•31

857 70 19
                                    

Gece gece dayanamayıp attım.Medya ile okursanız daha iyi olur özellikle Jennie içmeye başladığı anları. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

JENNİE

-Jimin.

JM-Efendim?

-Çöz beni. Daraldım artık.

JM-Jennie sen ne zaman böyle sakin konuşsan altından büyük taşlar çıkıyor biliyorsun değil mi?

-Bak tamam hata yaptım. Özür dilerim. Bir daha boğazına keskin bir aletle yapışmayacağım. Çıkar şunu. Zaten odanın kapısı kilitli.

JM-Bir şey yapmayıp oturacaksın öyle mi?

-Evet.

JM-İyi. Hadi bakalım.

Yanıma gelip kelepçeyi çıkardığında bileğimi ovuşturdum. Çıkarmak için çok uğraşmıştım o yüzden biraz zarar görmüştü bileğim. Jimin tekrar sandalyesine döndüğünde bana baktı.

JM-İster misin?

İçkiden bahsediyordu.

-Hayır. Sende daha fazla içmesen iyi olur. Sarhoş falan olacaksın uğraşamam seninle.

JM-Bu kadarla sarhoş olmam ben merak etme.

-Ben uyuyacağım.

Yastığı indirip başımı koydum. Jimin'e dönük bir şekildeydim. Odanın ışığı kapalıydı. Yalnızca dışarıdan vuran ışık vardı. Ellerimi başıma altına koyup Jimin'e bakmaya başladım. Takıntılı filandı ama sapık değildi. Bu huyunu seviyordum. Başka erkekler olsa çoktan yılışmaya başlardı. Ya da o kadar hakaretime dayanamayıp vururlardı. Jiminse sadece kuru kuru tehdit ediyordu.

-Jimin.

JM-Yine ne oldu Jennie?

-Sana ailem hakkında bir şeyler anlatmıştım. Hatırlıyor musun?

JM-Yalanlarını mı diyorsun? Evet hatırlıyorum.

-Hepsi yalan değildi. Ailemi gerçekten küçük yaşta kaybettim. Zengin bir aileymişiz ve bu ailemin sonu olmuş.

JM-Bu söylediklerinde yalan değilse üzüldüm senin adına.

-Yalan değil.

Sandalyeden kalkıp yanıma geldi ve yatağa oturdu. Elini omzuma getirdi.

JM-Peki bunu neden bana söylüyorsun?

-Sen bana yalancısın dedin. Düşündüğüm zaman da gerçekten sana çok fazla yalan söyledim. Bu yüzden gerçeği bil istedim.

JM-Bende gerçeği söylemeliyim sanırım. Aslına bakarsan çokta yalan sayılmaz benim anlattığım. Yalnızca kardeşim yok. Yani vardı ama artık yok.

Üzgün çıkıyordu sesi.

-Bende senin adına üzüldüm.

JM-Jhope'u kardeşim olarak görmüştüm. Sen onu hapise attırdığında senden nefret etmiştim.

-Nasıl yani beni tanıyor muydun?

JM-Davalara gelmiştim. Yani seni görmüştüm. O zamanda böyle dik başlı ve saldırgandın.

-Jhope fazla çıldırtıyordu beni.

JM-Evet.

İkimizde gülmüştük.

VERLUSTE Where stories live. Discover now