16.Bölüm:Lord Zean...

1.1K 136 28
                                    

Qudve karşısında ki suikastçıya yüzünde ki tehlikeli sırıtış ile birlikte bakarken, suikastçı karşısında ki canavar görünümlü adamdan dolayı yutkunmuştu.

Qudve ise karşısında ki rakibinin bu güçsüz durumu ile birlikte yüzünde ki gülümsemeyi bir kenara bırakmıştı, rakibinin güçsüz bir şekilde kendini savunmayacak durumda olması ile birlikte, kılıcından destek alarak dik bir duruş aldıktan sonra.

"Sana bir avantaj vereceğim, istersen bana saldırmayı dene, eğer saldırın sonucunda yıkılırsam. Kazanırsın."

Qudve'nin kendinden emin tavrı ile birlikte tekrar yutkunan rakibi, yavaşça ayağa kalkarken diğer hançerini önünde tutarak gardını almıştı. Qudve'nin hançerinde ki zehre maruz kalması bir yana, zehri direk olarak yutması onun gücünün büyük oranda düşmesine sebep olacaktı.

Rakibi olan Kira, aklından geçirdiği düşünceler ile birlikte oldukça fazla zaman kazanması gerektiğini fark etmişti. Ne kadar zaman kazanırsa zehir Qudve'ye o kadar etki edecek ve sonunda onun hareket edememesini sağlayacaktı.

Kira bu avantaj ile birlikte Qudve'nin etrafında yavaşça dönerek ona saldıracağı açıklığı aramaya başlamıştı, attığı her bir adımda geçen saniyeler eşliğinde Qudve ne kadar yüzünde ki durgun ifadeyi korumayı başarsa da, içten içe ayakta durmakta bile zorlandığı için bacakları hafifçe titremeye başlamıştı.

Bir kaç saniye sonra Qudve aniden tek dizinin üstüne çöktüğün de Kira hızla ileriye atılmış ve elinde ki hançeri Qudve'ye doğru savurmuştu. Qudve kendisine doğru saldıran rakibi ile birlikte dişlerini sıkarken hızla kılıcını oynatmak için çaba sarf etmiş.

Ancak zehir yüzünden tükenmek üzere olan enerjisi sebebi ile kılıcı bir santim bile oynatamamıştı, Qudve öfke ile dişlerini sıkarken rakibi ile arasında ki mesafe hızla kapanıyordu. 

***

"Fazla kibirlendi, zehrin ne olduğunu bilmeden hareket ederse, asla kazanamaz."

Krasova'nın konuşması ile birlikte Maledicti kaşlarını çatmıştı, bir yoldaşının böyle alçakta bir yöntem ile yenilmesi oldukça sinirlerini bozmuştu, hızla ayağını önünde ki korkuluğun üstüne koyduğu zaman Krasova tekrar konuştu.

"Otur oturduğun yerde, oraya giderek ne yapmayı düşünüyorsun?"

Krasova'nın sorusu ile birlikte dişlerini sıkan Maledicti, öfke ile sessizce beklerken Krasova açıklamasına devam etti.

"Bu kendi seçimiydi, bu kendi savaşı, eğer müdahale edersen onun yaralanmasını önleyeceksin. Ancak bu sadece fiziksel olacak. Şimdi arenaya atlar ve onu kurtarırsan, onun gururunu hiçe saymış olacaksın, bunu istiyor musun?"

Krasova'nın açıklaması ile birlikte Maledicti ayağını korkuluktan çekerken derin nefesler alarak sakinleşmişti.

"Peki ne yapacağız?"

Maledicti sakinleştiğin de arenada ki durumu izlemeye devam ederken sesinde ki öfke hala fark ediliyordu.

"Ona inanacaksın, o Qudve Ayato böyle bir saldırı ile yenilecek birisi değil o."

Maledicti göz ucu ile Krasova'ya baktığında, Krasova yüzüne yerleştirdiği sırıtış ile birlikte arenayı işaret ettiğinde, Maledicti bakışlarını arenaya çevirmişti.

***

Qudve üzerine gelen rakibi ile birlikte dişlerini sıkarken hızla kılıcının toprağa dayalı olan ucuna kolunun tersi ile vurmuştu, kılıç ucuna aldığı darbe ile birlikte yan tarafına doğru devrilirken Qudve hızla sol ayağı ile kılıcın kabzasına bir tekme atarak kılıcı Kira'ya doğru fırlatmıştı.

Hırsızlar Kralı: BanzaiDonde viven las historias. Descúbrelo ahora