MISANTHROPE CHERRY

68

FINAL

"Bizi almaya gelirlerken haber verecekmiş." Harry babasıyla olan mesajlaşmasını özetlerken telefonunun ekranını kapattı ve yanına bıraktı. "Ama biraz daha zamanımız var."

"Ben hala kostümlerimizi görmedim..." dedi Louis. Harry balo için aldığı kostümleri siyah bir elbise kılıfıyla eve getirmiş, onu da direkt bir kapının arkasına asmıştı.

"Hazırlanmak için giydiğimizde göreceksin. Neyse, odana gidelim mi?"

"Beni yatağa mı atacaksın?" Louis sahte bir telaşla sorduğunda Harry gülerek gözlerini devirdi. "Aptal aptal konuşma Louve, sadece sana sarılıp uzanmak istiyorum."

"Louve?"

"Evet, telefonumda öyle kayıtlısın. Lou ve love. Louve."

Louis "Aklının çalışma şekline aşığım." diye itiraf etti. Bir yandan da ayağa kalkmış, sevgilisini de kaldırıp odasına doğru yürütmeye başlamıştı.

"Biliyorum, yani, bana baksana, aşık olmamak mümkün mü?"

Louis onun şımarıklığına kıkırdarken "Mümkün değil." dedi. Yalan söyleyemezdi, ona kapılmamak imkansızdı.

Tam odaya gidiyorlardı ki, Louis aklına gelen bir fikirle duraksadı. "Bekle, daha güzel bir fikrim var."

"Ne fikri? Louis onu bırakıp balkona koşarken Harry arkasından bakakaldı. Çok fazla zamanları yoktu ki... Harry sadece ona sarılmak, boynunu öpmek, gözlerini kapatıp biraz kokusunu içine çekmek istiyordu.

Sonra okula gideceklerdi. Bahçede düzenlenen yıl sonu balosuna. Diğer okulların aksine, Helsby Lisesi'nin mezuniyet balosu olmazdı. Son sınıflar her sene yıl sonu balosu yaparlardı ve bu baloya tüm okul davetli olurdu. Şarkılar söylenir, dans edilir, yemekler yenilirdi. Yılın kral ve kraliçesi seçilirdi.

Bu yılki son sınıf öğrencileri baloyu kostümlü partiye çevirmeye karar vermişlerdi. Niall civciv kostümü giyme konusunda kararlıydı, Liam ise korsan ya da kovboy kostümü alacaktı.

Partiden sonra resmi olarak yaz tatili başlıyordu ve Harry de Louis de okulun yakınındaki kütüphanede işe başlıyorlardı. Böylece okula gider gibi yaz boyunca da aynı yere gidip geleceklerdi.

"Hatırlarsan seninle gün doğumunu izlemiştik ama gün batımını izleyemedik." dedi Louis elindeki rulo yapılmış kilimi göstererek. "Gel. Çatıya çıkalım. Son birkaç dakika bile olsa güneşin batışını izleyebiliriz."

"Sen dünyanın en tatlı erkek arkadaşısın, biliyor musun?"

"Sana yetişmeye çalışıyorum." Lpuis sevgilisinin yanağını öptükten sonra elini tuttu ve pencereyi açıp onunla birlikte yangın merdivenine yürüdü.

İkisi birlikte çatıya kadar çıktılar. Louis elindeki kilimi yere serdi, ayakkabılarını çıkartıp üstüne uzandı. Harry de onun yaptığı şeyleri tekrarladı fakat tamamen uzanmak yerine bir dirseğinin üstünde doğrulup Louis'ye doğru eğilmeyi tercih etti.

"Mark." dedi Louis sessizliği bölmek için. "Annemin erkek arkadaşının adı Mark."

Harry onun artık bu konuda konuşmaya hazır hissetmesine sevinerek elini Louis'nin yanağına koydu. "Evet?"

"Annemin çalıştığı hastaneye yeni gelen bir çocuk doktoruymuş. Bana karşı çok kibardı. Ve- ve evlenecekler."

Harry "Hadi adım adım gidelim..." dedi onun yanağını okşarken. "Baban vefat etti ama annen hala babanı çok seviyor, değil mi?"