~3~

4.3K 233 93
                                    

Etrafına bakıp bana doğru yürümeye başladı ve sıranın tam önüne geldi.

"Oturabilir miyim?" Dedi.

Ne kadar saçma saçma sorular bunlar ya? Oturma diyecek hâlim mi var Allah aşkına?

"Otur." Dedim normal olarak tabi.

Bu hayatımın en berbat günü galiba. Ders çok sıkıcıydı, Matematiğe de kafam basmıyor zaten. Çocuğun ara ara bana baktığını hissedebiliyordum, ama ben bakmadım. Bakıp ne yapacaktım sanki. Ama çocuk harbi yakışıklıydı, dürüst olalım şimdi. Evet son 5 dakika 4.. 3.. 2.. 1.. ve evet zil çaldı derin bir iç çekip ayağa kalkmaya yeltenmiştim ki;

"Adın ne?" Diye sordu pat diye.

"Ayda."

"Sorduğun için sağol ben de Bulut." Göz devirmekle yetindim, hem soran var mı? Siz sordunuz mu? Çünkü ben sormadım da.

 O sırada Ilgın ve Nida bu tarafa doğru geldi.

"Ders çok sıkıcıydı, beynim hiç bir şey almadı." Dedi Nida.

"Aynen ya, benim beynim ders Matematik olunca uyuyor galiba." Dedim.

"Tembelsiniz abi, ben gayette anlayabiliyorum." Dedi Ilgın.

"Olsun ben tembelliğimi seviyorum. Konuları anlamıyorum işte, kafam rahat." Dedim gülerek.

Ilgın ve Nida'da gülüp bana eşlik etmişti ama Bulut'un kıkırdama sesini de duymuştum. O niye hâlâ burada ya?

"Ne o, bizi yeni arkadaşınla tanıştırmayacak mısın?" Dedi Nida Bulut'a bakarak.

"Arkadaş mı?" dedim afallayarak ve devam ettim "Bu Bulut. Bulut bunlarda Nida ve Ilgın." Dedim hızlı hızlı.

Ya resmen saçmalamıştım. Neden kendini tanıtmadı ki? Sana sonra bunun hesabını soracağım Nida.

"Memnun oldum." Dedi Bulut ikisine de bakarak.

"Bizde." Dedi Nida.

"Neyse, sizi yalnız bırakayım." Dedi Bulut ve ayağa kalkıp gitti.

"Kızım hadi kantine inelim kurt gibi acıktım." Dedi Ilgın.

"Bende." Dedi Nida.

"Aç olmadığınız bir zaman var mı cidden?"

"Hayır." Dedi Ilgın.

Kızlar ben birazdan gelirim siz gidin."

"Tamam ama gecikme.!" dedi Ilgın.

"Gecikmem, bu sefer söz."

Onlar gidince ben de kalkıp tuvalete gidecektim. Defterleri kaldırmama gerek yoktu, zaten birazdan yine ders başlayacaktı. Ben de kalkıp tuvaletin yolunu tuttum. Kapıyı açtım ve tam karşımdaki duvarda O ODAYA YERLEŞMEMELİYDİNİZ  yazıyordu ve sanırım kan ile yazıyodu. Gözlerimi biraz ovuşturup aynı duvara tekrar baktım ama o yazı yoktu. Gitmişti. Neyse Ayda iyice saçmaladın. Hava sıcaklamıştı, saçlarımı toplayıp tuvaletten çıktım. Kantine indiğimde Nida ve Ilgın'ın yanına oturdum.

Nida bana mal mal bakmaya başladı. Ben de kafa salladım ne var der gibisinden.

"O çocuk, Bulut'la aranızda bir şey var mı?" Dedi Nida gülerek.

"Yuh yani. Saçmalama, çocuğu daha 10 dakika önce tanıdım."

"Yakışıklı çocuk yani." Dedi Ilgın imalı bir şekilde.

"Sen de mi? Hem iyide bundan bana ne?"

"Bilmem" Dedi Ilgın yine imalı bir şekilde gülerek.

"Arkadaşları varmıymış, sordun mu?" dedi Nida.

Ve o sırada zil çaldı.

"Hayır sormadım. Asla da sormayı düşünmüyorum. Hadi, kalkın gidelim."

Biraz bozuldu ama pek takmadım açıkçası. Kalkıp sınıfa doğru yürümeye başladık. Ilgın ve Nida yine aynı yerine, bende aynı yerime oturdum. Yaklaşık 2-3 dakika sonra Bulut tekrar yanıma oturdu.

"Arkadaşların mıydı?" Dedi Bulut. Ilgın ve Nida'yı kastediyordu, bu çocuk pat diye soru sormaktan ne zaman vazgeçecek?

"Arkadaş kelimesi basit kalır, dostlarım. Çocukluktan beri hemde." Dedim, gülümsedi.

"Vay ne güzel." En sağdan önden 2. sıradaki iki çocuğu gösterdi ve devam etti "Onlarda benim dostlarım, Berk ve Mert."

Bulut'a anladım der gibi bakıp kafa salladım ve hoca içeri girdi. Yine sıkıcı bir ders daha, aman ne güzel. Zil çaldığında Bulut Berk ve Mert'in yanına gitti. Bende Ilgın'ın yanına gittim.

"Nida nerede.?" Diye sordum.

"Tuvalete gitti."

"Ben çok sıkıldım ya."

"Ben de."

Yapacak hiçbir şey yoktu, sıkılmaktan başka.

Sonunda son derste bitmişti. Göbek atıp oynayasım gelmişti bir an. Kitaplarımı çantama koyduktan sonra ben Ilgın ve Nida odamıza doğru yürümeye başladık. Bulut ve iki arkadaşı bizi takip ediyor gibiydi birkaç adım gerimizdelerdi. Bizim odanın kapısının önüne geldiğimizde onlarda geldi. E ama yeter artık, hemen sinirle arkamı döndüm.

"Şaka mısınız? Bizi neden takip ediyorsunuz?" Dedim çünkü ciddi anlamda sinirimi bozmuşlardı.

Berk ve Mert mal mal bakınca Bulut konuştu.

"Sizi takip etmiyoruz." Dedi düz bir sesle.

"Evet, kesin öyledir. Sınıftan çıktığımızdan beri birkaç adım arkamızdasınız."

"Çünkü odamız burada, ondan olmasın o." Dedi bizim odanın tam karşısını göstererek.

Ne? Of  cidden fena sıçtım. Ayda bu çocuğa kaçıncı rezil oluşun?

"Haa şey ben bilmiyordum. Ne biliyim yani sınıftan çıktığımızdan beri arkamızdasınız, ve ben kız ve erkek katları ayrı sanıyordum. Her neyse." Dedim toparlamaya çalışarak.

"Önemi yok, sen de haklısın sınıftan çıktığımızdan beri arkanızdayız ben olsam belki ben de öyle düşünürdüm." Dedi gülümseyerek.

"Her neyse, sonra görüşürüz ." Dedim ve hızla odaya girdim.

Nida ve Ilgın'da küçük bir tanışmadan sonra vedalaşıp odaya girdiler.

"Tam bir rezillikti." Dedim.

"Aman bir şey olmaz, ben de öyle düşünmeye başlamıştım zaten." Dedi Nida.

"Sadece uyumak istiyorum." Dedim ve kendimi yatağa attım.

"Ama saat daha altı?"

"Sanane Nida, belki canımın keyfisi şimdi uyumak istiyor?'

"Tamam be çemkirme hemen, yat zıbar."

"İyi uykular sana." Dedi Ilgın.

"Size de iyi muhabbetler." Diye karşılık verdim.

Yarını rezil olmadan geçirmek umuduyla kendimi uykuya hapsettim.

Gizemli OkulWhere stories live. Discover now