38. Bölüm - Anne Olabilirdim

245K 7.9K 3.4K
                                    

Öncelikle yazabildiğim her zaman yazıp atıyorum ve her zaman 2 günde bir bölüm atamam.

Bu alışkanlık hâline geldi ama her zaman bazı olaylar el vermiyor.

Genel olarak yeni bölümler hakkında şunu söyleyebilirim, en geç 1 hafta da atmaya çalışıyorum.

Bir de oy sayısı yüksek gelmediği sürece artık yb atmicam , çünkü yb attığım da bu sefer diğer bölümleri unutup oy vermiyorsunuz.

Şunu da anlamış değilim zaten, ne diye bir insan 1 saniyesini ayırıp da şu yıldıza dokunmazki.

Oy verip yorum yapan o kişileri öncelikle ne kadar çok sevdiğimi ve aynı değeri benim de size verdiğimi bilmenizi isterim.

Ha bir de bu bölüm hiç içime sinmedi. Baş ağrısıyla yazdım. Beğenmezseniz af buyurun...💞

İyi ki varsınız, sizi seviyorum 💕❤️💞💓

İyi okumalar...

38. Bölüm - Anne Olabilirdim

Gözlerimi yavaş yavaş araladığım da karşım da bir çift hayran olduğum o gözleri görmemle gülümsedim. Ama en güzeli de burnuma kondurduğu öpücüktü.

" Günaydın... "

Kendimden çıktığına inanamadığım ince ve çocuksu bir şekilde söylemiştim. Nedense şu an üzerime çöken yorgunlukla uzunca bir naz yapıp, saatlerce yatmak istiyordum.

" Her gün seninle aysın, ben daha ne isterim ki ..? "

Kendi kendine mırıldandığını duysam da tepki vermedim. Çünkü şuan utançtan kıp kırmızı olduğuma emindim. Bu yüzden gözlerine bakamayıp hemen yumdum gözlerimi. Tabi Toprak buna sadece kahkaha atarak tepki verdi.

" Artık benden hiç bir şekilde utanmana gerek yok İpek. Çünkü aramızda artık hiç bir sınır kalmadı meleğim. "

O anların aklıma gelmesiyle domates gibi olan yüzümü saklama isteğiyle pikeyi kafamın üzerine kadar çektim ve altından çıkmak da en son isteğimdi.

" Yanlız sen o örtünün altına girince benden saklanmış olmuyorsun. "

" Toprak... "

Örtüyü kafamdan çektiğim de Toprak hâlâ gözlerimin içine bakıyordu ve ben doğru düzgün bir cümle bile kuramıyordum. Kalbimin ritmi çoğu zaman olduğu gibi Toprak'ın karşısında hızını korurken ben heyecandan gözüne bile bakamayıp kaçırmak istiyordum. Tabi bir de utanç buna en büyük etkendi.

" Efendim hatun. "

Tek kaşını kaldırıp etkileyici gülümsemesiyle bana baktığında yataktan doğrulmak için harekete geçtim ama üzerimde bir şeyin olmama utancıyla örtüyü bedenime iyice sardım.

Sırtımı yatak başlığına dayadığım da, Toprak'da kolundan destek alarak koyduğu kafasını kaldırıp karşıma geçti.

" O kızı işten çıkaracak mısın ? "

Açtığım konuyla suratı düşsede beni cevapsız bırakmadı.

" Şöyle bir sabahta gerçekten bu konuyu mu konuşalım ? Ayrıca söyleyim şimdi o zaman, ki bir daha konu açılmasın. Çıkarmak demeyelim de şirkete göndertirim. Kabul ederse orada işe girer, girmezse de keyfi bilir ama bir daha asla ofise gelmeyecek. Sen içini rahat tut olur mu? "

Aklımda olan şeyle aniden tepkimi koydum.

" Hayır! Sakın, az bekle sonra çıkarırsın. "

Trabzon'a Gelin ( Düzenlenecek! )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin