5: Rekorumuz kaçtı?

7.2K 823 442
                                    

-Jungkook-

Taehyung hala uyuyordu.

Yaklaşık on sekiz saattir uyuyordu. Dün kemoterapiye girmişti çünkü. Çıktığında da onu görememiştim çünkü lanet çişim gelecek zamanı bulmuştu. Odasına götürüldüğünde ilk gece fazla hassas olduğundan kapısı kilitleniyordu. Uyanana kadar da açılmıyordu. On sekiz saat geçmişti ve hala uyanmadığı için kapısını açmıyorlardı.

Gece uyuyamamıştım. Yorgun hissediyordum fakat tedavi sonralarında o uyanmadan uyuyamıyordum. Her an risk vardı fakat tedavi sonraları her konuda daha hassas olduğu için daha çok korkuyordum. 

Oturduğum yere daha çok sinerek başımı duvara yasladığım sırada bir hareketlilik hissetmiştim. Gözlerimi araladığımda Taehyungun doktoru ve birçok hemşirenin hızla buraya doğru geldiğini görünce kaşlarım çatılmıştı. Tam o sırada içerden bir şeyin yere düşme sesi duyduğumda ise beynime ağır bir darbe yemişim gibi hissetmiştim. Şokla ayağa kalktığımda bir hemşire hemen beni omuzlarımdan tutarak oturmamı söylemişti. Kilidi açıp kapıyı açtıklarında içerden duyduğum öksürük sesleri ve zor nefes aldığını belli eden acı dolu sesler dizlerimin bağının çözülmesine neden olmuştu.

Beni boşluğumdan yararlanarak yerime oturttuklarında onlar da içeri girmiş ve kapıyı kapatmışlardı. Ellerim deli gibi titrerken kendime gelmeye çalışıyordum. Gözlerim dolmuştu, saçma bir şekilde nefes alıyordum. Başımın döndüğünü hissediyordum. Koridordaki kişiler çoktan başımda toplanmış, bana yardımcı olmaya çalıştıklarını sanıyorlardı. Derin bir nefes alıp vererek bana uzatılan suyu içmeye çalışmıştım.

İlk defa olmuyordu, panik yapmamam gerekiyordu ama her seferinde böyle oluyordum. Her konuda soğukkanlı olsam da onu göremediğim zamanlarda bir sorun olunca panik atak geçiriyordum resmen.

Biraz olsun kendime gelmeye başladığımda derin nefesler alarak sakinleşmeye çalışıyordum. Yavaşça ayağa kalktığımda diğerlerine teşekür ederek dikkatle attığım adımlarla lavaboya doğru gitmiştim. Titreyen ellerimi yumruk yaparak durdurmaya çalışmış pis havayı solumaya devam etmiştim. Ellerimi ve yüzümü defalarca soğuk suyla yıkayıp saçlarımı da ıslattığımda biraz daha kendime gelmiştim. Lavabodan çıkıp odanın önüne geçmiş ve içeriyi dinlemeye çalışmıştım.

Taehyungun sesi gelmiyordu, hareketlilik hala vardı, bunu duyabiliyordum. Doktorun konuştuğunu da duyuyordum. Hızla atan kalbimin sesi kulaklarımda yankılanmasa daha net duyabilecektim ama duyamıyordum. Asır gibi geçen dakikaların ardından kapı hemşire tarafından açılmış ve diğer tüm hemşireler odadan çıktıktan sonra kapıyı açan hemşire bana bakmıştı.

"Bay Kim sizi istiyor, girebilirsiniz"

Duyduğum gibi içeri girdiğimde ağlamamak için kendimi zor tutmuştum. Taehyung yorgun bir şekilde uzanıyordu. Burnunda ve ağzında oksijen takviyesi için bir alet takılıydı. Doktor beni görünce hafifçe gülümsemiş ve gelmem için işaret etmişti. Dolu gözlerimi kırpıştırarak içeri girdiğimde Taehyung bakışlarını bana çevirmişti.

"Önemli bir şey değildi" demişti doktor. "Her hastada görülen bir yan etki diyebiliriz buna. Üzerinde birkaç damla kan var, istersen yeni bir önlük giydirebilirsin. Endişelenmene veya korkup üzülmene gerek yok. Her şey kontrol altında. Fazla yakın temasa girmemeniz gerektiğini de tekrar hatırlatıp odadan çıkıyorum" diyerek omzumu sıvazlamış ve yanımızdan ayrılmıştı. Yarım saattir ısırdığım dudağımı serbest bırakarak yanına gitmiş ve koltuğa oturup elini ellerimin arasına almıştım. Elinin üzerine kuru ve minicik bir öpücük bırakıp yanağıma yasladığımda gözlerinin dolduğunu görmüştüm. Bu benim için de son damla olurken az önceki hissettiğim yoğun korku beni hıçkırarak ağlatmaya yetmişti.

Record! :taekookWhere stories live. Discover now