileyim gözlerine sokar gibi..."

Mahir İpek in yüzünün aldığı ifadeye bakıp; "Canım ben çok uzun bir süredir kimsenin bir yerine bir şey sokmuyorum. Sensindir o." deyince kafasına inen çanta darbesinden kaçamadı.

"Pis bedelli. Bari ailemin evinin önünde yapma." Mahir amacına ulaşmıştı. İpek sinirden endişesini unutmuş gibiydi.

Necip Bey, kızı ve erkek arkadaşını gayet soğuk karşılamıştı. Ama bunu biraz karısının gazını almak için yaptığı belliydi. Annesi evde tartışma yaşanmasından o kadar korkardı ki İpek e "Aman kızım şu akşamı sağ sağlim atlatalım fakir giydireceğim." demişti sarılıp öperken.

Mahir her zamankinden daha rahat görünüyor, kızın ezilip büzülme sinden keyif alıyor gibi davranıyordu. Gayet teklifsiz "Teyzeler gelecekti Trabzon'dan bu hafta sonu değil miydi?" diye sorunca; İpek neredeyse elindeki çatalı boğazına sokmak istedi. Teyzelerinden dayilarindan ödü kopardı. Bir araya geldiklerinde sürekli konuşur, kızı takip edemediği bir kakafoniye hapsederlerdi adeta. İşitme sorunu yaşadığı dönemde de sonrasında da bu gürültücü topluluk onu hem durmaksızın konuşmalarıyla hem de hiç anlamadığı bir dünyayı evlerine getirmeleriyle sevindirdigi kadar yorardı. Korkuyla annesine baktı.

"İki hafta sonra gelecekler Mahir. Büyük ablamın eşi ufak bir operasyon geçirdi. Burası da fazla güneşli ve sıcak olduğu için biraz ertelediler."

"Oldukça kalabalık olacaklar demiştiniz isterseniz otelde ağırlayalım Necip Abi."

Necip Bey "Valla bana uyar. Ama Asiye Hanım bilir onun tayfası sonuçta." dedi.

Asiye Hanım "Sanki bilmiyorsun bizim o tarafı. Sen beni Düzköy e rezil mi etmek istiyorsun Necip ciğim?" diye sorunca, karısına alayla güldü. "Hanım zaten seninkiler Mahir Bey oğlumuzla tanıştıklarında Düzköy ün 20 yıllık dedikodu ihtiyacını gidermiş olacaksın. Boşuna ne kendini ne beni yor, kalsınlar otelde. Yengen seni abin beni yer. Ben yirmi yıldır bacanağın birbirinden mükemmel 4 oğlunu dinlemekten şiştim açıkçası. Bana koymaz. Çok darlarsa uyuma taklidi yaparım."

Sonra İpek e baktı. Kızı üzülmüş gibiydi. "Ben seni 4 değil 10 oğula değişmem, yüzünü düşürme hemen." deyip, kızının elinin üzerine elini koydu. Mahir Necip Bey e İpek in babasının sevgisinden emin olamadığını, kendisini bir utanç sebebi gibi gördüğünü özellikle engeli nedeniyle onu görmezden geldiğini düşündüğünü söylemişti. Adam inanmamıştı. Ama zamanla haklı olduğunu kavramıştı. Kızı onunla konuşmaya çalışırken öyle üzülürdü ki çoğu zaman ilgilenmediği doğruydu. İpek de içine kapanmış zamanla aralarında tuhaf her ikisi tarafından da aşılamayan bir soğukluk oluşmuştu. Şimdi baba kız yıllardır kapanmayan bu boşluğu doldurmaya çalışıyordu.

Asiye Hanım araya girip, "Şey ben de bunu konuşacağım sizinle çocuklar. Bizimkiler buradayken kuzenlerin sende mi kalsa İpek? Hem de uzun zamandır görüşmüyorsunuz iyi olur." deyince; kız babasından gözlerini ayırıp annesine baktı. "Anne benim ev 2+1. Benim odamda Nazlı benimle kalır. İkizleri de misafir odasında yatırırım. Ama diğerleri nerede yatacak?" diye sordu şaşkın şaşkın.

Aslında Asiye Hanım ailesi gidene kadar Mahir i sepetlemenin yolunu arıyor, ama genç adamdan garip bir şekilde çekindiği için açık açık söyleyemiyordu. Mahir durumu anlamıştı. "Tuğrul için sakıncası olmazsa benimle salonda kalır. Çocuklara tembih ederim portatif yataklardan getirirler. Ama koltuğumu vermem haberin olsun." diyerek kızı domates e çevirdi.

Susturma Kalbini Artık ( TAMAMLANDI) Korunun Çocukları İlk Kitap Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin