kyle the team captain

3.3K 370 81
                                    

Yatakta uzanmış tavandaki aynadan kendime bakarken sıkıldığımı kendime hatırlatmamaya çalıştım. Parmaklarımı klavyeden ve aklımı blogdan ayrı tutmak için bir şeyler yapmalıydım yoksa kazanan o olacaktı.

Kendi kendime şarkı mırıldanmaya başladığımda parmaklarımı karnımda kenetledim. Matematik ödevimi Sehun'a ayartarak yaptırmasaydım onunla uğraşabilirdim ki bunu söylediğime inanamıyordum bile.

Saat on bire yaklaşırken müzik sesi melodisiyle kesildiğinde bilgisayara dönerek elimdeki dergiyi bıraktım. Yeni mesaj olduğunu gösteren bildiriye tıkladığımda keyifle güldüm.

PJM: Hala bir yazı göremiyorum?

KooKJ: Çünkü yazmadım?

PJM: Çünkü...?

Dudaklarımı dişledim, ne uydurabilirdim ki? Onu cezalandırdığımı bilmemeliydi, kendi kendime gelin güvey olmuş gibi dururdu. Derin bir nefes alıp parmaklarımı tuşlara yönelttim.

KooKJ: Çünkü canım istemedi.

PJM: Nasıl istersen.

Cevabıyla birlikte kaşlarımı çattığımda yanıtlamak için tuşlara tıkladım fakat bu aptalca cevaba verecek tek mantıklı bir karşılık yoktu! Şimdi ne olacaktı? Kötü bir çocuk olup kurallarına uymadığım için beni cezalandıracak mıydı yoksa bir daha yüzüme bakmayacak mıydı? Her halükarda ilk şıkkı tercih ederdim  çünkü.

***

"Chanyeol beni balosuna çağırdı! " dedi Baekhyun heyecanla tutarken.

Gözlerim onu arıyorken sahte bir heyecanla ona karşılık verdiğimde anlamamasını umdum. Koridor yankı yapabiliyordu, bu heyecanını Chanyeol duymamıştır umarım.

"Ve tabii ki Bambam için seni sordu. Seni davet etmeyi planlıyormuş."Gözlerimi en yakın arkadaşımın gözlerine çevirdiğimde bu sefer ilgimi çekmeyi başarmıştı.

Bambam lisede ilk yılımdan beri dibimin düştüğü tek erkekti. Oldukça çekiciydi, siyah saçları, mavi lens gözleri, vücudunun her noktasında sıralanmış kasları ve tabiki okul takım kaptanı olması onu büyük bir lise klişesi yapıyordu ama umrumda değildi. Bambam bana çıkma teklifi edecekti!

Tabiki Bambam davası benim için kapanmıştı ama kim olsa heyecanlanırdı! O Bambam'dı.

"Yalancı." dedim üzerine yürürken. Büyük gülümsemesiyle başını iki yana sallarken kahkaha attım. "Şaka yapıyorsun! "

"Bay Jeon. " Hemen arkamdan gelen sesle gözlerimi kapatıp birkaç küfür ettikten sonra arkamı döndüm. Korkunun ecele faydası yoktu. "Odama lütfen. "

Lütfenduymamışolsunlütfenduymamışolsunlütfenduymamışolsunlütfenduymamışolsun

"Sizinle şu çalıntı ödeviniz hakkında konuşmak istiyordum. " dedi masasına yönelip kağıtları karıştırırken. Kapıyı açık bırakması biraz moralimi bozsa da gülümsemeye devam ettim. "İdareye bildirmememi istiyorsanız yeni bir ödev için yarına kadar süreniz var. Ama konusu Hamlet değil. " Meydan okurcasına kollarımı birbirine doladığımda o istifini hiç bozmadı.

"Ödevinizi 'takıntılarla nasıl başa çıkılır?' konu başlığı altında hazırlamanızı istiyorum. Eğer Bambam ile bahar balosuna gitmek için can atıyorsanız işe koyulun derim. Aksi takdirde beyni aşırı hormondan körelmiş takım kaptanımız Bambam'ın kendine becerecek yeni birilerini bulması gerekecek. "

umarım kitabı unutmamışsınızdır :(

şey şimdi bir bölüm daha yazmaya gidiyorum. çok boşladım bu kitabı telafi etmem lazım.

dirty blog ||jikook||Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt