long-awaited

2.5K 227 232
                                    

“Bunun sorun olmayacağından emin misin? Dedikodular başlarsa Lily ile aranda soruna sebep olmak istemem.”

Remus bahçeye çıkan koridorda el ele yürüdüğü çocuğa sordu. Yüzünde endişeli bir ifade vardı. Önceki gece arkadaşı ona eşsiz ve muhtemelen batıracakları planından bahsetmişti. Remus bunun işe yarayıp yaramayacağından endişeliydi çünkü sonuçta Sirius'u öptüğünde bile hiçbir işe yaramamıştı. Hatta yol açtığı tek şey, Remus'un sağ eliyle işini halletmeye çalıştığı geceler olmuştu -elbette bunu daha önce de yapıyordu ancak esmer çocuğun tadını bilerek yapmak bambaşkaydı.- James ise onun aksine keyifle sırıtıyordu.

“Bizden başka eşcinsel olduğunu bilen yoktu hani? Rahatla, hem Sirius aptalından başka kimse benim gay olabileceğime inanmaz.”

Mutlu çift imajı çizmeye çalışan ikili, bahçeye çıktıklarında bir ağacın dibinde oturan Sirius ve Peter'a el salladılar. Yanlarına gidip oturduktan sonra derslerden ve yapmayı planladıkları muzipliklerden konuşmaya başlamışlardı. James ve Remus, sürekli birbirlerine sokulup dururken Peter hiçbir şeyden şüphelenmiyor, onun yanında bacaklarını çaprazlamış oturan Sirius ise huzursuzca kendilerini seyrediyordu. Patiayak'ın hâli bu defa Remus'un da dikkatini çekmişti. Kumral olan içten içe mutluluktan çığlıklar atarken James yerinde kıpırdanmaya başladı. Bu kadar oyalanmak yeterliydi, sonraki adıma gelmişlerdi.

“Remus, süpürge dolabı.”

James yüzündeki sinsi sırıtışla toparlanmaya başladı. Bu sırıtışın sebebi yaptığı zalimlikten aldığı keyifti, kesinlikle sadistçe bir zevkti. Dışarıdan bakıldığındaysa aklından sapıkça düşünceler geçiyormuş gibi görünüyordu, bu da tam Sirius'a düşündürtmek istediği şeydi aslında.

“Süpürge dolabında ne yapacaksınız?” Peter sordu.

“Süpürgemi cilalayayım diyordum, Remus bana yardım edecek.”

James'in yalan söylüyormuş gibi görünmeye ihtiyacı bile yoktu, çünkü her şekilde yalan söylüyordu. Remus'a göz kırptı. Sirius ve çatılan kaşları ise ona kanmamıştı. Tam da istediği gibi. Peter saf saf bakıp başını salladı. Hiçbir şeyin farkında olmaması Sirius'un yanında pot kıramayacağı için işlerine geliyordu fakat bunca zamandır asla olanları anlayamaması da onu komik gösteriyordu. Arkadaşlarını bir bahaneyle savuşturan ikili, çabucak ayaklanıp hızlı adımlarla okula geri döndüler.
⠀⠀⠀
⠀⠀⠀
⠀⠀⠀⠀
Sirius'un içi hiç rahat değildi. Neden böyle olduğuna anlam veremiyordu. En yakın arkadaşının Remus'a bakışları ve şimdi açıkça yiyişmek için gittikleri süpürge dolabında ne yapacaklarını düşünmek onu deli ediyordu. Yeniden içinde dalga dalga artan öfkesini bastırmaya çabaladı. Kendisini ilgilendiren bir durum olmadığını biliyor, onları desteklemeyi istiyor ama bunu yapamıyordu. James'in eşcinsel olmadığına yeminler edebilirdi, şu anda gerçekleşenler o kadar saçmaydı ki aklı almıyordu. Onun Remus'u öptüğünü düşündükçe karnına ağrılar giriyordu.

“Lanet olsun,” dedi, hiddetle. Peter ona anlamamış bir ifadeyle bakarken yerinden fırladı. Tombul çocuk kendisine yetişemeden uzun adımlarla binaya ulaşmıştı bile. Cübbesinin cebinden Çapulcu Haritası'nı çıkararak kalabalıktan ayrılıp bir köşeye sindi. Asasını parşömenin üzerine tutarak fısıldadı:

“Hayırlı bir şey düşünmediğime yemin ederim.”

Haritanın üzerindeki yazıların belirmesini beklemeden içini açıp yerini ezbere bildiği süpürge dolabını buldu. İşte, oradalardı. Ufak bir oda bile olsa dipdibe duruyor olmaları, Sirius'un öfke kontrolünü kaybetmesine yeten bir sebepti. Haritayı cebine geri tıkıştırarak süpürge dolabına koşmaya başladı. Oraya gittiğinde ne yapacağını ya da neden onlara engel olmaya çalıştığını bilmiyordu ama bunu daha sonra düşünmeye karar vermişti.

quarter past midnight | wolfstarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin