Bölüm 5: "Yine mi kavga ettiler."

86 10 229
                                    

"Ne bu surat ifaden?" Seokjin, Yoongi ile beraber asansörden dışarıya çıktığında birkaç metre ileride onları ayakta bekleyen Hoseok ve Jimin ikilisinin yanına gelmişti ki; Hoseok'un suratsız yüzü ile karşılaşmıştı.

"Stresliyim." Hoseok gence sinirli yan bakışlarını sunarken Jimin konuya girmişti.

"Provadan dolayı hyung. Biraz sorun yaşadık ya..." Jimin karşısındakine kaş göz yaparken Seokjin birkaç saniye düşünüp ani bir çıkışla söylendi.

"Vaaaağ! Vaaağ! Afedersiniz, özür dilerim Hoseok bey! Sizi sinirlendirdim mi?!"

"Hyung.. Abartmıyor musun?" Jimin gözlerini kıstı "Hepimizin uyumunda sorun vardı."

"Yooo.. Yoooo.." Seokjin abartılı bir şekilde el kol hareketleri yaptı "Sen bu adamı bilmezsin. O kesinlikle bana sinirlenmiştir!"

Hoseok karşısındakine dudaklarını burnuna doğru kaldırarak sinirli bir şekilde baktı ve Yoongi ve Seokjin'i ardından da Jimin'i gösterdi.

"Sen, sen ve sen! Hepiniz! Daha iyi çalışmalısınız! Sadece bir hafta ara verdik ama siz koreografiyi hemen unuttunuz!"

"Yah.. Bağırmayı kes.." Yoongi suratını buruşturdu ve midesini tuttu "Açlıktan ölmek üzereyim."

"Hele sen hyung" Hoseok şaşkın bakışları ile yanındakini süzdü "Neden dans ederken bir ölü gibi davranıyorsun? Arkandan silah mı dayıyoruz?!"

"Yah serseri.." Yoongi hala alçak tuttuğu yorgun sesi ile yanıtladı "Yorgunum işte, uzatma."

Hoseok Yoongi önünden geçip giderken ve Seokjin de onu takip ederken Jimin ile aralarındaki bir saniyelik bakışmadan sonra sakin kalmaya çalışarak derin bir nefes aldı.

"Suratın neden domates gibi Hoseok-shi?"

Sinirli genç gözlerini aniden açtığında asansörden yeni çıkmış olan ile göz göze geldi. Karşısındaki kendini gülmemek için zor tutuyormuş gibi görünmekteydi.

"Hyung!" Hoseok yanına gelen Taeyong'a yakındı "Lider olmak gerçekten zor bir işmiş! Menajerlik de böyle mi?"

Taeyong derin bir iç çekip bakışlarını kafeterya kısmına doğru çevirdi.

"Hem de nasıl."

Hoseok dudaklarını büzüp yanındaki ile kafeteryadaki tezgaha, diğerlerinin yanına doğru ilerlerken, Yoongi de arkasını dönmüş ve büyük olanı selamlamıştı.

"Nasılsın hyung?" Jimin karşısındakine sıcak gülümsemesini sunup, karşısındakinin birbirine girmiş olan perçemlerini eli ile düzeltti "Bunu sana biri mi yaptı, yoksa sen de sık sık Hoseok hyung gibi saçını mı yoluyorsun?"

Taeyong karşısındakinin bu çıkarımına gülmekle yetinmişti. Bu sıralar yorgunluğunu saklamakta zorlanıyordu.

"Kızlar nerede?"

Yoongi ve Jimin aniden konuşan Seokjin'e dönüp gözlerini kırpıştırdıklarında Hoseok da Taeyong'un arkasından gence şok olmuş bakışları ile bakmaktaydı.

"Bugün Sungdeuk sunbaenim ile prova odasındalar. Dün kurul toplantısı oldu. Çıkışları kesinleşti."

"Voah!" Seokjin gözlerini kocaman açtı "Bu harika haber!"

Taeyong genci başı ile onaylayıp görevliye siparişini verirken diğer üçlü hala Seokjin'a tuhaf bakışlar atmaktaydı.

"Kafanı bir yere mi çarptın sen?"

Yoongi saygı kelimelerini kenara bırakıp yanındakine kedi bakışları ile bakarken Seokjin de omuzlarını silkmişti.

Gençler siparişlerini beklerken asansörün yanındaki merdivenden birtakım gürültüler geldiğini duymuşlardı. Hoseok bakışlarını merdivene doğru çevirdiğinde üç kişinin yarışırcasına alana girdiklerini ve onlara doğru koştuklarını gördü.

Life Of BTS ~for Violet FlameWhere stories live. Discover now