No Sleep Tonight | Taekook

chapter 3

"Şimdi..."dedim,karşımda oturan iblise "Neler oluyor?"

O da tabiki bu sorumu umursamamış odamı incelemeye başlamıştı. "Vay be,odan minnacık."diyordu.

"Buna takılma!"dedim heyecanla. "Evine gitmekte özgür olduğunu söylememiş miydim?"

İblisin omzundaki kuş her zamanki gibi soruma yanıt vermişti. "Emin ol,dileğini duyduk."dedi ve kanatlarını kabarttı. "En basitinden,Jeon eve gitmek istemiyor."

"Ne?"dedim ama derken sesim biraz yükselmiş olabilirdi.

"Bu ne demek oluyor?Buna iznin var mı?"diyerek devam ettim.

Şu an evimde bir iblis vardı tabii ki telaşlı olacaktım.

"Imm,dürüst olmak gerekirse kurallara aykırı bir şey."dedi omzundaki kuş. "Ama Jeon yapabilir."

"Nasıl yani?"

İblisin yorgun ve neredeyse bayılacak bir şekilde olduğunu kim olsa anlardı.Gözleri kapanıyor,cevap bile veremiyordu.Kuş hemen tekrar konuştu. "Bu böyle olmayacak,Taehyung dinle beni."dedi. "Uyuyacağım odayı hazırla hemen!"

Uyuyacağım oda da ne demek oluyor zaten evde 1 TANE ODA VAR diye düşüncelerimle baş başa kalırken kuş kafama vuruyor,hızlı olmamı söylüyordu.

Hemen dolaptan yorgan ve yastık çıkarıp yere sermiştim.Sonra kuş iblise dönüp, "Gel Jeon buraya yat."demişti.

Adı 'Jeon' olan iblis de hemen kuşu dinleyip yatmıştı.

Ve cidden uyuyordu...
Daha yatalı 1 dakika bile olmamıştı ama hemen uykuya dalmıştı,garip.
"Şükürler olsun,tatlı rüyalar."dedi kuş Jeon'un elini gagasıyla öpmeye çalışarak.

"Bekle biraz!"dedim. "Tatlı rüyalar ne?Yaptığımız tek şey onu şımartmak mı!"diyerek çıkıştım.

Yastığım ve yorganımı Jeon'a vermiştim ve şu an yatacak bir yerim yoktu. "Bana yatacak yer kalmadı."dedim bıkkınlıkla.

Kuş da tabi hemen cevap vermişti. "Senin uyku düzeninin bir önemi yok."
Sağolasın.

"Abartılı hareketler yaptığından dolayı yorgun düştü.Hayatını o kurtardı,unuttun mu?"diyerek devam etti.

Haklıydı...
Bugün bir sürü şey olmuştu.
İki haftadır konuştuğum iyi adam Mark beni kandırmıştı ve neredeyse tecavüze uğruyordum,daha sonra da garip bir şekilde bir iblis gelip beni kurtarmıştı..
Bir sürü şey olmuştu...

Ben bugün olanları düşünürken kuş tekrar lafa girdi. "Peki o zaman,şimdi önceki konuşmamıza devam edelim."

"Ah,kuralların dışına çıkmasına izin verilmesinden konuşuyorduk."

"Kesinlikle."dedi. "Çünkü o çağırma çemberi Jeon'u çağırmak için kullanılması gereken çember değildi."

Pür dikkatle konuşan kuşu dinliyordum.
"Aslen öyle planlanmamış yani.Normalde daha küçük iblisler o portaldan çağrılır."

"Peki,nasıl?"dedim.Cidden anlayamıyordum.

"Senin anlayacağın..."

flashback

"Jeon,neredesin?"diye koşturuyordu Hoseok.Her yerde Jeon'u arıyordu.

Bir ağacın üzerine çıkmış olan Jeon'u görünce ona bağırmaya başladı. "Jeon!Partneriniz sizi bekliyor!"

Jeon öfkeyle dişlerini gıcırdattı. "Neden onunla evlenmek zorundayım?"

Hoseok gözlerini devirdi. "Benimle dalga mı geçiyorsun?"