chapter 18

12.8K 1.5K 657
                                    

Taehyung'dan...

Jimin beni kucağına almış havada uçarken ona sıkıca sarılıp arkasından Jungkook'a bakıyordum.Bana en son pis bir sırıtış yapmıştı ve hiç iyi hissetmiyordum.

Resmen onu kendi ellerimle ölüme sürüklemiştim,gözlerim dolmaya başlamıştı. "Jimin!"diye bağırdım ve iblisin omzuna yumruk atmaya başladım,düzgün düşünemiyordum. "Hayır,dönmemiz gerek!"

"Uff,Jeon halleder sen merak etme!"diyerek beni sakinleştirmeye çalışıyordu.

Bir çocuk gibi ağlamaya başlamıştım,Jungkook'u artık göremiyordum bile. "Ama deminki gülümsemesi kesin öleceğine işaretti."dedikten sonra havada büyük bir ses patlaması yaşanmıştı. "O da neydi öyle!"diye bağırdım,iyice korkmaya başlamıştım.

Eğer Jungkook'a bir şey olursa ne yapacaktım ben?

"Bomba mıydı!?Onu bombalamaya mı çalışıyorlar!?"diye sordum aceleyle.

"Salak mısın sen?!"diyerek bağırdı Jimin,hem ağlamam hem de saçma sorular sormam onu sinirlendirmişti. "Sihirdi tabii."diye açıkladı.

"Bir dakika yani sihirle öyle şeyler yapabiliyor musunuz?"

-

"Namjoon..."

"Onu etkisiz hale getirdiniz değil mi?"diyerek kapının önünde duruyordu iblis,yüzü ifadesizdi. "Aç kapıyı."diyerek emir verdi.

Hizmetkarlar kapıyı açtıktan sonra Namjoon odaya girmişti.
Odanın içinde Kai iplerle bağlanmıştı ve arkasından bir hizmetkar boğazına bıçak dayamıştı.
Namjoon yerde bağlı duran Kai'ye bakıp yüzünü buruşturdu. "Kai,seni küçük hain."

"Hain değilim,inan bana Namjoon!"

"Kes sesini!"diye gürlemişti Namjoon,oldukça sinirlenmişti. "O pis ağzınla bana 'Namjoon' deme.Senin gibi bir kanı bozuğu asla kardeş olarak görmedim.Ahmak olduğun halde seni yanımda istememin tek nedeni benim işime yarıyor olmandı,hepsi bu.Şu anda durum öyle olmadığına göre,artık hayatta kalman için bir sebep göremiyorum.Artık senden kurtulabilirim."dedi ve Kai'nin arkasında duran hizmetkara emir verdi. "Boğazını kes.Cesedini de alttaki odaya at."dedikten sonra arkasını dönüp kapıya doğru yöneldi.

Kai üvey ağabeyinin dediği şeyle şok olmuştu,her şey boşundaydı.Uzunca bir yutkunduktan sonra öfkeden dişlerini sıkıp konuşmaya başladı. "Ben de seni hiç sevmemiştim zaten!Senden hep nefret ettim!"

Bunu dedikten sonra tanıdık bir ses Kai'nin arkasından konuşmuştu. "Öyle mi?"

Namjoon duyduğu sesle hemen arkasını dönmüştü.Jeon Jungkook şu an Kai'nin arkasında durmuş sırıtıyordu. "İyi dedin,Kai."dedi,Namjoon'a bakarak. "Ben de ondan oldum olası nefret ettim çünkü."

"Jeon!"diyerek arkasını döndü Kai,oldukça şaşırmıştı.
Jungkook onun iplerini çözerken aynı zamanda Namjoon'a da bakıyordu. "Şimdi ödeştik Kai."dedi sırıtarak.

Namjoon'un sinirden dişleri gıcırdıyordu. "Jeon,düğününü bırakıp kaçtın.Şimdi de bu rezalet mi?Bunun için kolay kolay affetmem seni."dedi karşısındaki kardeşine bakarken.

"Hah!"diye güldü Jungkook. "Neden senin affına ihtiyacım olsun ki?"dedi ve elini yukarı kaldırdı,eliyle kalkan yapmıştı.Birazdan sihir yapacağı bariz belliydi. "Aramızdaki anlaşmazlığı bitirmenin zamanı geldi diye düşünüyordum,özellikle de en güçlünün ben olmam konusunda!"

-

Taehyung'dan...

Jimin'in kulesinin penceresinden dışarı bakıyordum.Karşı kule Jungkook'un olduğuydu ve şimdiden bir sürü ses çıkıyordu.Hatta bazı yerler yıkılıyordu bile.
Kargaların uçuşma sesleri ve havada süzülen garip yaratıklar daha fazla korkmamı sağlıyordu.

No Sleep Tonight | Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin