Life Of BTS ~for Violet Flame

Bölüm 7: "Ait olduğun yere git..."

"Hyung!"

Yoongi yeni uyanmış hali ve şişmiş yüzü ile başını yastıktan kaldırarak odaya dalan gence baktığında Jimin hızla konuşmaya devam etti.

"Tıraş losyonunu kullanabilir miyim? Çenem yanıyor." Küçük genç huysuz bir şekilde elini çenesinde gezdirdiğinde parfümünü henüz yeni sıkmış olan Seokjin gence masasının üzerinde duran şişeyi uzattı.

"Al. Benimkini kullan."

"Yok" Jimin suratını buruşturdu "O cildimi tahriş ediyor."

Seokjin gözlerini devirip odadan çıktı ve etrafta koşturan gençlere söylendi.

"Saat 8'de evden çıkmış olmamız lazımdı! Biri banyoda, biri yemek yiyor, diğeri ise o ince poposunu hala yataktan kaldıramadı!"

Evet. Sonuncusuyla kesinlikle Yoongi'yi kastediyordu.

"Ben hazırımmm.."

Seokjin salondaki koltukta yatan esmer gencin üstünde bakışlarını gezdirdi. En azından biri hazırlanma konusunda hızlıydı.

"Ben de hazırı- AH!" Namjoon hızla koşarken ayak serçe parmağını kapıya vurmuştu "Tanrım!"

"Ben arabaya geçiyorum. Namjoonshi!" Seokjin acı çeken kişiye söylendi "Işıkların kapalı olduğuna emin ol ve kapıyı kapatmayı unutma!"

"Tamam" Namjoon huysuzca söylenirken Seokjin çantasını koluna takıp ayakkabılarını giymiş ve daireden çıkmıştı.

Dün gece içkiyi biraz kaçırınca uyanmakta zorluk yaşamışlardı. En azından menajerlerin onları tanıdığı için mutluydu. Sejin sabah erkenden gelip onları uyandırmış ve şirkete daha erken geçmişti.

Arabada gençleri bekleyen Seokjin bir müzik açmış gözlerini dinlendirirken arabanın kapısı açılmıştı. Gençler araca hızla doluşurken gürültü sesleri Seokjin'in kaşlarını çatmasına sebep olmuştu.

"Bugün izin alamaz mıydık hyung? Her yerim ağrıyor. Kaslarım dahil." Jungkook söylenirken Jimin sinirli bir şekilde bağırmıştı.

"Kim dedi size o kadar için diye? İçkiye dayanıklı olmayanlar kendilerini zaten iyi biliyor!"

"Bağırma kafamda" Hoseok huysuz bir şekilde söylenip başını arkaya bırakmış ve gözlerini kapatmıştı. Yoongi çantaları bagaja koyduktan sonra ön koltuğa oturmuş ve hızla kemerini bağlamıştı.

Seokjin arabayı çalıştırıp sürmeye başladığında araçta her zamankine nazaran daha büyük bir sessizlik hakimdi.

"Şarkı işi nasıl gidiyor?"

Seokjin yanındaki derin sessizliği böldüğünde bir anlığına şaşırmıştı.

"Ne?" Büyük olan gözlerini kısarak sorusunu sordu "Şarkı mı?"

Yoongi bakışlarını yola çevirerek konuşmaya devam etti.

"Geceleri üzerinde çalıştığın şarkı."

Seokjin bir an ne diyeceğini bilemese de söylendi.

"Bilgisayarımı mı karıştırdın sen?"

"Sadece tahmin."

Seokjin dudaklarını burnuna doğru kaldırarak büzdü.

"Yalan konuşma."

"Bilgisayarının şifresini bilmiyorum hyung. Ayrıca oyun oynarken klavyeden ve mousedan çıkardığın sesleri ayırt edebiliyorum."

Seokjin bir anlığına nefesini tutmuştu. Yoongi'nin genci bu kadar iyi tanıması onu hem şaşırtmış hem de sevindirmişti.

"Pek iyi değil." Seokjin ağzının içinde geveledi "Yeni bir şeyler deneyeceğim."