38. ÇİFTE SARILI (FİNAL)

32.7K 1.5K 320
                                    

Mert Canka - Babayın Kemiğine
(Şarkıyı muhakkak dinleyin)

🥊🥊🥊🥊🥊🥊🥊🥊🥊🥊

"Yavrum saçımı neden çekiyorsun, acıyor."

"Acısın diye çekiyorum zaten Ali Bey. Hem başka nereni çekeyim? Yaramazlık yapan yerlerini mi çekip kopartayım? Ona ihtiyacım var."

"Saçıma da benim ihtiyacım var güzelim. Hem yine rüyanda ne gördün de bana sarıyorsun sen sabah sabah? Uslu uslu uyuyorduk ikimiz de. Yaramazlık falan yaptığımız yok."

Bir hışımla üzerinden kalkarak yataktan çıktım ve komodinin üzerinde duran telefonunu alarak malum yerine fırlattım. Evet hem de bütün gücümle fırlattım ve bunu yaparken içimde bir şeyler sızlamadı değil. Sonuçta benim olan bir şeye bile isteye zarar vermiş bulunmaktaydım. Elbette haklı sebeplerden ötürü...

Eli orasına gitmiş acı ile kıvranıyor bir yandan da ağız dolusu küfür mırıldanıyordu. "Sabah gelen mesajı görünce pek de uslu durmadığını anlamış bulunmaktayım Ali Bey. Söyle çabuk geceleri beni uyutup başka kadınlarla birlikte olmaya utanmıyor musun?" derken gözlerimden akan yaşlara engel olamıyordum.

Eline telefonu aldı ve bir kaç bakınmadan sonra mesajı okumaya başladı. "Gece için teşekkür ederim, her şey çok güzeldi tabi sen de..." Mesajın sonlarına doğru kısılan sesi ve şaşkınlık ifadesi ile dudakların dökülen "Hassiktir." nidasının ardından ayağa kalkarken elini bana uzattı.

Yoktu öyle yağma, o el başkasına uzanmışsa bana uzanırken kırılmaya hak kazanmıştı.

"Elifim güzelim ,vallahi ben suçsuzum."

"Beni aptal yerine koymayı kes."

Yüksek ayarda tuttuğum sesin etkisi beni bile korkutmuşken, Ali'nin şaşkınlık ile yerinde duruşu ve yaşların gözlerimden akarak yanaklarımdan yol almasına verdiği tepki koca bir yutkunmadan ibaretti. Evet son zamanlarda fazla duygusal olabilirdim ama bu duygusallıktan da öte sevdiğinden gelen koca bir ihanetti. Hangi kadın bunu kaldırabilirdi ki ben kaldırayım.

"İnan o gözlerinden akıttığın tek damla yaşa bile değmiyor güzelim."

"Sana değmediği gibi mi?"

"Elif..." Önce bağırmış sonrasında ise anlayışla suratıma bakmıştı. "Pişman olacağın şeyler söyleme."

"Bir de ben mi pişman olacağım? Sana inanamıyorum, utanmadan bir de pişman olmamı mı bekliyorsun. Empati yapsana Ali, bir sabah kalkıyorsun ve telefonuma böyle bir mesajın geldiğini görüyorsun."

"Böyle empatinin çanağına limon sıkarım ben. " der demez yatağa geri dönerek telefonu aradı ve bulduğu gibi tuşlara basmaya başladı. "Tek çözüm sorunun kaynağına inmek."

Telefon çaldı...

Mesajın geldiği numarayı arıyordu ve ben kıskançlıktan, burada olmayan kadının saçını başını yolma planları yapıyordum.

Tekrar çaldı...

Duş mu alıyordu acaba aşifte? İnşallah kaynar sularda erim erim erirdi.

Demir YumrukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin