Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
JENNİE
Lisa ve Jisoo uyuyakalmıştı. Jisoo benim kucağımda Lisa'da Rose'un kucağında.
RS-Gidip birilerini çağırayım. Kızları odalarına götürsünler.
Arkadan gelen 2 li ile sustuk.
TH-Gerek yok geldik.
Taehyung ve Jungkook gelmişti. Tae zaten buradaydı da Jungkook yeni gelmiş olmalı. Jungkook Lisa'yı kucağına alırken Tae yanıma çömelip Jisoo'ya baktı. Tek elimi omzuna koyup konuştum.
-Bunu yapmak zorunda değilsin. Kendini üzüyorsun.
TH-O mutlu ve rahat olduğu sürece bu önemli değil.
Jisoo'yu kucağına alıp ayağa kalktı. Aslında kendisi de hafif gidik görünüyordu ama ayakta durabilecek şekildeydi. Jisoo hafiften gözlerini açtığında Taehyung'a baktı.
JS-Tae?
TH-Uyumana devam et.
Jisoo başıyla onaylayıp kollarını Taehyung'un boynuna sardı ve omzuna yattı. Acı bir aşk filmi izliyor gibiydim. Hepimiz binaya doğru gitmeye başladığımızda Rose yanıma gelip fısıldadı.
RS-Onu seviyor değil mi?
Başımla onayladım.
RS-Jisoo Jin'i görmekten Tae'yi hiç farketmedi. Tae ise buraya geldiğinden beri onun hep yanında oldu.
-Tae Jisoo'ya duygularını hiç belli etmezdi. Ama artık dayanamıyor gibi duruyor.
RS-Umarım ikiside daha fazla üzülmez.
Durdum ve Rose'a baktım.
-Sende üzülme. Jhope'u affet. Sen o ve bebeğin mutlu olun.
- - - - - - - -
Odaya girdiğimde karanlıktı. Jimin daha gelmemiş miydi? Işığı açtığımda masayı ve Jimin'i gördüm.
-Bu ne?
JM-Jhope'u kıskandım bende bir şeyler hazırlayayım dedim. Olmuş mu?
Güldüm. Jimin kalkıp bana sarıldı. Sonra da sandalyemi çekip oturmamı sağladı. Masada ki şarapa uzandığımda elimi tutup beni durdurdu.
JM-Yeterince içtin bugün. Bu şarap benim için. Sen bunu içiyorsun.
Eliyle sütü gösterdi.
-Yok artık. Süt mü?
JM-Evet.
-Banane ya. Süt ne?
Jimin hafif bir kahkaha attığında kaşlarımı çattım.
JM-Şaka yapıyorum. Bir kadeh içebilirsin.
Şişeyi alıp ikimizin bardağına koydu.
JM-Yeni başlangıçlara.
-Yeni başlangıçlara.
Bardaklarımızı tokuşturup birer yudum içtik. Ardından yemek yedik. Masayı toplarken Jimin beni durdurdu.
YOU ARE READING
VERLUSTE
FanfictionArama ekibinin görevi başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Geriye ise tek sorun kalıyordu. Ben nasıl yaşayacaktım?