Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Özel bölüm ve yanında çok güzel bir sürprizle geldim size. Sürpriz en sonda!
Yeni bölüme geçelim, civcivlerim. 🐣
LKKD_
Evrim : Özledim.
Evrim : Seni,
Evrim : Sesini... (03:09)
Telefonu yatağın bir ucuna atarak uykusuzluktan kızaran gözlerimi ellerimle ovaladım. Esnemeye başladığım sıra yatağın içine girmiştim. Başımı yastığa koyarak düşünmeye başladım.
Yurtta ki odamda kimse yoktu. Onlar gece eğlencelere giden, sabaha karşı gizlice yurda giren tiplerdi. Belki ; Alkan, Kağan, Nefes, Buğra abim ve Evren burada olsaydı şu saatlerde bende burada olmazdım.
Ama, çoğumuz ayrı yerlere dağılmıştık. Nefes ve Buğra abim ailemize büyük bir cesaret göstererek sevgili olduklarını söylemişti. Şuan nişanlılar ve üniversiteyi birlikte Tekirdağ'da okuyorlar.
Kağan ve Alkan Ankara' da okuyorlar. Evet, araları çok iyi. Hatta birlikte aynı evde kalıyorlar. Alkan üniversitede de akıllanmadığı için Kağan bir nevi bakıcı rolü üstlendi.
Evren hala aynı yerinde okulunu bırakıp yanıma taşınmayı bir ara kafayı koymuştu ama ikna ettim(k).
Düşüncelerimden büyük bir gülümseme ile uzaklaştım. Yatağımda gerindikten sonra bir süre de tavana baktım. O sıra telefonum çaldı.
Kimin aradığına bakmak için yatakta doğruldum. Ekranda yanıp sönen 'Sol yanım' yazısı ile gülümsedim. Abajurun düğmesine basarak ortamın ışık almasını sağladım.
Görüntülü arama isteğini kabul ettikten sonra bir süre bekledim. Evren'in uykulu gözlerini gördüğümde burukça gülümsedim. Ne kadar güzelsin...
"Ömrüm, bu saatte neden uyanıksın?"
Gözlerimi onun görüntüsünden çekmeden sorusuna cevap olarak mırıldandım.
"Senin arayacağını hissetmiş olmalıyım. Sen uyuyor muydun?"
"Senin mesaj attığını hissetmişim ki, su içmeye kalkmıştım."
Gülümsedik. İkimizde. Sonra bir anda sessizce mırıldandı. "Gözlerin çok yorgun bakıyor, sevdiğim. Ağladın mı?"
"Ağlamadım da, seni özledim. Sizi özledim."
"Tamam, yarın gelirim oraya."
"Ya, hayır. Onun için demedim. Saçmalama!"
Dediklerimden sonra oturduğu yerde dikleşti. "Evrim, kes. Özledim dedin, bunu emir olarak algıladım bile."
