Chapter Two: MoonFlower

288 28 0
                                    

"MJ! Dünkü dövmeden tekrar yapmaya hazır mısın?"

Arka odadan bana nazaran kısa ve sevimli bir yüze sahip birisi girmişti. Ayçiçeği dövmeli kıza sarılmış ve ardından da bana bakmıştı. Pozitif birine benziyordu yine de bakışlarında soğukluk vardı.

"Çizimi sen yap, dünkü gibi 2 saat kaybetmeyelim."

Dövmeci çocuğun çıktığı odaya girdik ve koltuğa oturdum. Kalemi alıp eldivenlerini giymiş ve bana bakmıştı. Bu ilk dövmem olacağından oldukça gergindim.

"Korkuyor musun?"

Ben ve korkmak ha? Tamam masum bir görüntüm vardı ama o kadar masum değildim en azından.

"Tabiiki hayır!"

Yanımdaki sandalyeye oturmuş ve koluma kendi kolundaki şekli çizmeye başlamıştı. O çizerken ben ise onu izliyordum. Çok güzel bir yüzü vardı, kocaman gözleri olmasına rağmen küçük bir yüzü vardı.

Ben onu izlerken aniden kafasını kaldırmıştı, neredeyse burun burunaydık. Ben heyecandan öleceğimi düşünürken o oldukça sakin duruyordu. O kadar nazik çizmişti ki ne ara bittiğini bile farkedememiştim. O sırada MJ dediği çocuk içeriye girdi ve Ay Çiçeği'nin yerine oturdu.

İğne tenime değdiğinde istemsice yerimden sıçramıştım. MJ denen çocuk kahkaha attığında ona sert bir bakış atmıştım, erkek erkeğin durumundan anlar derlerdi hani?

"Amma da tatlıymış canın!"

O sırada Ay Çiçeği elimi tuttu ve dövmenin yapılışını izlemeye devam etti. Ben ellerimize bakarken bütün acı bir anda yok olmuştu sanki.

"Pastanede başka birilerini gördüm bugün, bir şey mi oldu Dubu?"

Ay Çiçeği'nin adı Dubu muydu? Kulağa çok komik geliyordu bu gerçek adı mıydı? Adını sormak neden aklıma gelmemişti acaba?

"Ah, sen de Heechul gibi bana Dubu mu diyorsun yine? Herneyse, pastaneyi sattım."

"Ne?! Bir şey mi oldu? Batmış olamazsınız tüm Seongnam senin yaptıklarını konuşuyor."

"Yine çağırıldım, sanırım bu sefer bir şansım var."

"Senin adına çok sevindim! Bunu bi ara kutlayalım."

Kolumdaki acı bittiğinde kafamı kaldırıp koluma baktım. Onunkinin aynısıydı, çok güzel duruyordu. Artık bugün ölümsüzleşmişti.

"MJ, ona şu kapatıcıdan ver."

Ayağa kalktım ve onunla beraber kasaya ilerledik. MJ bana bir kapatıcı uzattı.

"Bu en iyisidir, dövme asla belli olmaz. Stajyerler ve idoller arasında çok popülerdir idareli kullan."

"Ah, teşekkür ederim."

MJ'in uzattığı kartı alıp Ay Çiçeğiyle beraber dükkandan çıkmıştık. Kendi kolunu açıp benim kolumun yanına koymuştu, ikimizinki de çok uyumlu görünüyordu.

"Artık kendi dövmene bakabilirsin."

Hâlâ onun koluna baktığımı görünce utanıp kafamı kaldırdım ve gülümsediğini gördüm.

"Şansını Fantagio'da dene, MJ yakında seçmelere katılacak. Onu bi ara, ara; sana yardımcı olur."

Stajyerlik başvurusundan geldiğimi de nereden anlamış olabilirdi? Sonuçta alnımda yazmıyordu ve sesim de inceydi.

"Sen nered-"

Çalan telefonuna bakıp kolunu aniden kapatmıştı. Otobüsteyken elimde olan ama sonradan unuttuğumu farkettiğim staj belgelerimi bana uzatmıştı.

"Gitmem gerek Dongmin, başka bir gün emin ol ki bu yolda buluşuruz."

O koşarak giderken ben arkasından bakakalmıştım, sanki bir rüyadan uyanmış gerçek dünyanın kötü yeryüzüne çakılmış gibiydim. Peki şimdi ne olacaktı?

MOONFLOWER ; dahyun x eunwoo ✔Where stories live. Discover now