Taehyung bir mimardı, Jeongguk ise anne rahminden çıktığı ilk andan itibaren Taehyung'a gün yüzü göstermemeye yemin etmiş, onun evinde üniversite sınavına hazırlanan bir baş belası...
0 5 0 1 2 0
taehyung's pov
~texting+düz yazı~
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
***
Bu odaya gelirken planladığım şey kesinlikle bu kadar uzun süre kalmak değildi fakat mışıl mışıl uyuyan Jeongguk sağolsun, lanetlenmiş gibi hissediyordum kendimi.
Çünkü gerizekalı çocuk ben üstünü örttükten beş saniye sonra tepinerek üstündeki örtüyü atıyor, yaklaşık yüz kez aynı şeyi yapmama rağmen en sonunda o lanet pikeden kurtulmayı başarıyordu.
Romantik olacağını düşünmüştüm, sinir bozucu değil...
Sabrım kalmamışçasına ofladıktan sonra yüz birinci kez kavradığım pikeyi pek de narin olmayan bir şekilde kafasına kadar çekip uç kısımlarını sertçe Jeongguk'un altına doğru itelediğimde, kefen misali üzerini kaplayan örtüye gururla bakmış, arkamı dönerek odadan çıkmaya hazırlanıyordum ki Jeongguk'un uykulu mırıltısı beni olduğum yere çakılmak zorunda bırakmıştı.
"Bu sefer boğarak mı öldürmeye çalışıyorsun beni?"
Sızlanırcasına çıkan sesi üzerindeki pikeden dolayı oldukça boğuk ve anlaşılmaz bir tonda çıkarken yakalanmanın verdiği gerginlikle aptalca gülümseyip topuklarım üzerinde dönerek ellerimi kumaş pantolonumun cebine sokmuş, doğal davran pozuna bürünmüştüm.
"Ah, Jeongguk!" diye şakıdım gereksiz bir neşeyle. "Üstünü açmıştın, üşürsün diye örtmeye gelmiştim ben de."
Sıkıntıyla oflayıp kafasındaki örtüyü yavaşça aşağı çektiğinde uykudan dolayı şişmiş yüzü beni karşılarken bu haliyle bile ondan etkilenmem benim lanetimdi sanırım.
"Hyung bu üstümü örtmek değil, direkt toprak atsaydın üstüme daha rahat nefes alırdım."
Pekala, ilk romantik adım: Başarısız ❌
"Sürekli örtüyü üzerinden atıp durdun, ne yapabilirdim sence?" dedim sitem edercesine. İsyankar halime hafifçe gülmüş, ardından başucundaki saate baktıktan sonra yüzünü sıvazlayıp bir süre ayılmak istercesine öylece beklemişti.
"Kombiyi son seviyeye getirdiğin için üzerimi açıyor olabilir miyim acaba?"
Tamam, bu mantıklı bir açıklamaydı. Yine de niye jestimle dalga geçiyordu ki şimdi?
Cevap vermek yerine başımla hafifçe onaylamış, ardından onu izlemeye başlamıştım. Uykudan uyandığı ilk an gözleri japon balığı gibi şişmiş oluyor, alık bir ifadeye bürünüyordu. Bu aslında oldukça komik bir görüntüydü fakat şu an gözüme komiğin ötesinde o kadar sevimli gelmişti ki hacmi iki katına çıkan yanaklarını ısıra ısıra sevme isteğimi bastırmak için cebimdeki elimle bacağımın kaba etini sıkıyordum sertçe.
