beşinci bölüm

5K 756 481
                                    

"Sana iyi haberlerim var."

"Hyunjin genelde bana söylediğin iyi haberler sadece senin için iyi oluyor, neyse söyle."

"Minho hyung varya, hani bize sürekli tavuk getiren adamı hatırladın mı, salak salak espiriler yapıyor?" Sesi hevesli çıkıyordu ve merak etmeden edememiştim.

"Donunu ağzına kadar çeken adam mı?" Hyunjin dediğime kahkaha attı kafasını geri atarak.

"Saçmalama, sadece belki göbek deliğine kadar çekiyordur. Ama dediğim kişiyi hatırladın sanırım?"

"Aynen... şu Jisung? Evet, Jisung" İsmini zor hatırladım ama olmuştu.

"Sevgililermiş."

"YALAN SÖYLÜYORSUN!"

İmkansızdı.

Tek kelime.

"Aynen salak, sana yalan söyleyesim geldi."

Cidden bu habere sevinmiştim, zaten anlamalıydım Jisung'un sürekli geldiğinde onu sormasından. Yakışıyorlardı da aslında biraz düşündüğümde.

Bir dakika.... Ben de her gün sarışını soruyorum. Hayır Changbin, sonuçta sen sadece merak ediyorsun. Bir de çocuğu yakışıklı buluyorsun... Siktir.

Bu çocuk niye aklıma özellikle tam saatinde geliyor? Hatta otomatik yerime yürümeye başlıyorum iki dakika kala. Çalar saate dönüştürdü bu çocuk beni cidden... şaka gibi.

BUNDAN BIKTIM TAMAM MI? HER GÜN GELİP SADECE O SALAK SAÇMA SAKIZINI ALIP GİDİYOR BİR KERE BİLE YÜZ VERMİYOR VE BU ÇOK SAÇMA!

Sakızı yine siyah şeyin üstüne koydu (artık onun adını öğrenmem lazım sanırım) ve ne biliyor musunuz? Almadım. Yüzüne baktım sadece. Bunu neden yaptım bilmiyorum sadece yapasım geldi, bu hareketim için kovulabilrdim bile. Zaten Minho beni çok seviyor diyemezdik.

"Okutur musun?"

"Niye benimle konuşmak istemiyorsun?"

"Niye benimle konuşmak istiyorsun?"

"Çünkü bir aydır falan geliyorsun ve hoşuma gidiyorsun, yani seni beğeniyorum."

Ben kimin sikik yüreğini yedim de bunları söyledim az önce? Aman Tanrım. Kendime daha söylememiştim bunu. Acaba ne kadar vardı bu duygularım? Ne duygusu?

Changbin eğer o ağzını şimdi kapatmazsan yemin ederim yolda evsiz birine sana zorla sakso çektirmesi için para veririm.

"Bak sadece sakız çiğnemek hoşuma gittiği için her gün gelip alıyorum, bunu niye bu kadar taktın ki?" Haklı olabilirdi. Evet, haklıydı.

"Ne yani senden hoşlanıyor olamaz mıyım?" Tanrım...

"Abartmış olamaz mısın?"

"Aman Tanrım, şu an en uzun konuşmamızı yaşadık."

"Lütfen sadece sakızımı almak istiyorum."

"Instagram hesabını söylersen alırsın."

"Bu nasıl hizmet ya? Kullanmıyorum."

"Facebook?"

"Onu da kullanmıyorum."

"Telefon numaranı ver?"

"Telefonum yok."

"Abartmadın mı biraz?"

"Seni daha kaç kere reddetmek lazım istemediğimi anlaman için?"

Bir şey demeden sadece sakızını okuttum ve bana parayı verdi, hiç değişmeyen sarışın klasiği olan 'kolay gelsin' lafını da söyledi ve siktir olup gitti. Cidden sinirlendim şu an, aslında biraz da kırıldım ama daha çok sinir hissediyorum. Garip bir hırs getiriyor lakin asıl hissettiğim şey gururuma yediremememdi. Ağlayan emoji gibi suratım var tahmin edemezsin sarışın!

Ya da sinirli değilim vazgeçtim şu an.

Fazla uzun konuştuk buna da sevineyim bari, ne yapayım?

Yalnız sesi fazla kalındı, fazla.

Ama çok yakışıklı be.

####

Yüzüncü söyleyişim, eğer bir sıkıntınız varsa sizi her zaman dinleyecek biri var burda unutmayın

Seviliyorsunuzzz çoookkkk hem de
(~ ̄³ ̄)~( ˘ ³˘)♥

strawberry gum ✓Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon