Bölüm 18: "Ben Amerika'ya dönüyorum."

31 4 91
                                    

To redmoonss ~

-

"Hay ben bu işe-"

"Şşşşt.." Seokjin ağzındakileri çiğnerken telefonunda mesaj yazmakla meşgul olan Jungkook'u gösterdi "Çocuk var burada."

Hoseok onu duymamazlıktan geldi ve bakışlarını yeniden telefonuna çevirdi.

Lina, Violet Flame'in dün öğleden sonra yaptığı canlı yayında 'ideal tipiniz ne?' sorusuna kendi ismini söyleyerek yanıt vermiş; ardından da Bigbang grubundan bir şarkı söyleyerek bir takım sorun yaratmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürmüştü.

Hoseok gerçekten sinirliydi Lina'ya. Sebebi ismini söylemiş olmasından çok, Yoongi'yi ateşe atmamak için en mantıklı seçenek olarak kendisini söylemesiydi.

"Günaydın." Yoongi tatsız bir günaydından sonra buzdolabına doğru yaklaştığında Hoseok söylendi.

"Açmıyor."

"Zaten sabah aradın Hoseokshi. Kızı rahat bırak." Seokjin söylendi. 

Hoseok gergin bir şekilde telefonu masaya sertçe koyduğunda Yoongi elindeki şişeyi henüz dudaklarına değdirmemişti "Anjelina'yı mı arıyorsun?"

"Vuuuğğğ..."

Seokjin ve Jungkook aynı anda rüzgar sesi çıkardıklarında Seokjin kocaman açılmış şaşkın bakışları ile Yoongi'ye döndü "Angelina mı? Vay canına. Lina demediğine göre gerçekten sinirlisin."

"Açmıyor." Hoseok huysuzca söylendi.

"Beni ilgilendirmiyor." Yoongi huysuzca söylenerek odasına giden koridoru izledi.

"Harika.. Bir hyungdan trip yemediğim kalmış- Alo.. Linayah.."

Hoseok söylenirken karşısındaki telefonu açmıştı. Hoseok masadan kalkarken konuşmaya devam etti.

"....konuştunuz mu? Hyung halledecek değil mi?"

Jimin yatağına uzanmış telefonu ile ilgilenirken göz ucuyla odaya giren ve kapıyı kapatan kişiye baktı.

"......sana suçlusun demiyorum, ama benim adımı söyleyerek beni zor duruma düşürdün. Üstelik ideal tipin olmadığımı da gayet  iyi biliyoruz...."

Jimin duyduğu şey ile yavaşça ayaklandı. Karnı hafiften ağrımaya başlamıştı. Ne zaman gerilse tuvaleti gelirdi. Ayağa kalkarken hyunguna kaş göz ve el hareketi yaptı ve sakin konuşmasını tembihledikten sonra odadan çıkıp mutfağa doğru ilerledi.

Namjoon da o sırada banyodan çıkmış ve masada oturan gençlerin yanına gelmişti.

"Evde misiniz bugün?"

İlk olarak ayakta duran Jimin ile göz göze geldiğinden küçük genç hafifçe gülümsedi ve başını iki yana salladı.

"Hayır hyung. Hobi ile salona ineceğiz."

"Ben evdeyim." Seokjin elini havaya kaldırdıktan sonra yorgun bir şekilde indirdi "Ödevlerim var. Onları halletmem lazım."

"Ben de evdeyim hyung." Jungkook da nihayet telefonunu kenara bırakmıştı.

"Hazır mısın?" Yoongi donuk bir şekilde ceketinin kollarını kıvırırken mutfağa girmeden koridorun başında durdu.

"Beni bekleyin!" Taehyung elindeki siyah ağır çanta ile koşar adımlarla onlara doğru geldiğinde Namjoon gencin elindekilere baktı "Sen niye geliyorsun?"

"Resim....." Taehyung çantasını düzelirken konuştu "....yapacağım."

"Harika" Yoongi kaşlarını havaya kaldırıp gözlerini kocaman açarak başını iki yana salladı ve en büyüklerine döndü "Hadi hyung. Hazırlanmamışsın."

Life Of BTS ~for Violet FlameWhere stories live. Discover now