•45/FİNAL

1.1K 99 65
                                    

Bu kitabım için son kez...Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

JENNIE

Mutsuzlukla oturdum sandalyeye. Bu masa,oda ve görev... artık benimdi. Bunları kazanmıştım ama insanlara olan güvenim tamamiyle bitmişti.

Jimin'in gözlerinde beni kullandığını görebiliyordum. Namjoon artık benim tarafımda değil gibiydi. Jin ile hiçbir fikrimiz uyuşmuyordu. Ne yapmam gerektiği konusunda çaresiz hissediyordum.

Telefonumun çalması ile derin bir nefes alıp kimin aradığına baktım. Taehyung olduğunu görünce açtım.

-Efendim?

TH-Naber fıstık?

-İyi. Gittiniz mi?

TH-Evet. Jisoo bana bir şey söyledi. Jhope hakkında. Sanada söylemiş. Ne yapacaksın?

-Bende onu düşünüyordum şuanda. Ne yapacağım bilmiyorum.

TH-Canını sıkma öncelikle. Kameraları her zaman açık tut önünde. Şüpheli bir durum olduğu anda odana çağırtıp konuştur. Gizli bilgileride paylaşma kimseyle. Herhangi bir tehlikede dosyaları imha et. Ve en önemlisi başa geçeni kimse sevmez, kendini sevdirme çabasına girme.

-Peki ya Jimin?

TH-O ne alaka?

-Jhope'un işbirlikçisi.

Önce durakladı. Sonra devam etti.

TH-Onu seviyor musun?

-Evet.

TH-O zaman gözünün önünden ayırma.

-İyide o zaman nasıl plan vs yapayım?

TH-Jennie seni kaybetme korkusunu yaşattır ona. Sonrada tehdit et. Bakalım seni seviyor mu?

-Bunu bende düşündüm ama nasıl yapacağım?

TH-Jimin en çok kiminle yakın olmandan rahatsız?

-Herkesle. Ama Yoongi ve Jaebum'dan biraz daha fazla.

TH-Tamam ne güzel işte. Hyungumu kullan.

-Tae saçmalama. Sen nasıl kardeşsin hem?

TH-Ya kızım git kandır demiyorum ki. Anlat durumu.

-Ayıp olur olmaz öyle.

TH-İyi ben ararım.

-Hayır Tae.

TH-Öptüm baybay.

Beni dinlemeden telefonu kapatınca kollarımı masanın üzerinde birleştirip kafamı üzerine koydum. Ama kapı tıklatılınca geri kaldırdım.

-Gir.

Yoongi içeri girince ayaklandım.

-Eğer Tae'nin dediği şey yüzündense ben istemedim ama beni dinlemedi.

Gülerek masanın önündeki koltuğa bıraktı kendini.

YG-Hem o yüzden hemde kameraları bilgisayarına bağlamak için geldim.

-Okey. Gel hallet.

Bilgisayara doğru kalkıp geldiğinde ben sandalyeye  geri oturdum. Birkaç dakika sonra ayarlamıştı.

YG-Jimin buraya doğru geliyor. Hadi yapalım şu işi?

-Yapmak zorunda değilsin.

VERLUSTE Where stories live. Discover now