Tae koşarak Jimin'in yanına gitti. Az önce olanları izleyenlerin gördükleri şeyler ile yaşayanların durumu çok farklıydı. Dışarıdan bakılınca Tae bilerek Jungkook'u altına almış almış öpmüş gibi gözüküyordu. Ama Tae düşmüştü ve öyle bişey olmuştu...
"Jimin lütfen... Ben onu öpmedim... Gerçekten. "
"ne oldu peki!? Gözümle gördüm... O seni öpseydi şuan onu dövmüş olurdum... Ama sen onu öptün! Yoksa o mu seni zorla öptürdü Taehyung? "
"Haklısın... Ben de seni dinlemeden gittim ve pişman oldum! Sadece beni dinlesen? "
"Tae bunu açıklayamayacaksın! Kıvranmaktan vazgeç! "
"Jimin... Yemin ederim bilerek olmadı... B-ben bayrak buldum... O geldi benden almaya çalıştı sonra üzerine düştüm ve oldu olanlar"
"Off Tae?! Dikkatli olamıyor musun? "
"Ne bileyim... Birden oldu... Gerçekten... Çok üzgünüm"
"Ama ben sana dayanamıyorum! Senle küs kalamıyorum... Gel buraya... Affettim.. "
"Seni seviyorum Jimin... "
"Bende seni seviyorum... Ama ilk önce bir şey yapmam lazım"
"Hey nere-"
Jimin kalkarken Tae onu tutarak durdurdu. Tae konuşmaya başlayınca Jimin susturmak için pembe dudaklara kendi kalın dudaklarını yapıştırdı.
"Sen benimsin ve o ilkini aldı! Bişey olmamış gibi davranamam değil mi? "
Jimin tam Jungkook'un yanına gelmişti ki bir hoca onun yanına geldi ve konuşmaya başladı.
"Bir arkadaşınız geldi ve bana Taehyung'un düştüğünü söyledi... Dirseğini çizmiş?"
"Evet hocam düştüm ama bişey yok... "
Tae utanarak konuşuyordu. Jungkook'un bakışlaru hep onun üzerindeydi. Ve bu durum ona çok tatlı gelmişti.
"Bu kadar tatlı olmak zorunda mısın? " diye mırıldandı Jungkook Tae'ye bakarak. Jaebum onu duymuştu ve konuşmalarının gerektiğini söyledi.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
