40

6.6K 789 1K
                                    

Video için teşekkürler, çok tatlıydı. Bu bölüm senin için feelintheblue 💞

"Sana gelme demiştim."

Kapıyı açarken Louis'nin söylediği ilk şey bu olmuştu. Üzerinde ekoseli pijama altı ve baskılı siyah tişörtü vardı. Tamamen ev haliyle duruyordu.

Tabi ki Harry onu dinlememiş, elinde iki poşetle içeri dalmıştı. "Evet, ben de sözünü dinlemedim. Konumuz bu değil, konumuz annene hazırlayacağımız sürpriz doğum günü partisi."

"Ne?"

Harry elindeki poşetleri yere bıraktı. "Parti süsleri aldım. Kutu krem şanti, hazır pandispanya keki, pasta süsleri ve öyle şeyler işte. Annenin mezarlıktan dönmesi ne kadar sürer?"

Louis hayretle poşetlere bakarken Harry'nin gayet ciddi olduğunu fark etti. "Bilmiyorum, mezarlık buraya yarım saat uzaklıkta ve o daha yeni gitti. Geri gelmesine bir buçuk saat vardır herhalde."

"Tamam, mutfağı göster bana." Sadece pasta malzemelerinin bulunduğu torbayı eline aldı. "Annenin bu saatte çağırabileceğin arkadaşları var mı yoksa sadece seninle mi kutlayacak?"

Harry gerçekten on beş dakika içinde okuldan kaçıp bunları almayı ve Louis'nin evine gelmeyi başarmıştı. Okul kapısından çıkarken arkasından bağıran öğretmeni duymuştu ama umursamamıştı.

"Louis, bana şapşal şapşal bakmayı kes ve yardım et. Moralini düzeltmeye geldim. Birilerini çağıracak mısın?"

"Evet, tamam." Louis şaşkınlığını üstünden atmak ister gibi başını iki yana salladı. "Apartmandan komşularımız var. Teyzem buraya yakın bir yerde oturuyor... Annemin hastaneden arkadaşlarını da arayabilirim ama kimler gelir bilmiyorum. Şu köşedeki terzi teyze de annemi çok sever."

"Harika." Harry onun bu sırada işaret etmekte olduğu odaya yürüdü. "Sen annene hediye aldın mı?"

"Evet, seninle konuşmuştuk ya, kutu hazırladım işte."

"Tamam. Şimdi ben pastanın kremasını falan hazırlayana kadar kimi arıyorsan ara ve 40 dakika sonra evde toplanmalarını sağla. O zamana kadar ışık hızıyla işimizi bitiririz."

Louis ona teşekkür etmeyi bile akıl edemedi, ama gözlerinde bir parlaklık oluşmuştu ve Harry bunu teşekkür olarak kabul etmişti.

"Dur, nelere ihtiyacın var?" diye sordu Louis kapının arkasına asılı olan mutfak önlüğünü çıkartırken.

"Bir kap, varsa kek kalıbı, mikser, süt, toz kahve, un ve ufak bir tencere."

"Tamam." Louis önlüğü onun başından geçirdi. Harry arkasını döndü, böylece Louis ipleri bağlayabildi. Sabahki geometri dersinde güzelce uykusunu aldığı için mutluydu, şimdi enerjik hissediyordu.

Louis onun istediklerini bir bir hazırlarken Harry de poşeti boşalttı. Önce toz kahveyle karıştırdığı soğuk sütü keklere döktü, ıslanmasını sağladı. Sonra toz krem şantileri kaba döküp üstüne süt ekledi ve mikser ile karıştırmaya başladı. "Hayatımda hiç bu kadar acele pasta yapmamıştım. Ama her şeyi hazır aldım zaten, kısa sürecek. Dışını sen kaplarsın, sen yapmış olursun."

"Tamam, teşekkür ederim." dedi Louis. "Ben şimdi gidip komşularla konuşacağım. Şu terzi teyzeye ve alttaki kafedekilere de uğrar davet ederim. Beş dakika bile gelseler yeter."

"Çok geç kalma." Harry onun yüzüne bakmadan krem şantisini hazırlamaya devam etti. Henüz sıvı görünüyordu ama çırpıldıkça normal kıvam alacaktı.

MISANTHROPE CHERRYWhere stories live. Discover now