2.9

111 14 4
                                    

Yazdıkça yazasım geliyorğğğ

Bölüm biterse bugün 3 bölüm olacak. İlhama bakın ilhama sjsjsjs

-
-

Oturduğum masada gergince yerimde oturmaya devam ederken düşünmeyi bırakmak istiyordum. Yine insanların bakışları, dedikleri batmaya başlamıştı.

Bir haftadır sanki her şey başa dönmüş gibi hissediyordum ya da her zaman aynı olan şeylere onların sayesinde kulak tıkamam, umursamamam bana olanların farklılaştığını zannettirmişti.

Yanılmıştım.

Değişen hiçbir şey olmamıştı. Sadece öğrenmiştim umursamamayı, onlar sayesinde ya da ben öyle zannediyordum.

"Artık takılmıyorlar. Onlar da gerçek yüzünü görmüş olmalı."

Benim gibi biri yanlız takılırken her şey doğladı. Anormal olan şey biriyle arkadaş olmam olurdu.

"O kızın bunun gibi biriyle takılması komikti zaten."

Yine ve yine duymaya başladım dediklerini.

"Cidden. Hele o yakışıklı çocuğun bu kızla takılması... Allahım! Üzülüyordum."

Sinandan bahsediyorlardı değil mi?

"Aydayla çıkan çocuktan bahsediyorsun değil mi?"

Aydayla çıkan çocuk mu? O kız herkese böyle mi söylemişti?

"Evet. Aynen öyle."

Bakışlarım onları buldu.

Hiçbir şey yapmadan sadece baktım.

"Umursamanı gerektirecek bir durum yok. Öyle olmadığını biliyorsun."

Berke'nin ne zaman geldiğini bilmiyordum. Dediğiyle ilgilenmedim. Ona artık eskisi gibi nefret duymuyordum. Sadece konuşmak istemiyordum o yüzden dediğiyle ilgilenmeden önüme döndüm tekrar.

Kızın dediğini umursamıyordum zaten sadece Sinan'ın o günkü bakışları hâlâ gözlerimin önündeydi. Bir haftadır görmememe rağmen aklımdan çıkmıyordu. Canımı sıkıyordu bu durum.

"Konuşmamakta kararlı mısın?"

Anlaşılan Berke de benim tavrımı umursamıyordu.

"Bak çöküntü," konuşmasına devam edemeden hemen arkamda oturmuş olan Yiğit'in sesini işitmiş susmasına sebep olmuştu. 

"Rahatsız etmeyi bırak. Zorlamanın bir alemi yok."

Kendime karşı her zaman soğuk bulduğum kişi Yiğit olmuştu. Deren dışında hiçbir kızla muhatap olmadığı için mi bilmem kızlara karşı hep mesafeliydi.

Şu durumda bana karşı mesafeden çok sinirli olduğunu hissedebiliyordum.

"Ders matemetik biliyorsun değil mi?"

Matematik mi?!

Haberim yoktu. Lanet!

Çalan ders ziliyle telaşlanırken hızla eşyalarımı toplamaya başladım.

Herkesin garip bakışları üzerimdeyken bu durumu umursamadım. Eşyalarımı topladığım gibi sınıftan çıkmak düşündüğüm tek şeydi ama bu dediğim sadece düşüncede kaldı.

Hocanın içeri girişi benim öylece ayakta dikili kalmam, işittiğim sözler ve gülüşler...

Ne yapmalıydım?

ATEŞBÖCEĞİ || Yarı TextingWhere stories live. Discover now