XXIX

15.5K 1.6K 1.3K
                                    

Anılar edinmiştim bunca yıl kış kıyamet
Sımsıcak tutsun diye kalbimin tenhasını
Ama babamın ölüm tarihini ikide bir
Telefon edip öğreniyorum kardeşimden
-Unutmalar Üzerine, Ahmet Telli.

Anılar edinmiştim bunca yıl kış kıyametSımsıcak tutsun diye kalbimin tenhasınıAma babamın ölüm tarihini ikide birTelefon edip öğreniyorum kardeşimden-Unutmalar Üzerine, Ahmet Telli

Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.

-Demon Sitting, Mikhail Vrubel

Experience, Ludovico Einaudi.
The City Holds My Heart, Ghostly Kisses.

Karanlık çöktüğünde, yalnızlığımla boğuşuyorum. Ailemi kaybettim, evimi kaybettim, kendimi kaybettim. Kendimle dahi baş başa değilim artık. Nefeslerimi kesiyor bu düşünce, iliklerime dek kanıyorum âdeta. Acı bazen bana kendini daha çok nasıl hissettirebilir, sorgulatıyor lâkin hemen sonra çok daha fena ölümlerle buluşuyor benliğim. Yaşamım boyunca kayıplardan geçilmemiş avuçlarım artık istemek suretiyle açılmıyor. Yağmur damlalarını toplamıyorum avuçlarımda zira onlar dahi kayıp gidiyor ellerimden. Her şey gidiyor, ardında kalıyorum. Kendimi dahi yitiriyorum böylece. Avuçlarımda yitirdiklerimin izleri, artık istememeyi öğretiyor bana. Kendim de gitmişim, ben çoktan yitmişim.

Bir Cuma gecesi. Yıldızlar giz. Uyuyamıyorum. Nefes almaktan dahi korkuyorum. Göğsüm titriyor gecelerdir. Ölüyorum, ne işitenim ne de görenim yok. En çok bu ağrıtıyor beni. Yalnızlığımla olan boğuşmayı bir kez daha o yeniyor, pençeleri altında boğulduğumla kalıyorum.

İçli içli ağlıyorum, kendimden daha da kaybolana dek. O gün yedinci sigaramı soluyorum her daim nefeslendiğim köşede. Nefeslenmek gittikçe zorlaşmaya başlıyor. Koca bir nefes daha çekiyorum içime. Duman göğsümü yakıyor. Pencereden soğuk giriyor evime, yangın göğsüme dayanıyor. Vücudum buz kesiyor ya, ellerim, ayaklarım; göğsüm sıcacık. Sevgilimin ağzı kadar, sıcacık. Yanıyor. Yangın var göğsümde, bir ömür yanıyor sol yanımda benim. Yitiyorum.

İliklerime dek titretiyor soğuk beni, yangınlarımla, yalnızlığımla birleştiği yerde kıyametler kopuyor. Bir telefon uzağımda sevgilim, ölümüm, yine de yapayalnızım işte. Benden metrelerce değil, birkaç sokak değil, fersahlarca uzakmış gibi. Yine gitmiş, ardında kalmışım, yandığımla kalmışım gibi.

Derince soluyorum, parkede kara bir iz daha alıyor yerini. Benden sonraki sahibinden özürler diliyorum içimden lakin anlamalı beni. Anlamalı beni, her köşesine aşkımı, nefesimi bıraktığım bu evde ağrılarımın izleri de kalmalı. Ağrılarımın da izi kaldıkça, iz bıraktıkça, var oldukça ve olmadıkça...

Yüzümü sıvazlıyorum avuçlarımla. Henüz uzamaya başlayan sakallarım ellerime batıyor, yutkunuyorum. Yüzüme değdiği anda titretiyor beni yüzüğüm. Buz tutmuş, pencere açık ya tüm soğuğu soğurmuş. Yüzüğüm de buz tutmuş şimdi. Yutkunamıyorum. İçli içli ağlıyorum, sere serpe yığılıyorum parke zemine, çıplak bedenim sarsılıyor, her yer buz, kalbim hâlâ yangın yeri, ölüyorum âdeta. Ölüyorum.

dalgın ölü*Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang