Bir yanda sadece kendi fikirlerini, değerlerini , sevdiği şeyleri önemseyen , karısının hayal kurmasına dahi kızan, sürekli küçük düşürüp her fırsatta yetersiz hissetmesini sağlayan bir adam ve diğer tarafta da evliliği bozulmasın diye her şeye tama...
Mehmet bir anda arabayı sağa çekip ani bir frenle durdu. Koltuğunu geriye ittirip Eylem'e döndü. Eylem'in yüzünü avuçlarının arasına aldı. " Bunu sakın yapma,sadece ikimizi düşün. Benim yanımdayken herkesi unut. Sadece beni düşün ,sadece beni yaşa." dedi. Eylem sadece "Tamam" diyebildi. Mehmet , Eylem'i kendine çekip dudağına öpücük kondurdu.
Yola devam ettiler. Yol boyunca bir sessizlik oluşmuştu. Eylem'in çok uykusu vardı. Uyumamak için direniyordu fakat uykuya yenik düştü. Mehmet dönüp baktığında Eylem'i uyurken gördü , gülümsedi. " Sana bağlanıyorum. " dedi. Şehirden uzak bir yere geldiler. Kahvaltı yapmak için durdu. Arabayı park etti. Eylem'e yaklaştı, alnından öptü. "Birtanem uyan hadi , geldik." Eylem gözünü açtı , Mehmet'i gördü , gülümsedi. Mehmet yaklaşıp Eylem'in dudağından öptü. Eylem bir anda toparladı kendini . " Napıyorsun biri görecek . " diye tepki verince Mehmet gülerek ; " Etrafına bir bak , hiç kimse var mı ?" dedi. Eylem etrafa baktı , gerçektende ıssız bir yerdi. Arabadan indiler. Mehmet gelip Eylem'in elini tuttu. "Sakin ol." dedi. Mekana doğru ilerlediler. Masaya oturdular. Mekan dere kenarında bir kahvaltı yeriydi.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Kahvaltılarını sipariş ettiler. Mehmet , Eylem'i elleriyle besledi. Eylem çok mutluydu. 4 yıldır evli olduğu kocası bir gün bile ona bu şekilde davranmamıştı. Mehmet , Eylem'e bir bebekmiş gibi davranıyordu. Dudağının kenarına bulaşan yemek artıklarını tek tek kendi temizliyordu. Orada kahvaltı yapan iki genç kızın gözleri sürekli üzerlerindeydi. Özellikle Mehmet'e çok bakıyorlardı. Mehmet 40 yaşında ama çok dikkat çekici bir adamdı. Girdiği her ortamda dikkat çeken bir görüntüsü vardı. Bu kızlar Eylem'in dikkatini çekmişti. Masada Mehmet'in karşısında otururken bir anda Mehmet'e; "Yanına oturabilir miyim?" diye sordu. Mehmet anlamamıştı. "Tabiki aşkım , gel. " dedi. Eylem , Mehmet'in yanına oturunca Mehmet Eylem'e doğru döndü. Eylem'in istediği olmuştu. Mehmet kızlara arkasını dönmüş oldu. Mehmet , Eylem'e "İyi misin , bir problem yok değil mi?" diye sordu. Eylem; "Var aslında. Arkanda oturan kızlar geldiğimizden beri sana bakıyorlar. " dedi. Mehmet bunun üzerine Eylem'in başını göğsüne bastırdı ; " Benim umrumda olan tek kadın sensin. " dedi. Eylem mutlu oldu. Galip olmanın gururuyla sandalyede dik bir şekilde oturup , kızlara baktı. Mehmet'e "Kalkalım mı?" diye sordu. Mehmet ; "Tamam. " dedi. Kalktı, kasaya doğru yürürken dönüp Eylem'e ; "Gel hayatım." deyip elini tuttu. Mehmet bunu Eylem o kızları kıskandığı için yaptı. Eylem gülümsedi . Hesabı ödeyip oradan ayrıldılar.
Mehmet, Eylem'e ne yapmak istediğini sordu. Eylem ise kararları tamamen Mehmet'e bıraktı. En yakındaki alışveriş merkezine gittiler. Kahve içtiler, sinemaya girdiler , bowling oynadılar. Saatler geçip gidiyordu. Mehmet telefonunu sessize almıştı. O yüzden telefonu çalmıyordu. Çalmamasının bir diğer sebebi Mehmet karısına arkadaşıyla balığa gideceğini ve geç geleceğini söylemesiydi.
