11.Bölüm:Hangi...

1.1K 132 34
                                    

Olduğu yerde sıçramaya devam eden kız eşliğinde, Krasova'da, Nei'de gardlarını almış bir şekilde kızın etrafında dönmeye başlamışlardı. Bir anda ortaya çıkan bu kız her nasılsa ikisinden de güçlüydü.

Üstelik kız, her hangi bir teknik ve ya silah bile kullanmamıştı, bu durum ikilinin hem ilgisini çekmiş, hemde karşılarında ki kızın ciddi bir tehlike olduğunu fark ettirmişti.

"Ne oldu? Yoksa savaşmayacak mısınız?"

Kızın sorusu ile birlikte ikili kaşlarını çatsa da kıpırdamadan beklemeye devam etmişlerdi, Krasova kızın kendilerini kızdırmaya ve yanlış hareket etmelerine sebep olmaları için konuşmasını önemsememişti.

Nei'de aynı şekilde sakin bir şekilde beklemeye devam etse de Krasova neler olacağını tahmin edebiliyordu, kendisi saf güç ile yükselmiş bu sebeple yapamayacağı şeylere bulaşmaması gerektiğini biliyordu.

Nei için de durum benzer olsa da onun ayrıca bir artısı vardı ki bu da Mu kıtasının ve dünyanın bilinen en güçlü insanı olan Kei Akira'nın olmasıydı, bu durum Nei'yi er geç babasının gücünden dolayı kibirlenmesine sebep olabilir ve onun yanlış hareketler yapmasına sebep olabilirdi.

"Dünyanın en güçlüsünün oğlu, açık dünya mı?"

Krasova aklına gelen kelime ile birlikte kaşlarını daha fazla çatmış ve için de büyümeye başlayan merak duygusu ile birlikte konuşmuştu.

"Açık dünya derken neyden bahsediyordun?"

Krasova'nın sorusu ile birlikte yavaşça sıçramaya devam eden kız, olduğu yerde dururken kapalı olan gözlerini tekrar açarak Krasova'ya bakışlarını çevirdi.

"Fark etmene sevindim, göründüğü kadar kas kafalı değilmişsin. Açık dünya sizlerin bildiği sekiz kıtadan oluşuyor, ben sizlerin hakkında bilgisi olmayan Kara Kıtanın bir yerlisiyim."

Kızın konuşması ile birlikte Krasova yutkunmaktan kendini alamamıştı, Kara Kıta'ya girenlerin bir daha dönmemesi sebebi ile içerisi hakkında her hangi bir bilgi yoktu, hatta kıta da yaşam olup olmadığı bile bir gizemdi.

"Kara kıta'da yaşam olması imkansız, oraya giden hiç kimse bir daha geri dönmemişti!"

Nei'nin konuşması ile birlikte kız hafifçe kıkırdamıştı.

"Gidenler geri dönmedi mi? Yoksa dönemediler mi? Acaba hangisi? Cevabı bilmek istiyorsanız beni yenmeniz gerekecek."

Kızın konuşması ile birlikte Nei elinde ki mızrağını çevirerek gardını aldıktan sonra derin bir nefes aldı.

"ÖYLE OLSUN, MIZRAK STİLİ: KARA EJDERİN KÜKREYİŞİ!"

Nei hızla ileri atılırken garip bir şekilde arkasında siyah bir duman bulutu oluşturmuştu, Nei hızla mızrağını kıza saplarcasına savurduğu zaman kara duman, mızrağın etrafını çevreleyerek ucuna doğru ilerlediğinde bir ejderha şekli almıştı.

"Etkileyici ancak çok yavaş."

Kız hızla kenara sıçrayarak saldırıdan kurtulduğunda Nei kızın bir kaç saniye önce durduğu yönde ilerlemeye devam ettiğin de yüzüne bir sırıtış yerleşmişti, Kızın ayakları tekrar yere değdiği zaman Nei'nin mızrağının ucundan fırlayan kara duman, yön değiştirerek kıza doğru ilerlemeye başlamıştı.

Kız bir anda yön değiştiren ve kendisine doğru gelen kara duman ile birlikte kollarını önünde siper ettiğinde, kara dumandan oluşan ejderha kızın kollarına çarparak parçalandığında etraf toz bulutuna gömülmüştü.

Hırsızlar Kralı: BanzaiWhere stories live. Discover now