21.Bölüm:General

2.1K 207 6
                                    

Ağır adımlar ile karşısında ki toz bulutuna ilerleyen Qudve arkasında sürüklediği devasa kılıç ile birlikte, yavaş yavaş ilerlemeye devam ederken toz bulutu dağılmıştı.

Ortaya çıkan görüntü ise, sol kaburgaları kırılmış ve sol göğsü garip bir şekilde içeri doğru bükülmüş, aldığı darbeden dolayı bilincini kaybetmiş bir Lionel idi.

Lionel'in bu durumuna rağmen bir kaç adım atan Qudve bir anda sürüklediği ağır kılıcı bırakarak olduğu yere yığılmıştı.

"QUDVE!"

Banzai hızla arenaya atlayarak bilincini kaybeden Qudve'nin yanına koşmuştu, Qudve'ye kısa bir göz gezdiren Banzai.

Qudve'nin vücudunda ciddi bir yara olmaması ile birlikte içten içe sevinmişti, Qudve sadece o saldırıyı yaparken ve bu düello da ortaya koyduğu enerjiden dolayı yorgunluktan bayılmıştı.

"KAZANAN QUDVE AYATO!"

Adamın konuşması ile birlikte dört kişilik bir ekipten iki kişi bilincini kaybetmiş olan Lionel'e diğer iki kişi de Qudve'ye doğru ilerlemişlerdi.

Banzai gelen ekiplerin ikilinin tıbbi yardımı ile ilgilenmek için gelmelerinden dolayı, Qudve'yi gelen görevliye teslim etmişti.

Görevliler iki genci de sedyeler ile birlikte revire götürürken, Qudve'nin kullandığı ağır kılıç olduğu yerde yatay bir şekilde duruyordu.

Bir kaç görevli kılıcı arenadan almak için çaba sarf etmeye başlamış olsalar da, her birinin çabaları sonuçsuz kalmıştı.

Görevlilerden birisi kılıcı en azından boyutsal yüzüğe alarak onu taşımayı düşünmüş, taktığı yüzüğü devasa kılıca yaklaştırmış olsa da.

Bir anda ısınan yüzük garip bir şekilde çatlaklarla kaplanarak parçalara ayrılmıştı, devasa kılıç kaba kuvvet bir yana boyutsal yüzükler ile birlikte dahi taşınamıyordu.

Bu durum oldukça garip olsa da kimse bu duruma bir müdahale edemiyordu, bir çok kişi o devasa kılıcın anlık olsa da Qudve'nin nasıl kaldırdığını düşünmeye başlamışlardı.

Etrafı Qudve'den daha kalabalık bir hayran kitlesi ile çevrili olan kılıca kısa bir bakış atan Banzai, sessizce olayı izliyordu.

'Kılıca ilerle ve onu yüzüğüne al.'

Banzai zihninde yankılanan ses ile birlikte anlık bir tereddütte kalmıştı, sonuçta o kılıcın garip bir şekilde onu içine almak için kullanılan yüzükleri bir şekilde parçaladığına şahit olmuştu.

'Benim yüzüğüm de diğerleri gibi parçalanmaz mı usta? sonuçta o kılıç her nasılsa yüzükleri parçalamayı başardı.'

Banzai'nin cevabı ile birlikte Usta'nın sesi tekrar duyulmuştu.

'Sadece dediğimi yap, ancak ortalık alan da gözükmek sana sorun açabilir yüzüğün içinde bir bez veya maske var mı bakın. Ardından yüzünü gizleyerek kılıcı yüzüğe al ve hızla ortadan kaybol.'

Usta'nın açıklayıcı sesi ile birlikte Banzai başını hafifçe salladıktan sonra etrafına kısa bir bakış atmıştı, sonuçta bir çok kişi kılıçla ilgileniyor olsa da hala büyük bir çoğunluk etrafı kaplıyordu.

Banzai hızla gözden uzak bir köşeye geçtikten sonra gözlerini kapayarak yüzüğünün içini incelemeye başlamıştı.

Bir kaç saniye sonra Banzai elinde ortaya çıkan mavi renkli bez ile birlikte gözlerini açtıktan sonra, bez ile birlikte burnu dahil ağzının çevresini kapattıktan sonra üzerinde ki cübbesinin kapüşonunu kafasına takmıştı.

Hırsızlar Kralı: BanzaiWhere stories live. Discover now