7 | "Sevişseydik sonrasında ağlardın."

5K 557 272
                                    

Yorum yapın azıcık, ağlayacağım ŞİMDİ.

Kumar işleri için kullanılan geniş salon da en az bar kısmı kadar lüks görünüyordu. Kadife kırmızısının yoğunlukla kullanılmış olması, Jeon'un dikkatini ilk çeken şeydi ve bu ona Taehyung'ın en sevdiği rengin bu olduğunu düşündürtmüştü. Üst katta da bu renge sık sık rastlıyordunuz ve Taehyung kıyafetlerinde de kadife kırmızısını kullanmaktan çekinmiyordu.

Şu an burada hiçkimse yoktu, fakat Jeon geceleri buranın nasıl kalabalık olduğunu hayal etmekte zorluk çekmiyordu. Burası, Kore'nin en bilinen barlarından biriydi ve elbette bu kumarhane de yeraltı işleriyle meşgul olan insanlar arasında oldukça popülerdi. Jeon, buranın varlığından en başından beri haberdardı lâkin bilmiyormuş gibi davranacaktı, aksi takdirde Taehyung'ın şüpheleneceğini ve nereden bildiğini soracağını biliyordu. Bu mekân gerçekten önemli kişiler tarafından biliniyordu ve Luciel'in en iyi adamlarından birisi olan Jeon Jeongguk'un burayı bilmiyor olması şaşırtıcı olurdu. Fakat bu bedende yalnızca bir alter olduğu bilinen Jeon'un böyle bir bilgiye sahip olması çok da mantıklı değildi. Aynı beden içinde olduklarından ötürü pek çok bilgi paylaşımı ister istemez yapıyorlardı fakat birinin mesleki hayatıyla ilgili bir ayrıntıyı bilmek, biraz şüphelendiriciydi ve Jeon da bunun bilincinde olduğundan ötürü hiçbir şeyin farkında değilmiş gibi gezindi salonda.

Dekorasyon çok hoşuna gitmişti ve şüphesiz ki burası aktifken müthiş eğlenceli bir yere dönüşüyordu. Kalabalığın sesi, hafif gerilim, etrafta dolaşıp duran çalışanlar ve daha birçoğunu mekana baktığı zaman görebiliyordu. Bu tarz yerler, tam olarak Jeon'un ait olduğu yerlerdi.

"Burayı herkese gösteriyor musun?" Jeon, oyuncu bir şekilde kaşlarını kaldırdı ve küçük tebessümüyle sordu. Oynuyordu, çok fena oynuyordu ama Kim Taehyung kendine o kadar güveniyordu ki, bunu fark edemiyordu bile. Başını yavaşça iki yana salladı ve kollarını göğsünde kavuşturdu esmer olan. Burayı Jeon'a gösteriyor olması bir nevi tehlikeliydi, çünkü bir şekilde polisin kulağına gitmesi durumunda hiç hoş şeyler yaşanmazdı ve doğrusu Jeon pek güvenilir bir adama da benzemiyordu. Fakat şimdilik, en azından kendisine duyduğu ilgi sebebiyle çenesini kapalı tutacağına inanıyordu Taehyung. Sonrasındaysa zaten küçük olanın hayatta kalacağı bile meçhuldü, bunu şimdi düşünmek pek bir gereksiz olurdu.

"Hayır, elbette hayır." Taehyung, etrafta yavaş yavaş dolaşan Jeon'dan ayırmadı gözlerini. "Bir istisnasın, diyebilirim. Burayı görmeni istedim yalnızca. Bu tarz yerlerin insanı olduğun çok belli." Jeon, duyduğu şeyle kıkırdadı ve başını salladı. Elbette bu tarz yerlerin insanıydı, bu çok barizdi. Jeon ve Taehyung, konu sahtekârlık olduğunda fazlasıyla benzerdiler.

"Asıl para kaynağın burası olmalı o hâlde?" Jeon, kafasının içinde dönüp duran seslere fırsat vermemeye çalışarak masalardan birine doğru ilerledi. Bir gün, burayı işlek hâlde görmeyi çok istiyordu. Tanıdığı bir sürü adamın buraya geldiğine emindi Jeon ve bunu gözüyle görmeyi çok isterdi. Özellikle bazılarının kaybedişini görmek için, Tanrı şahit, ortaya para dahi atardı.

"Öyle, elbette." Jeon, masanın üzerine yerleştikten sonra bakışlarının kesişmesini sağladı. "Ama en eğlenceli kısım para kazandığım kısım değil." Diyerek gülümsedi Taehyung ve adımlarını küçüğüne doğru atmaya başladı. Ardından, Jeon'un önündeki sandalyeyi hafifçe geri çekti ve bacakları hafif aralık olacak şekilde oturdu, sonrasında gülümsemesini bozmayarak başını kaldırdı ve hiçbir şey yokmuş gibi devam etti. "Onları kandırdığım kısım, en eğlencelisi."

Jeon, şu an bulundukları pozisyon sebebiyle aklını toplamakta güçlük çekiyordu ve bu çok barizdi. Yüzündeki gülümseme solmuş, dudakları aralık kalmıştı ve Taehyung'ın dediği şeylere zar zor odaklanabiliyordu. Hafifçe yutkundu ve kirpiklerini kırpıştırdı Jeon, karşısındaki adamın kirli oynamak istediğinin farkındaydı ve eğer o böyle istiyorsa reddetmek hiç hoş olmazdı elbette.

my strange addiction ;; taekookDär berättelser lever. Upptäck nu