•20

830 74 30
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

JENNİE

Güneşin gözlerime vurmasıyla elimi gözüme getirdim. Gözlerimi ovuşturup açtım. Dün gece uyuyakalmışım herhalde. Dirseklemin üzerinde doğruldum. Jimin yoktu. Güzel. Hemen elimi kulağıma götürüp cihaza bastırdım.

-Yoongi? Beni duyabiliyor musun Yoongi?

Kapının kilit sesiyle hemen geri yatıp elimi kulağımdan çektim. Kapı kapanıp tekrar kilitlendiğinde yeni uyanmış gibi yapıp gözlerimi ovuşturdum. Jimin elinde tepsi ile masaya doğru gidip tepsiyi oraya bıraktı. Bana doğru gelip yanıma oturdu.

JM-Uyanmışsın. Gel kahvaltı edelim.

-Aç değilim!

Açtım. Ama beni zorla tutan adamın getirdiği yemeği yiyecek halim yoktu. Bu yüzden sırtımı ona döndüm ve üzerimdeki örtüyü kafama kadar çektim. O salağın nefes alış verişini duyduktan sonra birden havalandım. Örtümle beraber beni götürüyordu. Örtüyü yüzümden çektim.

-Sana aç değilim diyorum! Bırak beni!

Tabiki bırakmamıştı. Zaten kim bırak beni diyen birini bırakırdı. Ben olsam gıcıklığına bile bırakmazdım. Odanın banyosuna getirmişti beni. Yere bıraktığında hala tuttuğum örtüyü üzerimden çekti.

JM-İstersen duş al, istersende sadece elini yüzünü yıka. Sonrada kahvaltı edeceğiz.

Tamam duş almak iyi bir fikirdi. Duş alayım zorluk çıkarmaya ondan sonra devam ederim.

-Başka kıyafetim yok.

JM-Burası Jisoo'nun kaldığı odaymış. Belki şu dolaptan onun kıyafetleri vardır.

Dolabı açtığında cidden de Jisoo'nun kıyafetleri vardı. İyi de bu kız neden kıyafetlerini banyo dolabına koymuş? Herneyse Jisoo'nun sevdiğim bir özelliği ne biliyor musunuz? Ne olursa olsun hiç giyilmemiş iç çamaşırı bulundurması. Titiz kız benim kankim.

Başımla onu onayladım çıkmasını bekledim. Jimin dolabı kapatıp çıktığında kapıyı kapattım. Kilitlemek için anahtar aradım ama yoktu. Tekrar kapıyı açıp Jimin'e baktım.

-Anahtarı niye yok bu kapının?

JM-Kendini içeri kitleme durumuna karşı aldım.

-Ya biri içeri girerse!

İki elini yana açtı.

JM-Ben hariç kimse giremez.

-Senin girmende normal değil ya hani! Ver anahtarı içeri kitlemeyeceğim kendimi.

JM-Jennie her cümlenden önce binlerce plan yapan biri olduğun için bu konuda sana güvenemem. Gir ve duşunu al. Sapık değilim girmem içeriye.

Ciddi bir ifadeyle söylediği şeye karşı itiraz etmeyip içeri girdim. Kulağımdaki cihazı çıkartıp dolabın içinde bir yere koydum. Sonra üzerimdekileri çıkartıp sepete koydum ve suyu açtım. Suyun ısınmasını beklerken vücudumdaki sargı bezlerini çıkardım. Hafif sıcak olan suya girdiğimde yaralarım biraz acısada yıkanmaya başladım. Şampuanı aldığımda kokusuyla beraber gözlerim doldu. Jisoo...Sizi çok özledim.

Duşumu aldıktan sonra havluyla kurulandım. Yaralarım çok acıyordu. Normal miydi acaba bu? Dolaba yöneldim ve etiket hala üzerinde olan iç çamaşırlarını alıp giydim. Ardından da siyah dar bir pantolon giydim. Tabi bacaklarım çok acımıştı. Jin'e gitmeliydim sanırım. Üzerime de siyah kalın askılı bir atlet giydim. Saçlarımında havluyla hafif nemini aldım ve birde çorap giydim. Geceleri ayaklarım üşüyordu çünkü. Spor ayakkabılarımı da tekrar ayağıma giydim. Tam çıkacaktım ki aklıma kulaklık geldi. Hemen onu da alıp kulağıma taktım. Saçlarımı elimle düzeltip kulağımı kapattım ve kapıyı açıp çıktım. Jimin yine odada yoktu. Hemen kapıya koşup açmaya çalıştım ki kilit sesini duymamla geriledim. Jimin içeri girdiğinde bana kötü kötü baktı.

VERLUSTE حيث تعيش القصص. اكتشف الآن