55

6.4K 627 1.6K
                                    

"Bak bu Marshall, Lily ile evli, kızıl saçlı olan kadınla. Üniversitede tanışmışlar."

Harry bilgisayarın ekranındaki uzun boylu adamı işaret ederken Louis onun parmağını tutup dudaklarına götürdü. Parmak uçlarını birer birer öperek onun kıkırdamasına sebep oldu. "Lou, yapmasana!"

"Niye? Cetveller misin yoksa?" Louis şakayla ona takıldığında Harry onu ittirdi. "Git başımdan ya."

"Tamam tamam, kızma." Louis onu iyice kendisine çekti. Harry'nin yatağında, bacaklarını öne uzatmış halde yan yana oturuyorlardı. Harry Louis'ye sarılmış, başını onun göğsüne koymuştu. Yedikleri şeylerin tabağı ve boş bardaklar komodinin üzerindeydi.

Bilgisayarın ekran koruyucusu devreye girdiğinde Harry dizi izleme hayalini bir kenara bıraktı. "Acıktın mı?"

"Geldiğimden beri dünyaları yedirdin Harry, tabi ki acıkmadım."

"Annenin nöbette olduğu geceler bizde kalsana." Harry başını kaldırıp ona baktığında göz göze geldikleri için yanakları kızarmaya başladı. Louis onun tatlılığına sadece tebessüm edebildi. "Olmaz, sürekli sizin evinizde kalamam. Tuhaf olur."

"Annemle babam sorun çıkarmaz ki! Onlar bir şeyi anlar diye mi çekiniyorsun? Zaten Gemma bizi gördü ya, onlara çoktan haber vermiştir sevgili olduğumuzu. Bir şey olmaz, sevinirler bile."

"Ben kendimi fazlalık gibi hissederim bir süre sonra." dedi Louis elini onun yanağına koyarken. "Ama ara sıra sen bize gelebilirsin. Hem ben yalnız kalmamış olurum."

Onunla bir evde tamamen yalnız kalma düşüncesi Harry'nin daha da kızarmasına sebep oldu. Çok fazla belli etmemek için bilgisayarını yataktan uzaklaştırıp yavaşça aşağı kaydı. "Uzanalım mı biraz?"

"Olur." Louis onun isteğine uydu ve başını onun yastığına bıraktı. "Yarın öğle arasında futbol maçım var."

"Ben de gelebilir miyim?" diye sordu Harry. "Seni izlerim, tabi sen de istersen."

"Çok isterim."

"Sonra beraber yemekhaneye gideriz. Liam ve Niall ile tanışman lazım."

"Tamam bebek." Louis onun elini kendi ellerinin arasına aldı. "Okuldan sonra ne yapalım?"

"Bilmem, yine bisiklet sürmeye gidebiliriz. Yürüyüşe çıkabiliriz." Harry onunla yaptığı tüm aktiviteleri çok seveceğini fark etti. "Çimlerde otursak bile uyar bana."

"O zaman ben ayarlayayım sana sürpriz olsun."

"Sürprizleri severim. Seni severim. İkinizi birlikte daha çok severim." Harry ona bakıp göz kırpınca ikisi de güldü. Louis onu öpme isteğiyle ona yaklaşıyordu ki, telefonunun çaldığını duyunca kendini durdurmak zorunda kaldı. "Annemdir. Çaktırmıyor ama aşırı meraklı senin hakkında."

"Tomlinsonlar beni çok sever."

"Öyle mi?"

"Değil mi?"

Louis onun yanağını öptü. "Öyle." diye cevap verip elini cebine attı, telefonunu çıkarttı. Fakat ekranda annesi yerine Mason'ın adını görünce telefonu sessize alıp yatağa bıraktı.

"Kimmiş?"

"Mason. Dünden beri Cooper ve yaverleri beni arayıp duruyor."

"Versene telefonu." Harry elini ona uzattı. "Ban açayım, senin işin olduğunu söyleyeyim. Şoka girerse aramayı keser belki."

"Ciddi misin?" Louis onun yüzüne bakarak şaka yapıp yapmadığını ölçmeye çalıştı.

"Ciddiyim. Seni huzursuz etmelerinin sebebi benim." Harry eliyle yatağı yoklayarak telefonu buldu. Tam kapanmak üzereyken çağrıyı cevapladı, kulağına götürdü. "Efendim?"

MISANTHROPE CHERRYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin