KARANTİNA GÜNLÜKLERİ III

36 4 174
                                    

Evett.. Yeni bölüm. İyi okumalar.

Saygılar...

* * * *


-Ben odamdayım. Akşama yayın açıcam. Açmadan bir kaç şey öğrenmek istiyorum.

-Soobin bir şeyler yeseydin.

Yeji, ağzına bir şeyler tıkıştırdıktan sonra mutfaktan koşar adım çıkan Soobin'in arkasından seslendi. Bir gün önce eline ulaşan ukulelesiyle pratik yapıyordu. Tüm gece ukulele ders videoları izlemişti. Şimdi de tıngırtı seslerini duymaya başlamışlardı tekrardan.

-Bir haftadır daha enerjik olduğunu fark ettin mi?

Yeji hala ayakta, Soobin'e doldurduğu tabakla duruyordu.

-Lina unnie geldi ya ondan.

-O kadar yakınlar mı?

Jaehee başını salladı.

-Birbirlerine çok benziyorlar. Huy ikizi diyorum ben onlara.

Jaehee kıkırdadı bunu söyledikten sonra.

-Lina hala yemeklere gelmiyor ama.

-Birden eskiye dönmesini bekleyemeyiz bence. Aylardır alıştı o da yalnız kalmaya. Ayrıca... Yoongi oppa sırf alt katında Lina kalıyor, ayak seslerinden rahatsız olmasın diye salonda kalmaya başlamış. Lina unnie de geriliyordur üst katında kaldığını düşününce.

-Ay doğru diyorsun. Hiç düşünemedim ki ben onu. Peki Soobin'le nasıllar. Görüyor musun hiç?

-Geçen gün mutfakta gördüm konuşuyorlardı.

-Samimiler miydi? Ben görmedim hiç. Sormaya da çekiniyorum açıkcası.

-Samimiden çok, alışmaya çalışıyor gibiler. Birbirlerini zorlamadan ki bence böylesi daha sağlıklı.

Yeji başını salladı dalgınca.

-Hadi otur da ye yemeğini.

Yeji elindeki tabağı bir kenara bırakıp, sandalyesine oturdu. O sırada bahsi geçen iki kız odalarında kendi ileri ile uğraşıyordu. Lina, Soobin'in duvarını tıkladığında cevap alamamıştı. Bunun sebebi Soobin'in ukulele çalışırken bir yandan kulaklığından gelen sese ayak uydurmaya çalışmasıydı.  Esmer olan ses kesilince bir kez daha denedi. Sandalyesinde otururken kendini tekrar masasına ittirdi.

-Yanına gitsem nolur ki?

Sesli düşünüyordu.

-Nasıl çaldığını dinlemek için geldim derim.

Bir süre düşündü.

-Evet nolcak ki? Merak ettim geldim derim. Ne diyecek ki? Gideyim..

Hızlıca verdi nefesini. Çekmecesi deki solucan jelibondan attı ağzına. Onu çiğnerken çekmecesinden bir çikolata seçti.

-Soobin bunu sever.

Lina, şirkette kaldığı süre boyunca kendi kendine sesli konuşmayı huy edinmişti. Böylece ses tonunu koruyacak ve bir nevi konuşmayı unutmayacaktı. Şimdi de devam etmesi sorundu ama kendi bunu dert etmiyordu. Birileri duymadığı sürece...

Kapıyı tıkladı. İçeriden ses gelmiyordu. İçerideki ışık loş olduğu için, telefonunun flaşını açıp, kapı altından tuttu. Eskiden böyle yapardı. Çok geçmeden kapı açıldığında, Lina hala yere çökmüş vaziyetteydi.

-Lina!

-Hi!

Esmer olan yerden destek alarak ayağa kalktı.

Violet Flame 🌈Bighit's New Girl Group (with BTS) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin