11: Çığlık atmak istiyorum.

6.3K 744 313
                                    

"İkinci kez ameliyat olacak olmasında bir problem yok, değil mi? Yani biliyorum aslında ama endişelenmeden edemiyorum"

"Anlıyorum Bay Jeon ama merak etmeyin. Şu an her şey kontrol altında görünüyor. Daha önceden de anlattığım gibi destekleyici bir ameliyat olacak. Tümör artıklarını almak için yapacağız ameliyatı. Sonrasında ise bir süre daha müşahede altında tutacağız, sonra da sizi taburcu etmeyi umuyoruz."

Gerginlikten kaskatı olan bedenim hafifçe gevşemişti. Derin bir nefes verip başımı sallamış ve ayağa kalkmıştım. Doktorumuz da benimle birlikte ayağa kalkıp elini uzatmıştı. Hafifçe sıktığımda gülümseyerek diğer eliyle omzumu sıvazlamıştı.

"Sizi gerçekten anlıyorum. Bu tür şeylerle çok fazla karşılaşıyorum takdir edersiniz ki. Gergin ve endişeli olmanız çok normal. Ama yine de bunu hastamıza yansıtmamalısınız, bunu biliyorsunuz fakat yine de söylemek istedim"

"Biliyorum. Sorun yok. Teşekkür ederim" diyerek gülümsediğimde o da gülümsemişti. O sırada kapıya tıklanınca ellerimiz ayrılmış, ikimiz de kapıya bakmıştık. Doktor içeri girmesini söylediğinde Taehyung yavaş bir şekilde kafasını uzatmıştı. Sevimli görüntüsü gülümsememe neden olduğunda omuzlarımı düşürerek derin bir nefes daha vermiştim.

"Ben steril odaya girmeden önce benimle vakit geçirmeni isterdim, doktorumla değil?"

"Şimdi yanına geliyordum" diyerek ona doğru ilerlediğimde doktorun güldüğünü duymuştuk.

"Parasal şeyler konuşuyorduk Taehyung" demişti doktor. "Malum, taburcu olacaksın yakında?"

Taehyungun bakışları bir an doktora kaysa da tekrar bana döndüğünde gözlerinin içinin parladığını görebilmiştim. Onaylamamı istercesine bakıyordu.

"Evet bebeğim. Ama bunları boşverelim ve sen gitmeden önce biraz güzel vakit geçirelim" dediğimde çok tatlı ama bir o kadar da yorgun bir gülümseme oturmuştu dudaklarına. Yanına vardığım gibi de yorgun dudaklarına güç vermek istercesine derin bir öpücük bırakmıştım.

Birlikte odadan çıktığımızda bir elimi beline yerleştirmiştim. O da serumsuz kolunu gevşek bir şekilde belime doladığında dudaklarımı şakaklarına bastırıp yavaşça yürümeye başlamıştım. Bir süre sessizce yürümüştük. İkimizin de kafası oldukça doluydu, bu yüzden sessizliği bozmak adına bir adım atmamıştım ama Taehyung benim gibi düşünmüyor olmalıydı.

"Sevgilim, bugün bir farklılık yapalım mı?"

"Ne gibi bir farklılık bu?"

"Bugün steril odanın kapısında beni bekleme. Benim odamda biraz uyu?"

"Neden birden böyle bir şey istedin peki?"

"Sadece biraz dinlenmeni istiyorum"

"Aşkım, zaten sen kemoterapi aldıktan sonra uyurken ben de uyuyorum. Buna gerek yok. Kapında bekleyeceğim"

Sözlerimin üzerine kısa bir an sessiz kalıp hafifçe yutkunmuş ve bakışlarını kaçırmıştı.

"O zaman eğer içeride ağlarsam bunun mutluluktan olduğunu bil" demişti kısık bir sesle. O an neden bilmiyorum mideme bir şey oturmuş gibi hissetmiştim. "Ve çıktığımda da bir şey sorma. Tamam mı?"

"Taehyung, neden böyle bir şey söyleme gereği duydun?"

"Hiç, öylesine" diyerek zoraki bir gülümsemeyle bana baktığında yürümeyi durdurup ona bakmaya başlamıştım. Kaçamak bakışlarla etrafı kontrol ettikten sonra bana baktığında kaşlarımı çatmadan edememiştim.

Record! :taekookWhere stories live. Discover now