"ANONİM„

❃23

Gidecekken Tae'nin sesini duydum. Hocalar diğerlerinin gitmesini söyledi. Sadece ben ve Jimin vardık... Ha bi de hoca. Hoca Jimin'e Tae'yi taşıyıp otobüse geçirmesini söyledi. Hoca bagaj kısmına gitti. İlk yardım çantası ordaydı.

'Neden böyle bişey yaptın Jimin? '

'Hayatım kendini yormamalısın'

'Jimin... Beni seviyor musun? '

'Evet... Evet seni seviyorum'

'Peki ya neden yalan söylediğini düşünüyorum? Sen beni sevseydin onu öpmezdin'

Konuştukları şeye hiç karışmadım. Bunun sonu ayrılığa gidiyor zaten... Ama en sondaki söylediği şeye çok üzüldüm. Bana o dedi!

'Tae.. Ben... Onu öpmedim... Yeminle'

'Amacına ulaşmıştın oysaki? Beni kullandın... Benimle birlikte olursan Yoongi'yi kıskandırabilirdin. Baktın benle olmadı... Dışarıda Yoongi'nin önünde Jungkook ile öpüştün. '

'Tae... '

'Lütfen sus... Beni sevdiğini sanıyordum. Neden umutlandırdın? '

'Tae yanlış anladın...'

Hoca geldi ve burnundaki kanı sildi. Acıdığı için ağzından küçük inlemeler çıkıyırdu ve bu benim canımı yakıyordu. Sevdiğiniz birini acı çekerken görmek.

'Hocam... Çadıra geçebilir miyim? '

'Tabi istediğini yapabilirsin'

Yazar

Tae çadıra doğru yürüken kimse onunla gitmedi. Çünkü yanlız kalmayı istiyordu. Üzülmüştü... Çünkü daima kullanılıyordu. İrene de onun kullanmıştı. Tae çadıra girdi ve yatmaya başladı. Uykusu yoktu... Ama böylesi daha iyiydi.

'Jihyo... Neden beni bırakıp gittin? Jisoo... Hani beni bırakmayacaktınız... İkimiz de yalancısınız. Sesimi duyuyorsunuz değil mi? Orası rahat mı?... Bu yüzden mi gelmediniz? Ben de yanınıza gelebilir miyim? '

Tae telefonunu çıkarı ve Kang Daniel'i aradı.

+alo... Daniel...

-Merhaba Taehyung... Nasılsın?

+iyi değilim...

-neden?!

+Daniel... Jihyo... Nasıl gitti?

-T-tae... N-ne s-soruyorsun sen ya!

+Nasıl öldü diyorum... Ben de yanına gitmek istiyorum... Belli ki orası burdan daha rahat...

-Tae! Aptallaşma... Ne yapıyorsun şuan?! Nerdesin?! Kendine zarar verme tamam mı? Sen olmazsan ben ne yaparım?!

+Özledim Daniel Özledim! Annemi Babamı Jihyo'yu Jisoo'yu özledim!

-Bana bak! Bir daha aklından bu geçmesin! Rose geldi. Yorgun gözüküyor. Ona bakmaya gidiyorum.

+Bana Rose'yi versene... Özledim onu...

-Tamam...... Alo Tae! Nasılsın?

+İyiyim... Sen?

-Hiç de iyi duyulmuyor sesin.

+3 gün sonra size gelecem. Daniel salağı yardım etmedi... Sen bana yardım eder misin?

-Neden? Daniel neden ona yardım etmiyorsun! Tae... Kapatıyorum... Sonra konuşuruz.

+Neden?

-Salak Daniel yere vazo düşürdü. Bay bay...

+Tamam... Dikkat edin... Bay bay...

Tae telefonu kapatır kapatmaz ses ile irkildi....