father&daddy

3.4K 350 28
                                    

"Jungkook? "Babamın sesiyle birlikte kapı açılmadan hemen önce bilgisayarımı kapattım.

" Ödev mi yapıyordun?" dedi bilgisayarı göstererek. Kafamı hızlıca salladığımda gülümsedi ve kapıyı kapatarak yatağıma ilerledi. Bu garipti çünkü normalde yaptığımız konuşmalar bu anda biterdi.

"Bir sorun mu var? " dedim sandalyede dönüp ona bakarken. Kafasını iki yana sallayıp tekrar gülümsediğinde daha da endişelenmiştim. "Annen daha kaliteli zaman geçirmemiz gerektiğini söyledi ama bakıyorum ki meşgulsün. " Bilgisayarı işaret ettiğinde gözlerimi devirmemek için kendimi zor tutmuştum.

"Başka bir sefere " diye mırıldandığında kafamı salladım ve odadan çıkmasını bekledim.

Öğretmenime ilgi duymamın nedeni iş yerinde ki stajyerleri becermekle meşgul olup öz çocuğuna zaman ayıramayan bu adam yüzündendi belki de.

Ekranı kaldırıp yarım kalmış 'babacığı tatmin et' yazısına bakıp derin bir nefes aldım. Ondan istediğimi almak için onun istediğini yapmak zorundaydım. Ve bu aslında oldukça basitti.

"O zaman bizde babacığa istediğini verelim. "

***

"Jungkook uyan! "

Etrafta uçuşan Jimin rüyalarım annemin sesiyle yarıda kesildiğinde örtüyü başıma kadar çekip onu duymazlıktan gelmeye çalıştım.

"Öğretmenin telefonda. Kursa gitmemişsin."

Gözlerimi hızla açıp koşar adımlarla salona ilerledim. Annemin elinden telefonu kapar kapmaz odama geri döndüm.

"Jungkook? "

Rüyalarımı süsleyen sesini duyduğumda yatağa uzanıp boğazımı temizledim. "Bay Park? "

Sesimin çok heyecanlı çıkmamasına dikkat ederken bütün gece bilgisayar başında ondan mesaj beklediğim gerçeğini göz ardı etmeye çalıştım.

"Her öğrenci gibi formlara kendi numaranı yazarsın diye düşünmüştüm fakat annenin numarası çıktı. " dediğinde kıkırdadım.

"Ne diyelim? Sanırım iyi bir öğrenciyim." dedim ve onun göremeyecek olduğunu bildiğimden yatakta yuvarlandım.

"Gerçekten öylesin bebeğim, yazını çok beğendim. " dediğinde heyecandan yastığı alıp ısırdım. "Ve her kelimesini gerçeğe dönüştürmek için sabırsızlanıyorum."

Birden kendimi tutamayıp inlediğimde hattın diğer ucundan küfür ettiğini duydum. Kesik bir nefes alıp olayı sindirmeye çalışırken bir an önce 'yatağıma gir çocuk!' diye bağırmasını bekliyordum. Onu kızdırmak istercesine bir kez daha inlediğimde ard arda küfür etti.

"Siktir adresi mesaj atıyorum. Ne kadar sürede gelebilirsin? " Kıkırtıma engel olmaya çalışırken hemen ayaklandım.

"En kısa sürede"

bölümler kısacık ama yazmaya üşeniyorum pü

dirty blog ||jikook||Where stories live. Discover now