•35

778 74 26
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

JENNIE

JM-Beni öp.

Ölüm sessizliğine büründü o an oda. Yaslandığım kapıdan dikleşip gözlerimi Jimin'e diktim.

-Benden bunu nasıl istersin?

JM-Madem seviyorsun beni bu zor gelmemeli.

-Jimin.

Ne diyecektim? Ne denebilirdi bu durumda? Gözlerimi kaçırdım.

-Yapamam.

JM-Çekil de gideyim o zaman.

Tamam hata yapmıştım belki ama onu öpünce mi anlayacaktı onu sevdiğimi. Bu çok gurur kırıcıydı.

Dediğini yapıp çekildim kapının önünden. Elini tekrardan kapının kulpuna koyduğundan açmaya çalıştı. Ama açamadı. Çünkü kilitlemiştim.

JM-Anahtarı ver.

-Hayır.

JM-Ne yapmaya çalışıyorsun Jennie! Ver şu anahtarı!

Üzerime doğru öfkeyle yürüyünce bir iki adım geriledim.

-Nasıl oluyormuş kilitlenmek? Neler çektirdin bana günlerce anla!

JM-Jennie bak beni zorlama!

-Ya beraber o tüneli açar gideriz ya da burada kalırız.

Yere oturup duvara yaslandım. Anahtar zaten arka cebimde olduğu için ben kalkmadan alması imkansızdı. Önüme gelip tek dizinin üzerinde çöktü.

JM-Ben bu kapıyı çok rahat kırarım biliyorsun değil mi?

-Bende o kapıyı çok rahat kafana geçiririm biliyorsun değil mi?

JM-Sen ne istiyorsun kızım benden! Senin planlarındaki merdiven miyim ben!

-Tanrım sen sabır ver!

JM-Yanında iki dakika duran insanları bile planlarına dahil ediyorsun. Çok merak ediyorum Jong-up ile nasıl bir plan yaptın!

-Onunla plan falan yapmadım.

JM-Hâla yalan söylüyorsun! Anlamıyor muyum sanıyorsun!

-Ya yeter be yeter! Yaptıysam yaptım! Her şeyi bu bok çukurundan kurtulmak ve kendi hayatıma rahatça dönmek için yapıyorum! Arkadaşlarımı o kenar köşe sığınaklardan kurtarmak için yapıyorum! Bu kadar işimin gücümün arasında sana kalbimi açıp bir şans bile veriyorum ama senin bana şu dediklerine bak!

Ayaklanıp anahtarı aldım ve önüne fırlattım. Anahtarı alıp ayaklandı. Ondan sonra makinanın başına gidip onu itip devirdim. Daha sonra kolu bulup tüneli açtım. Tam içine girecektim ki kolumu tuttu.

JM-Napıyorsun?

-Git dedin gidiyorum. Sana burada bol şanslar.

Kolumu sertçe çekip tünele inen merdivenleri inmeye başladım. Ama çok inememişken kollarımdan tutulup geri çekilmemle bağırdım.

-Bıraksana! Napıyorsun!

Kollarımdan tutup  beni sertçe kendisine çeken Jimin ben daha bir şey diyemeden dudaklarını dudaklarıma getirip beni öpmeye başlamıştı. Farkettiğim bu an ile birlikte vücudum kaskatı olmuştu.  Kollarını omuzlarımdan biraz aşağısını ve çok sıkı bi biçimde tuttuğu için geri çekilemiyordum. Gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı. Bacaklarımı kullanarak geriye doğru yürüsemde Jimin'de yürümüştü ve yine çekilememiştim. Anca kendisi öpmeyi kesip başını geri çektiğinde rahat nefes almıştım.

VERLUSTE Where stories live. Discover now