1

241 23 40
                                    

2 yıl sonra

"Lütfen Zayn! İstemiyorum!"

Ne kadar inat etsem de beni dinlemeyeceğini adım gibi biliyordum ama gene de denemekten vazgeçmeyip son kez ona üzgün bir bakış attım.

"İşe yaramaz bu yavru köpek bakışların." dedi beni kafenin içine sokmadan önce.

Omuzlarımı düşürüp sıkıntıyla yanaklarımı şişirdim. Sanırım pes etmenin zamanı gelmişti.

"Kimseyle tanışmak istemiyorum, neden anlamıyorsun!?"

Ben kendi kendime  söylenirken o çoktan beni masaya oturtmuş ve yanımdaki yerini almıştı.

Utana sıkıla yanına geldiğimiz çocukta göz gezdirdim. Oldukça yakışıklıydı ama ilgimi çekmiyordu çünkü kalbim başkasına aitti.

O başkası da Zayn'di tabi ki ama o inatla benim pezevenkliğimi yapmaya devam ediyordu. Bu reddettiğim beşinci çocuk falan olabilirdi.

Derin nefesimi dışarı verip kollarımı göğsümün altında birleştirdim ve Zayn'e yandan sinirli bir bakış attım, umursamadı tabi. "Caleb bu Marie, kendisi benim kız kardeşim gibidir."

Benden bahsederken herkese aynı şeyleri söylemesi artık canımı yakıyordu çünkü onun için 'kız kardeşim gibiden' öteye geçemiyordum. Bu boktandı onun için yaptığım her şeye rağmen iki senedir hala ona olan hislerimi anlamayıp bir de bana birilerini ayarlama çalışıyordu, herneyse.

Caleb bana elini uzattığında bir süre eline bakıp daha sonra Zayn'in bacağıma vurmasının ardından elini sıktım ve samimiyetten uzak bir şekilde gülümsedim. "Memnun oldum."

İçimden ona 'lütfen sus, sadece Zayn konuşsun.' demek gelse de diyemiyordum başkasının sesi benim için gürültü demek oluyordu, elimi ellerinin arasından çekip tekrar göğsümün altında birleştirdim. "Bende."

Zayn bir süre her zaman yaptığı gibi benden bahsedip durmuş daha sonra ise benim umursamazlığım yüzünden sinirli sinirli bana bakmaya başlamıştı. Ona defalarca kez hayatımda birini istemediğimi söylesem de anlamıyordu. Bunun nedenini artık çok merak ediyordum.

Caleb benim ilgisizliğimi fark ettiğinden kısa bir süre daha yanımızda takıldıktan sonra bizi yalnız bırakıp gitmişti, böylesi daha iyiydi benim için. "Sana inanamıyorum Marie, hep aynı şeyi yapıyorsun!"

Gözlerimi devirip ofladım. "Zayn kaç defa söyleyeceğim hayatımda birini istemiyorum diyorum, ben böyle mutluyum!"

Yani onunla mutluydum, aklımdaki ve kalbimdeki tek erkek oydu ve hep böyle kalacaktı.

Kolunu omzuma atıp oturduğu yere biraz daha yayıldı. "İyi sen bilirsin sonra ben sevgilimle takılırken sen de sap gibi kalırsın yanımızda."

Kalbim atmayı bırakır gibi olmuştu. Onu başkasıyla görmeyi bırakın düşünmek bile benim için ölümcül bir şeydi.

Onu asla paylaşamazdım, asla.

"B-bunu bir sevgilin olduğu zaman düşünürüz Zayn." dedim ama düşünmek bile istemiyordum, böyle bir şeyi tekrar yaşayamazdım hele ki o Gina'yı tamamen unutmuşken.

Ellerim birbirine dolanmaya başlamıştı çünkü böyle bir şeyin düşüncesi beynime yer edindikçe kendimden uzaklaşıyor gibi hissediyordum. "İyi misin sen?"

Kafamı hızla olumlu anlamda salladıktan sonra aslında iyi olmadığımı fark edip oturduğum yerden kalktım. Kolu omzumda olduğu için aniden kalkmamla sendelemişti. "Marie noluyor sana? Hiç iyi gözükmüyorsun."

Angel Of Death / Zaylena Donde viven las historias. Descúbrelo ahora