İlk Tanışma

970 12 1
                                    

      Gelen kişi adamın annesiydi. Eylem şaşırdı. "Neden geldi, ne oldu.." diye söylendi içinden.
Hoşgeldiniz diyip kadının elini öptü. Buyur etti. Oturttu. Kadın sıcaklardan dolayı merdivenden çıkarken çok terlemişti. Eylem hemen su getirdi. Oturdu. Kadın ile Eylem'in annesi muhabbete başladılar. Eylem kadının ağzından çıkan her cümleyi dikkatle dinliyordu. Kadın büyük gelininden de dert yakınmaya başladı ;
" Oğlumu çok üzüyor , bizi çok üzüyor. Daha ilk zamandan böyle olacağı belliydi. Komşulardan kayınpederim bize bakmıyor diye para istemiş. Böyle şey olur mu? Ben 4 gün hastanede yattım bir gün yanıma gelmedi. Her gün denize girmiş , gezmiş, eğlenmiş. Oğlum da yıprandı. Uzaklaştı iyice karısından. Sürekli tartışıyorlar. Ne olacak bilmiyorum. "
Bahsettiği gelin ise o adamın karısıydı. Çünkü Eylem diğer gelini tanıyordu. Bu muhabbet esnasında Eylem adamın adını da öğrenmiş oldu. Adamın adı Mehmet'ti.
     Kahveler içildi , muhabbetler edildi derken kadın gelme sebebini açıkladı. Büyük kızının oğlunun sünnet düğünü olacağını hafta sonu mahallede yapacaklarını söyledi. Davetiye verdi. Eylem içten içe mutlu oldu. Çünkü o adamla aynı ortamda olacaktı.

    Sünnet günü geldi çattı. Eylem o gün hiç balkona çıkmadı. Evin önünde bir koşuşturmaca olduğunu biliyordu. O gün akşama kadar Mehmet'e hiç görünmedi. Akşam oldu. Eylem annesiyle birlikte aşağı indi. Sünnet düğününün yapılacağı yere doğru yürüdüler. Mahalleden komşular vardı. Gelen misafirleri karşılayan kişi ise Mehmet ,annesi, kız kardeşi ve erkek kardeşi. Önden Eylem'in annesi arkadan Eylem sırayla hayırlı olsun demeye başladılar. Mehmet'le Eylem göz göze geldi. Mehmet en sona geçti. Elini cebine sokup çıkardı. Eylem'in annesiyle tokalaştıktan sonra elini Eylem'e doğru uzattı. Eylem'de elini uzattı. Tokalaşılar. Fakat o ne ? Tokalaşma sırasında adam Eylem'e gizlice bir şey verdi .
   Bu , bu ne demek...

  Eylem avucunu sıkıca kapattı ve annesiyle birlikte komşularının yanına oturdu. Bir an önce elindekinin ne olduğuna bakmak istiyordu ama biri görür diye çok korkuyordu. Elini masanın altına soktu , avucunu açtı, katlanmış bir kağıt gördü. Kağıdı açtı. İçinde bir not ;

 Notu okuduktan sonra hemen Mehmet'e baktı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Notu okuduktan sonra hemen Mehmet'e baktı. Mehmet'te o sırada Eylem'e bakıyordu. Eylem başını eğdi , gülümsedi. Kağıdı tekrar katladı. Çantasının içine koydu . Mehmet'te gülümsedi. Misafirleri karşılamaya devam etti.
  Sünnet düğünü başlamış, sünnet çocuğu gelmişti. Oyunlar oynandı , halaylar çekildi . Hediyeler verildi. Sonra bir şarkı çalmaya başladı.

Bu şarkı , bu söz. Evet bu o kâğıtta yazan not. Mehmet bı kağıda bu şarkının sözünü yazmıştı. 
"Ne çok zaman olmuş,kalbim hızla atmayalı. Ne çok zaman olmuş,mutlu uyanmayalı."
   Eylem şarkıyı dinlemeye başlar başlamaz notu hatırladı. Dönüp Mehmet'i aradı. Göremedi. Etrafa bakarken Mehmet'i arka çaprazında duvara yaslanmış, elleri cebinde kendini izlerken gördü. Eylem'le Mehmet göz göze gelince Mehmet gülümsedi,kendini düzeltti , Eylem'e doğru yürüdü. Eylem hemen önüne döndü. Dans edenleri izlemeye başladı. Mehmet , Eylem'in etrafından dolanıp karşısındaki masaya oturdu. Eylem heyecandan buz kesti , elleri titremeye başladı. Ne zaman Mehmet'e baksa , onu da kendine bakarken buldu. Bu gece bir şeylerin başlangıcı gibi oldu adeta . Eylem'in annesi "Eve gidelim artık geç oldu." diyerek kalktı. Tekrardan hayırlı olsun dediler. Evlerine doğru yürüdüler.

Yasak Aşkın CazibesiWhere stories live. Discover now