Genie Music Awards 2018

77 8 155
                                    

Bölüm o kadar uzun oldu ki... O kadar yani. İyi okumalar. Bu son Lina ağırlıklı bölümdü. Sonraki bölümde kocaya kaçacak.

Ve biraz sinirlerim bozuk. İyi ki doğdun Ceren demek istiyorum.

Neyse her haberde moralimiz bozuluyor zaten. İnsanları artık adalete bşke teslim edemiyoruz. Adalet yok maalesef. Allah büyük. İlahi adalet mümkün. Allaha havale ediyorum. Her birini.

****

Evet bölüm başlıyor iyi okumalar.

Saygılar...

****

-Ayrıntılarına ben de tam hakim değilim. Ama kendi avukatıma haber verdim. Konu ile ilgilenecek.

Küçük gözlü, genç adam: Farklı bir ülkede, farklı bir dil konuşuyorken; kendine has ses tonu ve yürüyüşüyle, yüzündeki siyah maskesine rağmen dikkat çekiyordu. Hatta onu tanıyıp peşine takılan bile olmuştu. Bu sebepten dolayı da refakatçi odası olarak ayrılan bölümden dışarı adım atamıyordu. Şimdilik odada tekti. Fakat dolu olduğunda, burada da nefes alamıyordu.

-Benim anladığıma göre: Cooper'ların evine hırsız girmiş. Sanırım o anda tatilde olmaları gerekiyormuş. Bi sıkıntıdan dolayı evde kalmışlar. Hırsızın aileyi tanıyan biri olduğundan şüpheleniyorlar bu yüzden. Diyorlar ki eğer tanımasa direkt yatak odasına çıkar orayı arar. Cooper'ların önemli belge vs. gibi şeyleri zemin katta sakladıkları gizli bir odaları varmış. Zaten cctv görüntüleri var ellerinde.

Karşıdaki sesi dinledi Yoongi.

-Mr.Cooper'ı ameliyata aldılar gündüz. Ameliyathanenin önünde bekliyorduk. Sırayla organlar çıktı. Hoş bir ortam değildi. Lina ve Finnick her seferinde bir yıkıldılar. Babalarına parça parça veda ettiler sanki. Normalden daha zor geldi bana bilmiyorum. Herkesin sinirleri gergin. Lina'ya sakinleştirici verdiler. Uyanmadı daha. Finnick de annesinin yanında. Mermiyi çıkarmışlar ama yandan vurulduğu için birçok iç organlar hasar görmüş. İç kanaması vardı sabah. Tekrar ameliyata aldılar ama kurtulamaz diyorlar.

Yoongi, anlatması kolay olmasa da bilgilendirmek için soğuk kanlılıkla anlattı herşeyi. Taeyong'un "Ne zaman geleceksin?" sorusuna da aynı soğukkanlılıkla cevapladı.

-Lina'yı bırakıp gelemem.

"Lina'yı anlarım ama senin gelmen gerek Yoongi. Sejin hyung çıldırdı. Herkes çıldırdı. Gittiğini bile söylemedin." Taeyong'un sesi, hoparlöre verilmiş gibi yğksek çıkıyordu. "İlk uçakla geliyorsun. Benim de akşam uçağım var. Oraya geliyorum."

-Taeyongssi ben hiç bir yere gitmiyorum. Mrs.Cooper'ın durumu kesinleşince Mr.Cooper'ın cenazesi olacak zaten. Bence herkesin gelmesi gerekirken beni oraya çağırman anlayabileceğim bir davranış değil.

Yoongi telefonu kapatıp, Lina'nın yattığı odaya gitti gizlice. Kız uyanmıştı. Yoongi'yi görünce ifadesizce baktı yüzüne.

-Finn nerde?

Yoongi, yatağın kenarına oturdu.

-Annesinin yanında. Bir şey mi isteyeceksin? Benden de isteyebilirsin.

-Finn'i çağırır mısın?

Lina ifadesini koruyordu. Genç adam, onun tavrına kırılmıştı. Başını sallayıp çıktı odadan. Bir kaç dakika sonra Finn odaya girerken, Yoongi dışarıda kaldı. Yarım saatti biraz geçmişti ki Finn dışarı çıktı. Yüzü ve gözleri kızarmıştı. Kurumuş gözyaşları yüzünde iz yapmıştı.

-Seni istiyor.

Yoongi ayağa kalktığında bacaklarının ağrıdığını hissetti. Ne zamandır uyumamıştı? İçeri girdiğinde Lina'nın da ağlamaktan gözlerinin şişmiş olduğunu gördü. Finn de içeri girerek kapıyı kapattığında, Lina konuşmaya başladı.

Violet Flame 🌈Bighit's New Girl Group (with BTS) Where stories live. Discover now