next universe of thought

40 12 1
                                    




Abartılı bir Rönesans özentisiyle düzenlenmiş geniş salon, holün daha da ilerisinden gelen bir müzik sesi. Mutfakta 60lardan kalma Minerva marka radyo çalıyor. Bir sağa bir sola sallanıyorum, güneş ışığı krem rengi tül perdelerin arasından sızıyor. Kartonpiyerlere çarpıp yüzüme geri düşen ışık saçlarımda oyun oynuyor. Duvara gözümü dikiyorum, ilgimi çeken yeni ve yabancı bir şey var.

Lokum rengi duvarlar; bir sağa bir sola.

Parmaklarım tişörtümün eteklerine tutunuyor. Büyükannemin yeni aldığı kocaman saatin üstünde yarı çıplak insanlar bulutların üstünde oturuyor.

Melek olduklarını biliyorum ama melek gibi gelmiyorlar. Kafamda bir melek canlandıramıyorum. 

Dudağımda bir ıslık var, nereden geldiğini bilmiyorum, büyükannem ıslıkların şeytanları başımıza toplayacağını söylüyor. Kafamda bir hayal var.

Çok tehlikeli.

Burnuma tavada kavrulan biberin o keskin kokusu doluyor, melekler radyodan gelen ses eşliğinde dans ediyor. 

Göğsümde bir şey var ve oraya sığmıyor. Yaşım küçük ama ben parmak uçlarımda yükselmek istiyorum.

Daha fazlası.

Meleklerin ellerinde tefler var, saatin üstüne çizili bulutların aynılarını krem rengi tül perdelerin ötesinde görüyorum.

Daha o zamandan farkındayım. Henüz çocukken bile her şeyin ötesinde başka şeyler olduğunun farkındayım.

Görmek istiyorum, boynum kaşınıyor. Uzamak ve yükseldiğim parmak uçlarımdan bile daha ötesini görmek istiyorum. 

Radyodan gelen müziğe adım sesleri eklenirken arkamı dönüyorum. Büyükannem salona girerken ellerini önündeki önlüğe kuruluyor. 

Ona kocaman gülümsüyorum, göğsüme sıkışan şeyler o zaman canımı acıtmıyor. Kafamda bir hayal dönüyor, tehlikeli. Bir şeylerin yolunda olmadığı hakkında en küçük bir fikrim yok. Gülümsememde bir dişim eksik, iki sabah önce kahvaltı yaparken düşüyor.

Ötesini görmek istiyorum.

"Büyükanne, ben bir yıldız olacağım."

a night with peter pan  "xiuchenTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang