4,

1.7K 213 80
                                    

Hiçbir şey hissetmemeyi dilerdim.

Bu acıları görmezden gelmek, onun hissettiği şeylere kör olmak isterdim.

Ondan ziyade yanıyordu çünkü.

Yanıyordu, ve sadece onu değil benide yakıyordu.

Bugün okulda yayımlanan " En iri göğüslü ve taş hatunlar " listesinde benim kırık kızımın ismi en başta yer alıyordu. Bunu düşünen zihniyet beni iğrendirsede sadece susuyordum.

Buna hakkım yoktu.

Konuşmaya hakkım yoktu.

Onun gibi olmak istemiyordum çünkü. O kadar korkaktım işte.

Onun çektiği acıları izlerken sırf kendi uğruma çığlıklarına sessiz kalacak kadar korkaktım.

Ama yemin ederim Lalisa, gün geldiğinde ellerini tutacağım. Seni olduğun gibi kabul edecek, boynundaki sigara küllerinin izlerinden öpeceğim.

Ellerinden tutacağım ve seni, Nirvanaya çıkaracağım.

Hep dağınık bıraktığın kırık uçlu saçlarını kendi ellerimle toplayacağım.

Rüzgarda dalgalanan saçlarının görüntüsünü zihnime kazıyacak ve bu görüntüyü tuvallerimde yaşatacağım.

" Bakın kim geliyor. " Kim SeokJin ağzında patlattığı sakızı sen sınıfa girer girmez üzerine fırlattığında yeni alındığı belli olan fuşya rengi montunun üzerine yapışıyor. Titreyen ellerin sımsıkı kavradığın okul çantasından çekilmeden önce gözünden düşen bir damla yaşa şait oluyorum.

Sen gözlerinle konuşurken ben, sadece susmakla yetiniyorum.

" Orospu çocuğu. " sınıfımıza yeni gelen uzun boylu, kalın sesli bir çocuk SeokJin'in yakalarından tutup sıraya yatırdığında ayağa kalkıp birkaç adım geriye atıyorum.

" Bunu yapmaya hakkın var mı amına koyayım. " diyip yüzüne sert bir yumruk geçirdiğinde tüm sınıf çocuğun üzerine çullanıyor.

Ben ise sadece izliyorum.

" Kızdan özür dileyeceksin! " diyip suratına bir yumruk daha geçirdiğinde çantanı çıkartıyor ve fuşya montunu yere fırlatarak esmer çocuğun yanına doğru konuşuyorsun.

" Bunu benim için yapma, onlar bu tür şeylere değmezler." dediğinde tüm sınıf susup, senin güzel sesine kulak kesiliyor.

Rüyalarıma kadar giren, kırık ince sesine.

" Çünkü onlar daha beterini hak ediyor. " esmer çocuk sıraya yatırdığı çocuğun yüzüne bir yumruk daha atacakken, ince bileklerinle çocuğun ellerini kavrıyor ve buna engel oluyorsun.

" Hayat her zaman tozpembe olmuyor. Her zaman haklının yanında da olmuyor. Şiddete başvurmak sadece sana zarar verir ve buda onları mutlu eder. Ama sana bir sır vereyim mi gün gelir ve biz kazanırız. Gün gelir ve adalet yerini bulur. Çünkü Tanrı her zaman mazlumların yanındadır. " sesin bir melodiyi anımsatıyor cümlelerin ise naif ruhunu.

SeokJin esmer çocuğu üzerinden çekip attığında kanayan ağzını silip küfürler savurmakla yetiniyor. Tüm sınıf çocuğun bedenini hayretle süzerken sen onun dikişlerle dolu yüzüne bakıp sadece gülümsüyorsun.

Fuşya rengi montunun üzerinden basıp geçen insanlara bakarken ellerimi saçlarımdan geçirip yere düşen montunu askılıklardan birine asıyorum.

Gözlerimin önünde ona sarıldığına şait olduğumda, ilk defa seni gülümserken görüyorum.

Seni, gerçek mânâda ilk defa gülümserken görüyorum Lalisa.

Dudakların iki yana kıvrıldığında çıkan  cennete şait oluyorum.

Korkak biri olduğum için kendime küfürlerimi sıralıyor, diğer yandan çocuğa teşekkür ediyorum.

Benim yapamadağım şeyleri yaptığı için ona minnet duymakla yetiniyorum.

stigma | liskookWhere stories live. Discover now