3.1

106 12 6
                                    

Selamlar :)

Görüşmeyeli nasılsınız? Uzun zamandır buraya uğramıyorum. Özledim yahu!

Everything İ Wanted-Billie Eilish
-
-

Sabahın erken saatlerinde sınıfta tek başıma otururken -bana özellikle gözlerini dikip bakan Deren'i saymazsak- gayet rahattım. Rahatlığımın  nedeni sınıfın bu kadar sessiz oluşundan mıydı yoksa sabah sabah gördüğüm yüzden miydi bilmiyordum ama bu durumdan çok memnun olduğum doğruydu.

"Bana bakmayı bıraksan mı artık?"

"Bırakmalı mıyım?"

Bakışlarımı ona çevirerek bir süre onu izlemeye başladım. Geçenlerde söylediğim şeyden çok etkilenmiş gibiyken şuan dediklerim onun umurunda değilmiş gibiydi.

"Bırakmalısın."

"Bırakmayı düşünmüyorum."

"Deren?"

"Yusem?"

Gözlerimi devirerek önüme döndüm. Ona kızgın falan değildim. Kırgınlığım uzun süre önce bitmişti. Ona karşı neden hâlâ soğuk yaptığımı bende bilmiyordum.

"Burası senin sınıfın bile değil."

"Senin sınıfın olduğu için beni kovuyor musun yani?"

"Hayır. Bu saatte burda olmanı saçma buluyorum sadece."

"Sevgilimi bekliyorum. Neresi saçma?"

"Yiğitle beraber geldiniz."

"Gözünden de bir şey kaçmıyor. Şuan yüzüme bile bakmıyorken bunu nerden biliyorsun?"

"Gördüm sadece. Özellikle baktığım için değil."

Bakışlarım tekrardan onu bulduğunda bana gözlerini kısmış sahte bir sinirle baktığını fark ettim. Tepkisi gülümsememe sebep olsa da hızla kendimi toparlayarak önüme döndüm.

"Sen az önce gülümsedin değil mi?"

"Gülümseyemez miyim?"

Deren ağzını açmış konuşacakken sınıfa giren Yiğitle, Deren'in bakışları onu bulmuş hızla oturduğu yerden kalkarak ona doğru koşup sarılmıştı.

"Ne oldu?"

Gülerek sarılışına karşılık veren Yiğit halinden gayet memnun gözüküyordu.

"Hâlâ konuşmuyor benle."

Küçük kız kardeşin, ablasını; annesine şikayet etmesi gibi beni, Yiğit'e şikayet etmesi somurtarak önüme dönmeme sebep oldu.

"Konuşmak istemiyorsa zorlamamalısın."

Yiğit ne sinir bozucuydu yahu! Belki benim gönlümü alsın istiyordum. Belki nazım geçsin istiyordum. Belki de bir arkadaşım benim için uğraşsın istiyordum. Ona neydi? Ne diye öyle konuşuyordu?!

"Öyle mi dersin?"

"Evet. Seninle konuşmak istemiyorsa bir nedeni vardır. Biraz zaman ver."

Evet, vardı ama şuan yoktu. Kırgınlığım geçmişti. Sinan, bütün negatif düşüncelerimi yok etmiş her şeye, herkese tahammül edebilecek gibi hissetmeme, kendimi ya da insanlara kaba, sert davranmak yerine konuşmayı, insanları dinlemeyi, bir şeyleri konuşarak da halledebileceğimi fark etmemi sağlamıştı. O yüzden Deren'e sert davranmak yerine onunla konuşmayı istiyordum.

ATEŞBÖCEĞİ || Yarı TextingWhere stories live. Discover now