3.2

146 14 13
                                    

Selam :)

Nasılsınız bakem?

Okumaya başladığınız saat? ☘

-
-

Sinan'ın, beni getirdiği halı sahayla kaç dakikadır bakıştığımı bilmiyordum ama baya uzun zaman olmuş olsa gerek Sinan kolumdan tutarak beni bu durumdan çıkarıp halı sahaya doğru yürütmüştü.

"Futbol mu oynayacağız cidden?"

"İstemiyor musun?"

"O yüzden değil. Ben oynamayı bilmiyorum ki." Bakışlarım sahaya kaydı tekrardan. "Hem maç var sanırım. Baksana insanlar hazırlanıyor."

"Maç olduğu doğru. O maçta oynayacaklar arasında sevgilin de var."

Sinan'ın gözlerindeki heyecan benim de heyecanlanmama sebep oldu.

"Kendi maçın için mi beni buraya getirdin yani?"

"Seninle farklı şeyler yapmak istediğim için. Sevmediysen gidelim."

Gülerek ona yaklaştım. Ellerim yanaklarını bulup sıktığında bana garipseyerek baksada bir şey demedi.

"Fazla düşüncelisiniz, Sinan Bey."

"Hep sizin yüzünüzden, Yusem Hanım."

"Görelim bakalım bu düşünceli beyin nasıl oynadığını."

"Maç sonunda seninle oynayacağız. İyi izle, sevgilini."

Dediğiyle aptal aptal sırıtmadan edemedim.

"İzleyeyim o halde ben sevgilimi."

Dediğim onu güldürürken sahaya doğru yürümeye başladı. Bende onu iyi izleyebileceğim tribünlerden birine geçip oturdum. Sinan tanımadığım arkadaşlarıyla bir şeyler konuştuktan sonra gözden kaybolmuş, tahminimce değişmeye gitmişti.

Epey büyük olan saha da bakışlarımı gezdirirken gereksiz yere birçok tanımadığım kişiyle göz göze gelmiştim. Bu durum beni fazlasıyla rahatsız ederken maçın başladığına dair düdük sesini duymak rahatsızlığımı bir kenara bırakmama sebep oldu.

"Toplanın."

Tanımadığım çocuğun gür sesi garip bir şekilde tanıdık gelirken onu incelemeye başladım. Siyah gür saçları, uzun boyunun aksine zayıf görünümü çocuğu tanıma hissi yaratsada da hiçbir şekilde çocuğu çıkaramadım.

"Sinan, seni mi bekleyeceğiz oğlum. Hızlı olsana."

Sinan'ın takımından olduğunu düşündüğüm çocuğun, Sinan'ı çağırmasıyla bakışlarım üstüne beyaz tişört, altına da geçirdiği siyah şortla sahaya giren Sinan'ı bulmuştu. Onu görmek bile aptal aptal sırıtmama sebep olurken kendimi toparladım. Kendimi fazla belli ediyordum.

"Maç başlasın o halde."

Az önce Sinan'ı çağıran çocuğun topu havaya atıp sahadan çıkması beni şaşırtırken maçın başlaması heyecanlanmama sebep oldu. Takımları birbirinden ayıran tek şey karşı takımın üstüne geçirdiği turuncu üsttü.

"Çöküntü?"

Ben, Sinan'ı izlemeye dalmışken Berke'nin sesini duymak beni fazlasıyla şaşırttırken ona döndüm.

"Bir yerlerden çıkmasaydın şaşırırdım zaten."

Tepkimi zerre umursamadan yanıma geçip oturdu.

ATEŞBÖCEĞİ || Yarı TextingWhere stories live. Discover now