chapter 10

13.4K 1.9K 1K
                                    

"Jungkook,merak etme!Kontrat sahibini öldürüp seni özgür bırakacağım!"diyordu Jimin.

Jungkook kaşlarını çatmıştı,yüzünü buruştararak Jimin'e bakıyordu. "Özgür mü bırakacaksın?Salak mısın sen?Taehyung ölürse şeytan dünyasına geri dönmek zorunda kalırım!"

"İyi ya işte!Düğünümüz ertelenmişti zaten!"diyordu heyecanla.

"O değil de sen niye ufacıksın böyle..."diye konuyu değiştirmişti Jungkook. "Küçüklüğümüzü anımsadım birden..."

Şu an kulenin tepesinde ölümle burun burunaydım ama konuştukları konuya bakın...
Her neyse...

Jimin kızarmıştı. "Kapa çeneni!Senin insan halin de pek güzel sayılmaz!"diye bağırıyordu.
Biri şu şeytanı sustursun!

Evet,harika.
Gözümün önünde kavga etmeye başlamışlardı.
"Seninle evlenebileceğimi sanmıyorum hem."

"Ne!?Beni kendine layık görmüyor musun yani?!"

"Eski bir arkadaş olarak görüyorum sadece."

Şaka mı bu ya,burada öleceğim lan!
Lütfen indirin beni buradan...
Unutmayın beni...

Jimin kaşlarını çatıp bana bakmıştı. "Yani demek istediğin..."dedi. "Bu insanı bana tercih ettiğin mi?"

Bunu dedikten sonra Jungkook göz ucuyla bana bakmıştı. "Evet.Taehyung'dan epey hoşlanıyorum açıkçası."dedi. "Kaybol Jimin."

Küt kütler yine başlamıştı,hayır hayır...

Jimin'in gözünden yaşlar aktığını görüyordum. "Hayır..."diyordu kızarmış dudaklarıyla. "Şimdi yaktım çırasını işte!"diyip Jungkook'u sert bir şekilde ittirmişti.

Sihir kullanıp Jungkook'un göğsüne baskı uyguladığı için Jungkook biraz aşağıya süzülmüştü.

Gözlerimin dolduğunu hissediyordum,ona zarar gelmesini istemiyordum.
"Jungkook!"diye bağırdım. "Bunu nasıl yaparsın Jimin!Nişanlın o senin!Öldürmek istediğin ben değil miydim?!"

"Jeon'un araya girmesini istemiyorum sadece."demişti pis pis sırıtarak. "Korkma,öldüreceğim kişi sensin."diyip elini havaya kaldırmıştı.

Bu da ne böyle...?
Su?

Havadan gelen su bedenimi kaplıyordu.
Bedenim koca bir su baloncuğunun içerisideydi ve nefesim tükenirse,ölecektim.

Jimin ellerini hareket ettirerek beni kulenin tepesinden çekmişti,şu an hiç bir yere tutunamıyordum.
Gecenin karanlığında bir su balonunun içinde gökyüzünde uçuyordum.
Nefesimin tükendiğini hissediyordum.

"Şimdi,doğru dürüst geber bakalım."diyordu Jimin.
Bakışları normal değildi,sanki çıldırmış gibiydi...

İçinde bulunduğum su balonunun önüne uçup elini aşağı yukarı sallamıştı.
Ellerimle kulaklarımı kapatmıştım.Olacaklardan korkuyordum.
Olamaz,
Böyle giderse...
Ölecektim.

Jimin elini aşağı indirdiğinde su balonuyla birlikte aşağı doğru hızlı bir şekilde düşmeye başlamıştım.
Göz yaşlarım da su balonunun içine karışıyordu,gözlerimi açmaya korkuyordum.

Son sürat aşağıya düşerken birisi bana sıkıca sarılmıştı,ama hala gözlerimi açmaya korkuyordum.
Ve,koca bir denizin içine düşmüştüm.

"Eyvah!Jeon ne yapıyorsun?"diyen Jimin'in sesini duyuyordum uzaklardan.

Su,her yer su.
Dibe battığımı hissediyordum
Ama birinin elimi tutup beni çektiğini hissetmiştim...
Bilincim,kapanıyor...
Biri bana sıkıca sarılıyor...

-

"Puuaaahh!"diyerek denizin içinden kafasını çıkarmıştı Jungkook.
Diğer koluyla Taehyung'un belini sarmıştı.
"Jeon!"diye bağıran Jimin uçarak iblisin yanına gelmişti. "Neden hayatını riske atıyorsun böyle!?"diye bağırıyordu.

"Çeneni kapa da çıkar beni buradan."

Jimin,Jeon'un sözünü dinleyerek iblisi kolundan tutup çekmişti.Jeon yukarı doğru çekilirken bağırıyordu. "Çok uykum var!"

Sonunda kıyıya çıktıklarında Jeon,Taehyung'u yere sermişti.Yanına da kendisini atmıştı.
Jimin de bitkin olduğu için o da diğer yanına kendisi uzanmıştı. "Hay böyle işi..."diyordu uykuya dalarken.

"Uykum var!"diye öfkeyle bağırıyordu yatan Jeon,daha sonra da yanında yatan Taehyung'a baktı. "Şimdi,şu herifin yeniden nefes almasını sağlayacağım."diyip yanına gelmişti.

Bir elini Taehyung'un göğsüne bastırmıştı,sihir yapıyordu.
Ama bir etkisi olmamıştı,Taehyung uyanmıyordu. "İşe yaramadı ha..."dedi bitkin bir şekilde. "Geceleri hiç gücüm yok."

Daha sonra da uzunca bir nefes alıp,Taehyung'un dudaklarına dudaklarıyla nefes vermişti.Suni tenefüs yapıyordu.
Kafasını kaldırıp soluk almıştı,devam etmesi gerekiyordu.Bir eliyle Taehyung'un burnunu sıkarken tekrar oğlanın dudaklarına uzanıp nefes vermişti.

Dudaklarını,Taehyung'un dudaklarından ayırdıktan sonra yerde yatan oğlanın ağzından nefes verdiğini görmüştü,daha sonra da yavaşça gözünü açmaya başlamıştı. "İşte oldu!"dedi telaşla Jungkook."Ölmedin.Nasıl hissediyorsun?"

Taehyung etrafına ve ıslak kıyafetlerine bakıp doğrulmuştu.Karşısında Jungkook'u görünce gözleri dolmuştu.Jungkook ifadesizce ona bakıyordu. "Kafana bir şey olmadı,değil mi?"dedi. "Beni tanıyor musun?"

"Evet."dedi oğlan gözlerinden yaşlar akarken ve kafasını Jungkook'un omzuna gömdü.Sıkıca sarılıyordu karşısındaki iblise. "İyiyim,Jungkook."diye ağlamaya başlamıştı.

İblis,oğlanın ağlamasına şaşırmıştı.
"Teşekkür ederim."diyerek iyice gömülmüştü iblisin omzuna Taehyung. "Ya sen?İteklendiğin zaman canın yanmadı mı?"

Jungkook da Taehyung'un ıslak saçlarına sarılmıştı. "Yaprak gibi titrerken bile başkalarını düşünüyorsun."dedi. "Gerzek."

Taehyung kızarmıştı. "Ee,Jimin iyi mi?"dedi iblisten ayrılarak ve yanında yatan Jimin'e baktı.Jungkook hala Taehyung'a bakıyordu. "Bebekler gibi uyuyor."dedi ve ondan ayrılan oğlana tekrar sarıldı. "Aslında...Benim de dayanacak gücüm kalmadı."dedi ve gözlerini kapattı.

Taehyung omzuna düşmüş olan iblisin kafasını kaldırdı,gerçekten uykuya dalmıştı.

Jungkook ona sarıldığı için kalbi deli gibi atıyordu...
Gerçekten,aşık olmuştu.

No Sleep Tonight | Taekook Where stories live. Discover now